...

Logo Yotel Air CDG
in partnership with
Logo Nextory

İngiltere Yüksek Mahkemesi: Kadın tanımı biyolojik cinsiyete dayanmalı

• Apr 16, 2025, 11:58 AM
3 min de lecture
1

İngiltere Yüksek Mahkemesi, Çarşamba günü aldığı kararda 'Eşitlik Yasası’ndaki 'kadın' tanımının biyolojik olarak kadın doğan kişilerle sınırlı olduğunu belirterek, İskoç hükümetinin trans kadınların da bu kapsama girdiği yönündeki tezini reddetti.

Yargıç Patrick Hodge, beş yargıçtan oluşan heyetin oy birliğiyle 'Eşitlik Yasası’ndaki kadın ve cinsiyet terimlerinin biyolojik kadın ve biyolojik cinsiyeti ifade ettiğine' hükmettiğini açıkladı.

Bu karar, kadın olarak tanınmalarını sağlayan yasal cinsiyet tanıma belgesine sahip trans bireylerin, eşitlik yasaları bağlamında kadın olarak değerlendirilemeyeceği anlamına geliyor.

Ancak mahkeme, bu kararın 'trans bireylerin cinsiyet geçişi nedeniyle ayrımcılığa karşı korunmasını ortadan kaldırmadığını' da vurguladı.

Dava, İskoçya Parlamentosu’nun 2018 yılında kamu kurumlarının yönetim kurullarında yüzde 50 kadın temsilini zorunlu kılan yasasından kaynaklanıyor. Bu kota kapsamında trans kadınların da sayılması öngörülmüştü.

Ancak bazı gruplar bu düzenlemeye karşı çıkarak, kadın tanımının biyolojik temelde yapılması gerektiğini savundu. Çarşamba günkü karar, bu gruplar tarafından önemli bir zafer olarak değerlendirildi.

Kadın hakları savunucusu Maya Forstater, “Mahkeme bize doğru cevabı verdi: Cinsiyetin korunan bir özellik olması, belgelerle değil, gerçeklikle ilgilidir,” dedi.

Dava açan kadın hakları grubu For Women Scotland (FWS), İskoç yetkililerin kadın tanımını yeniden yorumlamasının parlamento yetkisini aştığını savundu. Ancak İskoçya yönetimi daha sonra kadın tanımına cinsiyet tanıma sertifikası olan bireyleri de dahil eden yeni bir rehber yayımladı. FWS bu yeni tanımı da mahkemeye taşıyarak iptal ettirmeyi başardı.

Grup, kararın İskoçya’nın yanı sıra İngiltere ve Galler’de de, cinsiyete dayalı haklar ve yalnızca tek cinsiyete hizmet veren tuvaletler, hastane servisleri ve hapishaneler gibi alanlarda önemli sonuçlar doğurabileceğini belirtti.

Grubun 2022’de açtığı dava reddedilmişti, ancak geçen yıl davayı Yüksek Mahkeme’ye taşıma izni aldı.

FWS adına konuşan avukat Aidan O’Neill, mahkemeye yaptığı savunmada, Eşitlik Yasası’nda geçen 'cinsiyet' ifadesinin biyolojik cinsiyeti ve 'gündelik, sıradan dilde anlaşıldığı' şekliyle değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

“Bizim pozisyonumuz, kişinin erkek mi kadın mı, kız mı oğlan mı olduğu doğum öncesinde, rahimde belirlenir. Bu, bedenin gerçekliğinin bir ifadesidir. Değiştirilemez biyolojik bir durumdur,” dedi.

Gruba destek veren isimler arasında 'Harry Potter' serisinin yazarı J.K. Rowling de bulunuyor. Rowling’in grubun çalışmalarına on binlerce sterlin bağışta bulunduğu bildirildi. Ünlü yazar, trans kadınların haklarının, biyolojik olarak kadın doğan bireylerin hakları 'pahasına' olmaması gerektiğini savunuyor.

Karara karşı çıkanlar arasında yer alan Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) ise trans bireylerin cinsiyet temelli ayrımcılık yasalarından dışlanmasının insan hakları yasalarıyla çeliştiğini ifade etti.

Mahkemeye sunduğu yazılı bildiride, “Trans bireylerin tek cinsiyete hizmet eden alanlardan toptan dışlanması, meşru bir amaca ulaşmak için orantılı bir yol değildir,” dendi. Ayrıca, İngiltere ve dünyada trans haklarında gerileme yaşandığına dair endişelerini dile getirdi.