Analiz: Rusya'nın NATO üyelerine yönelik siber saldırıları bir yılda yüzde 25 arttı

Microsoft’un yeni analizine göre Rusya’nın NATO ülkelerine yönelik siber saldırıları bir yıl içinde yüzde 25 arttı.
Her ne kadar Ukrayna hâlâ Rusya’nın bir numaralı hedefi olsa da, rapor geri kalan ilk 10 ülkenin tamamının NATO üyesi olduğunu ortaya koydu.
Rusya’nın siber saldırılarının yüzde 20’si Amerika Birleşik Devletleri’ni, yüzde 12’si İngiltere'yi, yüzde 6’sı ise Almanya’yı hedef aldı.
Belçika, İtalya, Estonya, Fransa, Hollanda ve Polonya ise Rusya’nın saldırılarına yüzde 5’inden daha az hedef oldu.
Bulgular, Rusya ile Avrupa Birliği arasındaki artan gerilimlerin ortasında geldi. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bu ayın başlarında, Rusya’yı Avrupa’ya karşı hava sahasına yapılan drone ihlallerinin ardından “kasten ve hedefli bir gri bölge kampanyası” yürütmekle suçlamış, bunu bir “hibrit savaş” olarak nitelendirmişti.
Strazburg’da Avrupa Parlamentosu üyelerine seslenen Ursula von der Leyen, “Bu rastgele bir taciz değil. Vatandaşlarımızı huzursuz etmeyi, kararlılığımızı sınamayı, Birliğimizi bölmeyi ve Ukrayna’ya verdiğimiz desteği zayıflatmayı amaçlayan tutarlı ve tırmanan bir kampanya,” dedi.
Microsoft’un analizine göre, Rusya’nın geçtiğimiz yıl daha geniş bir hedef grubuna yönelmesi, özellikle siber casusluk amacıyla “daha fazla kuruluşu risk altına soktu.” Ancak rapor bunun nasıl gerçekleştiğine dair ayrıntı vermedi.
Raporda, Rusya’nın siber saldırılarının yüzde 25’inin hükümet kurumlarını, yüzde 13’ünün araştırma gruplarını ve yüzde 13’ünün ise düşünce kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarını hedef aldığı belirtildi.
NATO üyesi ülkelerde bu sektörler, Ukrayna ile devam eden savaş sırasında Rusya açısından “istihbarat değeri” taşıyor.
Ruslar aynı zamanda siber saldırılar için yeni hedefler buluyor. Microsoft, Rus aktörlerin, hükümet kurumları gibi daha “geleneksel” hedefler yerine Ukrayna’yı destekleyen ülkelerdeki küçük işletmelere yönelik saldırılarda “mütevazı bir artış” gözlemlediğini açıkladı.
Raporda, Rus aktörlerin küçük işletmeleri, daha büyük kuruluşlara erişim sağlamak için kullanabilecekleri daha kolay “geçiş noktaları” olarak görebilecekleri belirtildi.