DTÖ, 2025 yılında Çin'in Avrupa'ya ihracatında yüzde 6 artış öngörüyor

Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ-WTO) göre, Washington'un ilk gümrük vergisi dalgasının üzerinden birkaç hafta geçmesine rağmen, uluslararası ticaret verileri durgun bir görünüme işaret ederken, temel göstergeler ABD ile Çin arasındaki ticaretin kesintiye uğraması sonucunda ticaretin Avrupa'ya kayma ihtimalinin ciddi boyutlara ulaştığına işaret ediyor.

DTÖ'nün çarşamba günü yayınlanan "Küresel Ticaret Görünümü" raporuna göre Çin ve ABD ekonomilerinin ayrışması, 2025 yılında iki ülke arasındaki mal ticaretinin yüzde 81, ABD yönetiminin akıllı telefonlar gibi ürünlere tanıdığı muafiyetler olmaksızın ise yüzde 91 oranında düşmesine yol açacak.

Sonuç olarak rapor, Çin'in Avrupa'ya ihracatında yüzde 6'lık bir artış öngörüyor. Ancak DTÖ, ABD'nin gümrük vergilerinden etkilenen Avrupa'nın da ihracatı için başka pazarlar arayacağını belirtiyor.

DTÖ Baş Ekonomisti Ralph Ossa, "Bu iki yönlü bir yol, bazı Avrupa ihracatları da diğer ekonomilere yönelecek," dedi ve ekledi: "Örneğin motorlu taşıtlara uygulanan yüksek gümrük vergilerini düşünün. Bu gerginliklerin potansiyel olarak yayılabileceği bir yol bu."

ABD, AB otomobillerine, çelik ve alüminyuma yüzde 25 gümrük vergisi uyguluyor. ABD'nin yüzde 10'luk gümrük vergileri diğer AB ihracatlarına da uygulanmaktadır.

Çin ve ABD arasındaki gerilim, Çin'in ABD'ye ihracatına yüzde 145, ABD'nin Çin'e ihracatına ise yüzde 125 gümrük vergisi uygulanmasıyla tırmanıyor.

Raporun tahminlerine göre, genel olarak Çin'in ticari mal ihracatının Kuzey Amerika dışındaki tüm bölgelerde yüzde 4 ila yüzde 9 oranında artması öngörülüyor.

DTÖ Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala, 2025 yılında dünya mal ticareti hacminde yüzde 0,2'lik bir düşüş olacağını ve bunun da beklenenden yaklaşık üç puan daha düşük bir orana tekabül ettiğini açıklarken dünya ticaretindeki aksamalarla ilgili olarak dersler çıkarılması gerektiğini söyledi.

"COVID-19 krizinden çıkarılacak en net derslerden biri, tedarik kaynaklarının çeşitlendirilmesinin önemidir. Bugün yaşanan ticari gerilimler bize talebi de çeşitlendirmemiz gerektiğini hatırlatıyor," dedi. "İster nereden aldığımız ister nereye sattığımız olsun, aşırı yoğunlaşma aşırı bağımlılığa yol açarak ekonomileri şoklara karşı daha savunmasız hale getirir ve adil olmayan bir yük paylaşımı duygusunu besler," diye ekledi.

Raporda, ABD ve Çin ekonomileri arasındaki ayrışmanın, küresel ekonominin jeopolitik hatlar boyunca iki izole blokta geniş bir parçalanmaya katkıda bulunacağı belirtildi.

Bunun dünya gayrisafi yurt içi hasılası (GSYH) üzerinde de bir etkisi olacaktır. Okonjo-Iweala, "Tahminimiz, küresel dünya GSYH'sinin uzun vadede yaklaşık yüzde 7 oranında azalacağı yönündedir," dedi.