Yale Üniversitesi Beyoncé ve kültürel etkisi üzerine ders açıyor

Rekor sayıda Grammy adaylığı bulunan ve müzik tarihinin en etkili sanatçılarından biri olarak kabul edilen ABD'li şarkıcı Beyoncé, önümüzdeki yıl Ivy League üniversitesi Yale'de yeni bir dersin konusu olacak.

"Beyoncé Makes History: Black Radical Tradition, Culture, Theory & Politics Through Music" (Beyoncé Tarih Yazıyor: Müzik Aracılığıyla Siyahi Geleneği, Kültürü, Teorisi ve Siyaseti) başlığını taşıyan ders, sanatçının 2013 tarihli kendi adını taşıyan albümünden bu yıl yayınlanan 'Cowboy Carter'**a kadar olan döneme odaklanacak.

Country albümü, Country Müzik Derneği Ödülleri'nde görmezden gelinmesinin ardından geçtiğimiz hafta 11 Grammy adaylığı elde etti.

Grammy adaylıkları, 43 yaşındaki şarkıcıyı toplam 99 adaylıkla tüm zamanların en çok Grammy adayı olan sanatçısı haline getirdi.

Dersin içeriğine göre, şarkıcı, söz yazarı ve girişimcinin sosyal ve siyasi ideolojiler konusunda nasıl farkındalık ve katılım yarattığına da değinilecek.

Yale Üniversitesi Afro-Amerikan Çalışmaları Profesörü Daphne Brooks, sanatçının repertuarını öğrencilerin Frederick Douglass'tan Toni Morrison'a kadar siyahi entelektüeller hakkında bilgi edinmeleri için bir "portal" olarak kullanmayı amaçlıyor.

Brooks, "Amerikan kültüründeki en büyük düşünürlerimizden bazılarının eleştirel çalışmalarının, entelektüel çalışmalarının Beyoncé'nin müziğiyle nasıl yankılandığını ciddiye alacağız ve onların felsefelerini Beyoncé'nin çalışmalarına nasıl uygulayabileceğimizi düşüneceğiz" dedi ve bunun bazen "Siyah radikal entelektüel gelenekle" nasıl çeliştiğini anlattı.

Beyoncé, üniversite düzeyinde bir derse konu olan ilk sanatçı değil. Yıllar boyunca şarkıcı ve söz yazarı Bob Dylan hakkında dersler verilmiş ve birkaç kolej ve üniversite Lady Gaga ve Taylor Swift gibi şarkıcılar da derslere konu olmuştu.

Kısa bir süre önce Belçika'daki Ghent Üniversitesi de Swift'in söz yazarlığı ve pop yıldızlığı üzerine dersler vermeye başladı.

Ancak Brooks, Beyoncé'yi kendi liginde görüyor ve şarkıcının platformunu, Black Lives Matter hareketi ve siyahi feminist yorumlar da dahil olmak üzere müziğinde "tabandan gelen, sosyal, politik ideolojiler ve hareketlerle ilgili farkındalığı ve katılımı olağanüstü bir şekilde yükseltmek" için kullandığını belirtiyor.

Brooks, "2013'ten bu yana bize sunduğu bu uzun biçimli multimedya albüm projelerine katılmaları için bir dizi taban aktivistini davet eden başka bir pop müzisyeni düşünebiliyor musunuz?" diye sordu. Brooks, Beyoncé'nin müziği aracılığıyla "Afro-Amerikan topluluğun 400 yılı aşkın tarihi bağlamında ırk, cinsiyet ve cinsellik" hakkında da bir hikaye anlatmaya çalıştığını belirtti.

Brooks, "Beyoncé büyüleyici bir sanatçı, çünkü benim sık sık atıfta bulunduğum tarihsel hafıza ve aynı zamanda bu tarihsel hafızanın bir arşivi olma dürtüsü, onun çalışmalarının her yerinde var" dedi. "Ve bunu başka hiçbir sanatçıda göremezsiniz."

Önümüzdeki dönem dersi almayı başaranlar için Beyoncé'yi şahsen görme konusunda umutlanmamaları gerekiyor.

Brooks, "Bu çok kötü çünkü eğer turnede olsaydı, onu görmek için kesinlikle derse girmeye çalışırdım," dedi.