Erken doğum yetişkinlikte daha düşük gelir, istihdam ve eğitimle bağlantılı: Araştırma

Yeni bir çalışma, erken doğan bebeklerin sadece sağlıklarını değil, aynı zamanda gelecekteki gelirlerini, istihdam fırsatlarını ve üniversiteye gitme şanslarını da etkileyen uzun vadeli etkiler yaşayabileceğini ortaya koydu.

Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre erken doğum, hamileliğin 37. haftasından önce doğan bebekleri ifade etmekte olup, bu durum kendiliğinden veya hamilelik sırasındaki tıbbi komplikasyonlar nedeniyle meydana gelebilmektedir.

Erken doğum, özellikle 32 haftadan önce doğanlar için, daha yüksek ölüm ve sakatlık oranlarının yanı sıra solunum sorunları, beslenme güçlükleri, gelişimsel gecikmeler, görme ve işitme sorunları da dahil olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarıyla ilişkilidir.

Hamileliğin son haftaları beyin, akciğerler ve karaciğer gibi önemli organların tam gelişimi için de kritik öneme sahiptir.

Yeni çalışmanın ayrıntıları

Araştırmacılar 1990 ve 1996 yılları arasında Kanada'da doğan 2,4 milyon bireyin doğum verilerinin yanı sıra 22 ila 28 yıllık bir süre boyunca istihdam ve eğitim sonuçlarına ilişkin bilgileri analiz etti.

PLOS One dergisinde yayınlanan çalışma, erken doğan kişilerin tam zamanında doğanlara göre ortalama yüzde 6 daha az kazandığını ortaya koydu.

Çalışma ayrıca erken doğan bireylerin istihdam edilme olasılığının yüzde 2, üniversiteye kaydolma olasılığının yüzde 17 ve üniversite diplomasıyla mezun olma olasılığının yüzde 16 daha düşük olduğunu ortaya koymuştur.

Etkiler aşırı erken doğan kişiler için daha belirgindi.

Gebeliğin 24 ila 27. haftaları arasında doğanların yıllık geliri yüzde 17 daha düşük. Üniversiteye kaydolma ya da üniversiteden mezun olma olasılıkları ise yüzde 45 daha düşük.

'Uzun vadeli destek' erken doğumun etkilerini hafifletebilir

Araştırmacılar, erken doğumun bu etkilerinin, "hızlı beyin büyümesi dönemi" olan üçüncü trimesterin kaçırılması nedeniyle bozulmuş beyin gelişiminden kaynaklanabileceğini öne sürdüler.

Erken doğan bireyler, akademik performanslarını etkileyebilecek nörogelişimsel zorluklarla da karşılaşabilirler.

Genellikle erken doğumlarla ilişkilendirilen sosyoekonomik dezavantajlar, bulguları daha da açıklayabilir.

Uzmanlar erken doğuma neyin sebep olduğu konusunda hala kesin bir yanıt bulamamış olsa da, çeşitli risk faktörleri bulunmaktadır.

Daha önce erken doğum öyküsü, ikiz, üçüz veya daha fazla sayıda gebelik ve daha kısa rahim ağzı gibi bazı üreme anomalileri, tam vadeye ulaşmadan doğum yapma olasılığını artırabilir.

Ayrıca, hamile kadınların sigara, alkol tüketimi, uyuşturucu kullanımı ve yüksek düzeyde stres gibi bazı yaşam tarzı faktörleri de rol oynayabilir.

Araştırmanın eş yazarı ve Hasta Çocuklar Hastanesi'nde kıdemli bilim insanı Petros Pechlivanoglou yaptığı açıklamada, "Yenidoğan döneminde klinik bakım kritik öneme sahip olsa da, bulgularımız klinik bakımın ötesine geçen uzun vadeli desteklerin (psikolojik, eğitim ve mesleki kaynaklar dahil) geliştirilmesinin erken doğumun uzun vadeli etkilerini azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir," dedi.

"Politika yapıcılar ve bir bütün olarak toplum, erken doğumun sosyoekonomik etkisinin erken yetişkinlik dönemine kadar uzanabileceğini ve bu nüfusun gelişmek için eşit fırsatlara sahip olmasını sağlamak için sürekli desteğe yönelik değerlendirmelerin hayati önem taşıyabileceğini kabul etmelidir," diye ekledi.