Jimmy Kimmel'ın TV şovuna son verildi: Hollywood ve siyaset dünyasından kınama, Trump'tan kutlama

ABD'nin popüler komedyeni Jimmy Kimmel'ın TV programı, geçtiğimiz hafta öldürülen 31 yaşındaki muhafazakar siyasi grup Turning Point USA'nın kurucusu ve Donald Trump'ın sadık destekçisi Charlie Kirk hakkındaki "saldırgan ve duyarsız" yorumları nedeniyle yayından kaldırıldı.

Pazartesi günkü Jimmy Kimmel Live! programında Kimmel, Cumhuriyetçilerin Kirk'ün ölümüne verdikleri tepkilerdeki iki yüzlülüğe dikkat çekerek Donald Trump ve müttefiklerini "alevleri körüklemek için ellerinden geleni yapmakla" suçladı.

Komedyen, izleyicilerine "MAGA diyarındaki pek çok kişinin Charlie Kirk'ün öldürülmesinden faydalanmak için çok çalıştığını" söyledi. Başkan'ın Kirk'ün ölümüne verdiği tepki için "Bu dört yaşındaki bir çocuğun bir Japon balığının yasını tutması," dedi.

Kimmel ayrıca, Kirk'ün anısına bayrakların yarıya indirilmesini de eleştirdi.

Disney'in sahibi olduğu ABC, kanal operatörü Nexstar'ın programın yayınını durduracağını açıklamasının ardından, programın süresiz olarak ve derhal geçerli olmak üzere yayından kaldırılacağını söyledi.

ABC'den bir sözcü yaptığı açıklamada, "Jimmy Kimmel Live süresiz olarak yayından kaldırılacaktır," dedi. Nexstar ise komedyenin Kirk hakkındaki sözlerinin "ulusal siyasi söylemimizin kritik bir döneminde saldırgan ve duyarsız" olduğunu söyledi.

Nexstar'dan Andrew Alford, "Bu sözlerin, içinde bulunduğumuz yerel toplulukların fikir, görüş ya da değer yelpazesini yansıttığına inanmıyoruz," dedi.

Bekleneceği üzere, özellikle Stephen Colbert'in programının iptal edilmesinin ardından ABD Başkanı Trump, Jimmy Kimmel Live'ın aniden yayından kaldırılması haberini Truth Social'da "ABC'ye tebrikler" ve "Kimmel'ın SIFIR yeteneği var" yazarak memnuniyetle karşıladı.

Ancak Kimmel'ın programının yayından kaldırılması Hollywood ve medyanın önde gelen isimlerinin yanı sıra Demokratların da tepkisini çekti. Trump'ın kendisini ifade özgürlüğünün savunucusu olarak sunmasına karşın sık sık kendisini eleştiren medya kuruluşlarının ve ünlülerin yayından kaldırılması çağrısında bulunduğuna dikkat çekildi. Trump bu hafta The New York Times'a karşı dava açtı.

Kaliforniya Valisi Gavin Newsom ABC'nin bu hamlesini ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırı olarak nitelendirdi. X hesabında, "Medya platformlarını satın almak ve kontrol etmek. Yorumcuları kovmak. Programları iptal etmek. Bunlar tesadüf değil. Bunlar koordineli ve tehlikeli. GOP ifade özgürlüğüne inanmıyor. Sizi gerçek zamanlı olarak sansürlüyorlar."

Senato azınlık lideri Chuck Schumer, "siyasi yelpazenin dört bir yanındaki insanları... Jimmy Kimmel'a olanları durdurmaya" çağırırken, ABD New Jersey Senatörü Cory Booker da şu paylaşımda bulundu: "Kongre, bir din kurumuna saygı gösteren ya da onun özgürce uygulanmasını yasaklayan hiçbir yasa yapmayacaktır; YA DA İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ YA DA BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ YA DA HALKIN BARIŞÇIL BİR ŞEKİLDE TOPLANMA VE ŞİKAYETLERİNİN GİDERİLMESİ İÇİN HÜKÜMETE BAŞVURMA HAKKINI KISITLAMAYACAKTIR."

Senatör Adam Schiff şunları ekledi: "Kimmel. Colbert. New York Times, Wall Street Journal ve 60 Minutes'e karşı açılan davalar. CBS, ABC ve diğerlerinden zorla anlaşmalar. AP'nin Beyaz Saray'a erişiminin engellenmesi. Bu yönetim, Amerikan tarihinde özgür basına yönelik en bariz saldırılardan sorumludur. İşi bittiğinde Birinci Anayasa Değişikliği'nden geriye ne kalacak?"

ABC'nin Jimmy Kimmel Live! programını yayından kaldırma kararı üzerine MSNBC sunucusu Chris Hayes şunları söyledi: "Bu, hayatımda gördüğüm devlet aktörlerinin ifade özgürlüğüne yönelik en açık saldırısı ve yakınından bile geçmiyor."

Saygın gazeteci ve eski CNN sunucusu Don Lemon kararı "korkunç bir şey" olarak nitelendirdi ve ekledi: "Komediyi öldürdüklerinden şikayet edenler, komediyi öldürenlerdir. Bu size ne anlatıyor? Söyledikleri hiçbir şeye inanmıyorlar. Özleri yok."

The Daily Show'un dönüşümlü sunucularından Michael Kosta da Instagram'da anayasaya vurgu yaparak, "Bu Amerikan tarihinde ciddi bir an. TV kanalları geri adım atmalı. Bu tamamen saçmalık," dedi.

Ünlüler de Demokratlara ve medya mensuplarına katılarak seslerini yükseltti.

Ben Stiller "Bu doğru değil" diye tweet atarken, Wanda Sykes Trump'ı ifade özgürlüğünü sona erdirmeye çalışmakla suçladı. Instagram'da komedyene destek veren ve Trump yönetimini eleştiren bir video yayınladı: "Bakalım. İlk haftasında Ukrayna savaşını bitirmedi ya da Gazze sorununu çözmedi. Ama ilk yılında ifade özgürlüğünü sona erdirdi. Hey, dua edenler için şimdi dua etme zamanı. Seni seviyorum, Jimmy."

Steve Martin Anne Frank'ın Günlüğü'nden Anne Frank'ın yazdığı bir bölümü paylaştı: "Dışarıda korkunç şeyler oluyor. Zavallı çaresiz insanlar evlerinden sürüklenerek çıkarılıyor. Aileler parçalanıyor. Erkekler, kadınlar ve çocuklar birbirinden ayrılıyor. Çocuklar okuldan eve geldiklerinde ebeveynlerinin ortadan kaybolduğunu görüyorlar." Martin paylaşımına şu başlığı da ekledi: "Ve ifade özgürlüğü hakkımız ortadan kaldırılıyor."

Sophia Bush, Kimmel'ın yayından kaldırıldığı haberini yeniden paylaşarak şunları yazdı: "Birinci Anayasa Değişikliği artık Amerika'da yok. Faşizm burada ve tüyler ürpertici."

Komedyen Mike Birbiglia ise Kimmel'in yayından kaldırılmasına tepki gösteren el yazısıyla yazılmış bir not paylaştı: "Aynı fikirde olmadığım komedyenleri savunmak için kamuda ve özelde çok zaman harcadım. Eğer bir komedyenseniz ve Kimmel'ın yayından kaldırılmasının delilik olduğunu söylemiyorsanız, artık ifade özgürlüğü hakkında konuşmaya zahmet etmeyin."

Aktör ve podcaster Paul Scheer Threads'te: "Şunu doğru anlamama izin verin. Kimmel bir suikastın siyasallaştırılmasıyla ilgili yorumları nedeniyle yayından alındı ama bu tamamen normal." Fox yorumcusu Brian Kilmeade'in evsizlerin öldürülmesi çağrısında bulunduğu bir videoya link verdi.

Hacks yıldızı Jean Smart Instagram'da: "Jimmy Kimmel Live'ın iptal edilmesi karşısında dehşete düştüm. Jimmy'nin söylediği şey nefret söylemi değil, ÖZGÜR konuşmaydı. İnsanlar sadece kendi gündemlerine uygun olduğunda ifade özgürlüğünü korumak istiyor gibi görünüyor. Charlie Kirk ile aynı fikirde olmasam da, vurularak öldürülmesi midemi bulandırdı ve her düzgün insanın da midesi bulanmalıydı. Ülkemize neler oluyor?"

Yazar ve komedyen Alex Edelman X'te: "İşte herkesin nefret ettiğini iddia ettiği gerçek iptal kültürü bu."

Temmuz ayında ABC'nin rakip kanalı CBS, popüler programı The Late Show With Stephen Colbert'i önümüzdeki yıl sona erdireceğini duyurdu. Kanal yöneticileri bu kararın "programın performansı, içeriği ya da Paramount'ta yaşanan diğer meselelerle hiçbir şekilde ilgili olmadığını" söyledi. Ancak bu karar, 60 Minutes programının geçen yıl eski Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile yaptığı bir röportaj nedeniyle kanala dava açan Trump ile yapılan 16 milyon dolarlık anlaşmaya atıfta bulunularak çokça eleştirildi.

Bu anlaşma, ABC'nin, sunucu George Stephanopoulos'un bir röportaj sırasında Trump'ın "tecavüzden sorumlu" bulunduğunu söylemesinin ardından açılan hakaret davasını çözmek için Trump'a 15 milyon dolar ödemeyi kabul etmesinden aylar sonra geldi. Bir hukuk davasında jüri, Trump'ın New York yasalarına göre farklı ve özel bir tanımı olan "cinsel istismardan" sorumlu olduğuna karar vermişti.

Last Week Tonight sunucusu John Oliver, The Late Show With Stephen Colbert'in iptalini "korkunç" ve "çok, çok, çok üzücü" olarak nitelendirdi ve hem Stephen'ı hem de programı her zaman sevdiğini söyledi. Erie, Pennsylvania'da katıldığı bir programda, "Bu inanılmaz derecede üzücü," dedi. "Gece şovları benim için çok şey ifade ediyor, sadece içinde çalıştığım için değil, İngiltere'de büyürken bile Letterman'ın şovunu izlerdim, tabii ki Stephen'ın şovuydu ve bunun ne kadar göz alıcı bir dünya olduğunu düşünürdüm," diyerek, "önümüzdeki 10 ay boyunca ne yapacaklarını görmek için kısmen heyecanlı" olduğunu ekledi.