Çin, ada yakınlarındaki askeri tatbikatları genişletirken Tayvan'ı 'ayrılıkçılık' konusunda uyardı

Tayvan Savunma Bakanlığı'na göre, Çin'in ada yakınlarındaki askeri tatbikatları son günlerde artış gösterdi. Çin, adanın bağımsızlığına verilen desteğe karşı uyarıda bulunurken Taipei de Pekin'i 'sorun çıkaran' olarak suçladı.
Tayvan'dan salı günü gelen açıklamada, 43 Çin insansız hava aracı ve gemisinin adanın hava savunma tanımlama bölgesine girdiği ancak herhangi bir çatışma rapor edilmediği belirtildi.
Bakanlık durumu izlediğini ve karşılık olarak uçakları, donanma gemilerini ve kıyıdaki gemisavar füze savunma sistemlerini konuşlandırdığını söyledi.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning pazartesi günü yaptığı açıklamada, tatbikatların 'Tayvan'ın bağımsızlığına yönelik yabancı desteğe ve adanın ayrılıkçı güçlerine ciddi bir uyarı' olduğunu söyledi.
Mao, Çin'in eylemlerinin 'ulusal egemenliği, güvenliği ve toprak bütünlüğünü savunmak için gerekli, yasal ve haklı önlemler olduğunu' da sözlerine ekledi.
Pekin ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığı'nın web sitesinde yapılan son değişikliklere de itiraz etti. Yetkili, 'Tek Çin' ilkesini teyit eden dilin siteden kaldırılmasının 'Tayvan ayrılıkçı güçlerine yanlış sinyaller' gönderdiğini iddia etti.
Dünyanın en kritik denizcilik rotalarından biri olan Tayvan Boğazı jeopolitik gerilimin odak noktası olmaya devam ediyor. Çin sivil gemilere müdahale etmezken, ABD ve yabancı savaş gemilerinin bölgedeki varlığına sık sık itiraz ediyor.
Cumartesi günü Çin, Pekin'in agresif denizcilik faaliyetlerini bölgesel istikrara tehdit olarak eleştiren G7 diplomatlarının suçlamalarını reddetti.
G7 ortak bir açıklamayla Çin'in statükoyu değiştirmeyi ve güvenliği tehdit etmeyi amaçladığını söylediği 'yasadışı, provokatif, zorlayıcı ve tehlikeli eylemlerini' kınadı.
Çin ise bu açıklamaları 'kibir, önyargı ve kötü niyetle dolu' olarak nitelendirerek reddetti.
Çin'in artan askeri baskısına karşılık olarak Tayvan, ABD'den füze ve uçaklar da dahil olmak üzere yeni silahlar sipariş ederken kendi savunma sanayisini de güçlendirdi. Ada, güvenliğini güçlendirmek için yeni denizaltılar ve diğer önemli askeri varlıklar geliştiriyor.
Çin neyi savunuyor?
Çin, Tayvan'ı tarihsel olarak kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve 'tek Çin' ilkesini savunarak Tayvan’ın bağımsız bir devlet olarak tanınmasına şiddetle karşı çıkıyor. Çünkü Tayvan'daki yönetim, Çin anakarasındaki iç savaş sonrası adaya kaçan milliyetçiler tarafından kurulmuştu.
Çin hükümeti, Tayvan'ı gerektiğinde güç kullanarak bile anakarayla yeniden birleştirebileceğini belirtiyor. Son yıllarda, özellikle ABD-Tayvan ilişkilerinin güçlenmesi ve Tayvan'ın savunma kapasitesini artırmaya yönelik hamleler, Pekin’in askeri ve diplomatik baskısını artırmasına yol açtı. Çin, Tayvan Boğazı’nda düzenli olarak askeri tatbikatlar yapıyor ve Tayvan’ın uluslararası arenada daha fazla tanınmasını önlemek için diplomatik baskı uyguluyor.
AB'nin pozisyonu
Avrupa Birliği ise 'tek Çin' ilkesine resmi olarak bağlı kalmakla birlikte, Tayvan ile ekonomik ve kültürel ilişkilerini geliştirmeye devam ediyor. AB, Tayvan'ı bağımsız bir ülke olarak tanımıyor ancak ada ile ticaret, teknoloji ve insan hakları konularında iş birliği yapıyor. Çin’in Tayvan üzerindeki askeri baskısını artırması, AB içinde endişelere yol açıyor ve Avrupa, Tayvan Boğazı’ndaki istikrarın korunmasını vurguluyor. Özellikle Almanya ve Fransa gibi ülkeler, Tayvan’a doğrudan destek vermekten kaçınırken, AB’nin kolektif tutumu genellikle statükonun korunması yönünde.
Ancak son yıllarda Avrupa’da Tayvan’a yönelik yaklaşım kısmen değişmeye başladı. Litvanya gibi bazı ülkeler, Tayvan ile daha yakın ilişkiler kurarak Çin'in tepkisini çekerken, AB genelinde Tayvan’ı bir ekonomik ve demokratik ortak olarak gören bir eğilim güçleniyor. Bununla birlikte, AB’nin Çin ile ekonomik bağımlılığı, Pekin’e karşı çok net bir duruş sergilemesini zorlaştırıyor.
Today