...

Logo Yotel Air CDG
in partnership with
Logo Nextory

Ekrem İmamoğlu: Devlet Bahçeli'nin tespitlerini ve çağrısını önemli buluyorum

• Apr 16, 2025, 12:51 AM
5 min de lecture
1

23 Mart'tan bu yana İstanbul Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çarşamba günü bir yayınladığı bir mesajda, iki gün önce kendisinin tutukluluğu hakkında açıklama yapan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli'nin sözlerine atıfta bulunarak, "Devlet Bahçeli’nin çalışma arkadaşlarımla birlikte maruz kaldığımız yargı süreciyle ilgili tespitlerini ve çağrısını oldukça önemli buluyorum" dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 14 Nisan Pazartesi günü İmamoğlu'yla ilgili olarak, ''Mahkeme süreçlerinin ivedilikle görüşülüp karara bağlanması gerekmektedir,'' açıklamasını yapmıştı.

"Türkiye’nin ekonomi, güvenlik ve adalet gibi ağır beka meseleleri vardır" diyen İmamoğlu, üMHP lideri Bahçeli'nin açıklamalarına dönük olarak "Beka meselesi olmayan bir Türkiye’ye ulaşmanın yolu devletî güçlü ve etkin, milleti müreffeh, yargıyı adil kılmaktan geçmektedir. Toplumun temel haklarına dair bile endişe içinde olduğu, sisteme güvenini neredeyse tamamen kaybettiği bir yerde güçten, refahtan ve adaletten bahsetmek söz konusu dahi olamaz," sözlerini dile getirdi.

İmamoğlu mesajının ilk paragrafında tutukluluğu çerçevesinde yaşanan süreci özetlerken, paylaşımının devamında ise şu ifadelere yer verdi:

"Demokrasiye yapılan bu müdahaleye karşı milletimizin verdiği güçlü tepki kendi iradesine sahip çıkmanın yanı sıra, ülkemizde giderek artan antidemokratik uygulamalara, yıpranmış adalet sistemimize, milletimizin geleceğini ve gençlerimizin umutlarını karartan ekonomik çöküşe karşı haklı bir feryattır."

'Kaosun sebebi protestolar değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan'

19 Mart'ta gözaltına alınmasından bu yana başlayan protestolara değinen İmamoğlu, yayınladığı mesajda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef aldı.

"Bizlerin tutuklanmasına karşı milletimizin gerçekleştirdiği şiddetten uzak, her yerde Türk bayraklarının dalgalandığı ve özünde vatan sevgisi olan protestolar, asla ülkemizin yaşadığı kriz, kaos ve kargaşanın sebebi değildir. Bugün Türkiye’ye yaşatılan kriz, kaos ve kargaşanın asıl sebebi yargı eliyle yapılmaya çalışılan darbe girişimidir. Kriz, kaos ve kargaşayı tercih eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır."

Tutukluğunun bir siyasi operasyon olduğunu savunan İmamoğlu, "Yargı eliyle yapılan bu siyasi operasyon; hukuk sistemine güveni zaten zayıf olan milletimizin adalete inancını daha çok sarsmış, kadim değerlerimizin ve kurumlarımızın daha da çürümesine yol açmıştır. Seçilmiş siyasetçilere karşı şafak vaktinde gerçekleştirilen, hepimizin kutsal bildiği aile düzenini yok sayan uygulamalar ve 35 yıllık diplomanın iptal edilmesine bile varan açık hukuksuzluklar millet vicdanında ağır hasara neden olmuştur," dedi.

Ne oldu?

İmamoğlu, 18 Mart'ta İstanbul Üniversitesi'nden aldığı diplomanın iptal edilmesinden bir gün sonra gözaltına alınmış daha sonra da 23 Mart'ta 'yolsuzluk' soruşturmasından tutuklanmıştı. Tüm bu süreç, İBB Başkanı'na son haftalarda açılan soruşturmaların ardından ve CHP'nin cumhurbaşkanı adaylığı ön seçiminin öncesinde geldi. Bu soruşturmaların başlangıcında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da "Onlar da çok iyi biliyorlar ki daha turpların büyükleri heybede. Telaşlarının sebebi bu," demişti.

Ancak İmamoğlu tutuklanmasıyla aynı gün 15 milyona yakın oyla CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edildi. Ardından İçişleri Bakanlığı kararıyla İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırıldı. İmamoğlu'nun yerine CHP'li Belediye Meclis Üyesi Nuri Aslan İBB Başkanvekili olarak seçildi.

İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve sonrasında tutuklanmasıyla tetiklenen kitlesel protestolar, Türkiye’de on yıldan uzun süredir görülen en büyük gösterilere dönüştü. Polis, protestolara karşı biber gazı, göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su ile karşılık verdi. İstanbul başta olmak üzere ülkenin birçok büyük şehrinde güvenlik güçleri göstericilere sert müdahalelerde bulunuyor.

Yetkililer aralarında gazetecilerin de olduğu 2.000’den fazla kişiyi gözaltına aldı. Gözaltılar sonrası 300'ü aşkın kişi tutuklandı. Daha sonra ise bunların bir kısmı itirazlarla serbest bırakıldı.