...

Logo Pasino du Havre - Casino-Hôtel - Spa
in partnership with
Logo Nextory

BM anlaşması antibiyotiklere dirençli bakteri tehdidini 2030 yılına kadar azaltmayı taahhüt ediyor

• Sep 26, 2024, 6:29 PM
5 min de lecture
1

Dünya liderleri Perşembe günü New York'ta düzenlenen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (UNGA) toplantısında antibiyotiklere dirençli enfeksiyonlardan kaynaklanan ölümleri 2030 yılına kadar yüzde 10 oranında azaltma taahhüdünde bulundu.

Siyasi deklarasyon, bakteri ve mantarların ilaçlardan kaçabilecekleri noktaya evrilmesiyle ortaya çıkan antimikrobiyal direnç (AMR) konusunda küresel gündemi belirledi.

Antibiyotiklere karşı dirençli bakterilerin (superbug) neden olduğu hastalıklar, insanlar tıpta, hayvan ve bitki yetiştiriciliğinde antibiyotikleri aşırı kullandıklarında ortaya çıkmakta ve hastaneleri enfeksiyonları tedavi etmek için çok az seçenekle baş başa bırakabilmektedir.

AMR 2019 yılında 4.95 milyon kişinin ölümüne neden oldu ve sağlık uzmanları 2050 yılına kadar 39 milyondan fazla insanın antibiyotiklere dirençli enfeksiyonlar nedeniyle ölebileceğini belirtiyor.

Yeni anlaşma, 2030 yılına kadar her ülkenin AMR ile mücadele için hükümet, tarım endüstrisi ve sağlık sektörünü kapsayan ulusal bir eylem planı uygulaması gerektiğini vurguluyor. Belgeye göre şu ana kadar ülkelerin yüzde 11'i bu planları uygulamak için ulusal bütçelerinde fon ayırmış durumda.

Ayrıca, AMR'den orantısız bir şekilde etkilenen düşük ve orta gelirli ülkeleri ulusal planlarını hızlandırırken desteklemek için 100 milyon dolarlık (90.2 milyon euro) bağış toplama hedefi belirledi.

BM Genel Kurulu Başkanı eski Kamerun lideri Philemon Yang, toplantı sırasında yaptığı açıklamada, anlaşmanın "AMR'ye karşı eylemi hızlandırmak için güçlü bir plan" olduğunu belirterek, "beyanlarımızı somut eyleme dönüştürmek önemlidir" dedi.

Düşük gelirli ülkeler AMR'nin yükünü taşırken, AMR dünya genelinde giderek büyüyen bir sağlık tehdidi olarak nitelendiriliyor.

Sadece Avrupa Birliği'nde (AB) AMR her yıl en az 33,000 kişinin ölümüne ve yaklaşık 1.5 milyar euro'luk maliyete yol açıyor.

AB sağlık şefi Stella Kyriakides etkinlik çerçevesinde yaptığı açıklamada, "Birbirimizi desteklemeye devam etmeli ve bu ciddi meselenin üstesinden gelmek için yeterli kaynak ayırmalıyız," dedi.

AB'nin AMR bütçesinin 62 milyon euro olduğunu ve önümüzdeki yıl AB, ulusal ajanslar, araştırmacılar ve fon sağlayıcılar arasındaki iş birliğini desteklemeyi amaçlayan Avrupa Tek Sağlık AMR Ortaklığı'nı başlatacağını söyledi.

AMR tehdidi iklim krizine benziyor

BM Genel Kurulu en son 2016 yılında AMR konusunu görüşmek üzere toplanmıştı, yani yeni anlaşma yaklaşık on yıldır bu konuda atılan ilk küresel siyasi adım.

Hayvan çiftliklerinin mümkün olduğunca antimikrobiyal kullanımından aşılara geçmesi, ilaç üreticilerinin antibiyotiklerin su kaynaklarına karışmasını önlemek için atık yönetimlerini iyileştirmeleri ve 2030 yılına kadar ülkelerin en az yüzde 80'inin bakteriyel ve fungal patojenlerde antibiyotik direncini test etme kabiliyetine sahip olmasını sağlamaları çağrısında bulunuyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ- WHO) Başkanı Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus gazetecilere yaptığı açıklamada, "AMR, yüz yıllık tıbbi ilerlemeyi tersine çevirebilir ve bugün kolayca tedavi edilebilen durumları ölüm cezası haline getirebilir," dedi.

Ancak anlaşmaya varılsa bile, BM deklarasyonunun bu bahar aylarca süren hükümet müzakereleri sırasında sulandırıldığı göz önüne alındığında, savunucular küresel AMR müdahalesini güçlendirmede zorluklarla karşılaşabilirler.

Örneğin, daha önceki bir taslakta hayvan yetiştiriciliğinde antimikrobiyallerin yüzde 30 oranında azaltılmasına yönelik bir plan yer alıyordu, ancak son versiyon daha muğlak bir taahhüt içeriyor.

AMR konusunda küresel bir liderlik grubuna başkanlık eden Barbados Başbakanı Mia Mottley gazetecilere verdiği demeçte, anlaşmanın güçlü yanlarından birinin, AMR ile mücadele için değişiklikler yaparken ülkelere danışacak bağımsız bir bilimsel danışma grubu oluşturma planı olduğunu söyledi.

AMR tehdidini iklim krizine benzeten Mottley, "Herkesin bu konuda bir değişiklik yapmasına ihtiyacımız var" dedi.

Mottley ayrıca ilaç şirketlerinin yeni antibiyotik ilaçlar geliştirmesi gerektiğini vurguladı. Yüzyılın başında bu araştırmayı yapan 20'den fazla şirket olduğunu, ancak bu sayının günümüzde dörde düştüğünü belirtti.

Mottley, yeni antibiyotikleri piyasaya sürmek için "araştırma yapacak parayı bulamazsak", "daha fazla insanın öldüğünü göreceğiz" dedi.