...

Logo Yotel Air CDG
in partnership with
Logo Nextory

Uzayda mikroskobik canlılar olabilir

• Feb 15, 2018, 12:00 AM
5 min de lecture

Euonews Space Muhabiri Jeremy Wilks İspanya'dan bildiriyor:

"Space'in bu bölümünde Madrid'te Astrobiyoloji Merkezi'ndeyiz. Bilim insanları burada güneş sistemindeki diğer aylarda ve gezegenlerde hayat bulgusu arayışında. Araştırmalar, yeryüzünün en olağanüstü yerlerinden alınan numunelerle yapılıyor."

İspanya'nın güneyindeki Rio Tinto bölgesi Mars'a çok benzeyen bir tabiat dokusuna sahip.

Astrobiyolog Ricardo Amils bölgenin dünyada özel bir yer olduğunu ifade ediyor:

"Burası Marsa benziyor. Çünkü burada bulabileceğiniz minerallerin Mars'ta da olduğu rapor edildi. Jeokimyasal ve mineraloji bakış açısından, burası Dünya'daki Mars'tır."

Amils ayrıca 'Dünya üzerindeki Mars'ta' 30 yıldır yaşam formlarını incelediklerini söyledi:

​"Su çok asitli. Ph değeri 2.3 civarında. Oksijen içeriği de dibe doğru azalıyor. Çünkü tortunun tabanı tamamen oksijensiz."

Rio Tinto'daki en büyük buluş, sudaki demir oksit ve sülfürik asidin gerçekte kaya üzerindeki gözeneklerde yaşayan, yeraltı canlıları tarafından üretilmesi.

Doktora Öğrencisi Cristina Escuedro bunların demir içeren tek hücreli organizmalar olduğunu belirtiyor:

"Tamamen karanlık içindeler. Orada yaşayan canlı herhangi bir şekilde ışığa güvenmiyor. Dahası, burayı besin düzeyi düşük (oligotrofik) bir göl ortamı olarak tarif edebiliriz. Bu, mikro organizmaların hayatta kalabilmek için besleneceği fazla bir şey olmadığı anlamına geliyor. Bununla birlikte,sadece birkaç yıl önce dip yüzeyini incelemeye başladığımızda orada gerçekten çok sayıda mikro canlının olduğunu keşfettik."

Rio Tinto'daki örnekler burada, Madrid'deki Astrobiyoloji Merkezi'nde analiz ediliyor.

Bu canlılar hayatın diğer gezegenlerde nasıl olabileceği üzerine yapılan çalışmalarda bir referans olarak kullanılıyor. Uzman Araştırmacı Victor Parro ve ekibi bu amaçla yeni keşifler için cihazlar geliştiriyor:

"Dip yüzeyindeki mikrobiyoloji hakkında bilgi edinme amacındayız. Çünkü oksijensiz ortamdaki mikro organizmaların neler olduğunu ve geriye ne bıraktıklarını anlamak istiyoruz. Mars'ta yaşamı araştırmak için geliştirdiğimiz cihazları da test ediyoruz. Bir araç yaşam yoğunluğunun çok düşük olduğu koşullarda çalışıyorsa, kırmızı gezegende de çalışabileceğini düşünüyoruz."

Mars ilgi çeken tek gezegen değil. Jüpiter'in ayı Europa, astrobiyologlar için bir başka favori gezegen.

Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) Jupiter Icy Moons Explorer ya da kısa adıyla JUICE olarak bilinen uzay aracı, Haziran 2022'de 7 yıl sürecek olan uzay yolculuğuna başlayacak. Mark Kidger, Madrid yakınlarındaki Ajans'ın astronomi üssünde bu misyonun merakla beklendiğini ifade ediyor:

Mark Kidger, Topluluk Destek Bilim İnsanı, ESA:

"JUICE'nin genel amacı, Jüpiter'in büyük oranda buzdan oluşan ve yeraltı okyanuslarına sahip aylarını sırasıyla en büyüğü olan Callisto'dan başlayarak Ganymede ve Europa'ya yapacağı keşif ziyaretleri olacak. Elimizde onlarla ilgili ilginç ipuçları var. Birkaç yıl öncesine kadar kimsenin hayal bile edemediği hayat izlerini belki bulabiliriz."

ESA'nın Huygens modülü 2005 yılında yüzeyinde sıvı metan ve etan bulduğundan bu yana, Satürn'ün ayı Titan bile Mark Kidger gibi astrobiyologlar için bir hedef haline geldi.

"Titan'ın atmosferi çok miktarda metan içeriyor. Bu nereden geliyor? Etraftaki çılgınca teorilerden biri, yüzeyin alt kısmında büyük miktarlarda bakteriler olabileceği ve Titan'ın atmosferini dolduran metanı onların ürettikleri."

Çoğu bilim insanı, Europa gibi gezegenlerin buz yüzeyinin altındaki yoğun, tuzlu okyanuslarda hayat olduğuna dair teori üretiyor.

Bilim Uzmanı Victor Parro'da laboratuvarda bu koşulları yeniden yaratıp ortamların kimyasını incelemeye çalıştıklarını belirtiyor:

"Üzerinde çalışmak istediğimiz kimyasalı benzer bir ortama sokoyuyoruz. Kimyasalların dünya atmosferinden 500 kat daha fazla yüksek basınçlı özel bir ortamda nasıl reaksiyon verdiklerini inceliyoruz. Europa veya Ganymede okyanuslarındaki koşulları taklit etmek için odadaki yüksek basıncı 10 bin katına kadar çıkarabiliyoruz."

Güneş sistemimizin başka yerlerinde akıllı bir hayat olduğuna kimse inanmıyor. Hiçbir küçük yeşil varlık, hiçbir böcek veya bitkiler Dünya'dan uzaktaki yerlerde yok. Bunun yerine eğer varsa muhtemelen Rio Tinto kaya gözeneklerindeki mikroskobik organizmalara benzeyecektir.

Cristina Escudero Doktora Öğrencisi:

"Laboratuvarda birkaç saat içinde büyüttüğümüz mikroorganizma canlıları gibi değil. Dip yüzeyinde çoğalma için jeolojik zaman çizelgelerinden bahsediyoruz. Tamamen farklı bir yaşam türü. Ama yaşıyorlar ve iyi gidiyorlar."

Rio Tinto'daki keşifler astrobiyoloji alanında çığır açtı. Sadece on yıl önce güneş sistemimizdeki yaşam spekülasyonuna şüpheyle bakılırdı.

Ricardo Amils ve birçok bilim adamına göre artık böyle değil.

"Dünya ve Mars, ikiz gezegenlerdir. Aynı kökene sahipler. Güneş'e farklı mesafedeler. Ancak yüzey yapıları çok benzer. Dünya üzerinde hayat varsa, neden Mars'ta da olmasın?"

Bu sorunun cevabı çok yakında gelebilir. 2020 yılında Avrupa ve Rusya (ESA-Roscosmos) ortaklığıyla yürütülen ExoMars misyonu, Mars yüzeyinde delik açıp altındaki yaşam belirtilerini ortaya çıkarmaya yönelik ilk misyonu yürütecek.