Avrupa'nın dönüm noktası niteliğindeki yeni savunma sanayii projeleri sektörden 'temkinli' onay aldı
Avrupa'nın yeni hava savunma sistemi, yeni nesil savaş gemisi ve daha birçok konuda iş birliği yapma taahhütleri, sektör liderleri tarafından temkinli bir şekilde onaylandı.
Haber, Salı günü, sektör cirosunda yıllık bazda yüzde 17'lik artış duyurduğu sırada geldi.
Ancak ABD'nin gerisinde kalan Avrupa Birliği'nin (AB) henüz yeni gelişen savunma sektöründen yetkililer, Ukrayna'daki savaşın tehditleri ve Donald Trump'ın ikinci döneminin etkileriyle başa çıkabilmek için daha uzun vadeli bir kesinliğe ihtiyaç duyulduğunu bildiriyor.
Askeri harcamalar normalde ülkelerin kendi yönetimlerini ilgilendiriyor olsa da bazı AB ülkeleri, salı günü savunma bakanlarının AB Konseyi'nin olağan toplantısı için Brüksel'i ziyaret etmesiyle imzalanacak bir dizi kararla savunma kaynaklarını tek bir havuzda toplamayı planlıyor.
AB'nin önde gelen savunma sanayii aktörlerinden Saab'ın CEO'su Micael Johansson, son gelişmeler üzerine gazetecilere yaptığı açıklamada, "Avrupa çapındaki girişimleri gerçekten destekliyorum," dedi ve konsorsiyumun uygunluk ve fonlara erişim kurallarının hala netleştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Ayrıca, "İHA kabiliyeti, küçük teknolojiler, entegre hava ve füze savunma sistemleri, Avrupa perspektifinde kesinlikle eksik olduğumuz örneklerdir," ifadelerini kullandı.
Savaşın AB sınırlarına dayandığına değinen Johansson, "Eğer iş birliği içerisinde ve ulusal perspektiften birlikte hareket edemezsek, o zaman ne yapmamız gerektiğini bilmiyorum," diye konuştu.
Hava savunma sistemi
Avrupa Komisyonu Başkanı ve eski Savunma Bakanı Ursula von der Leyen'in de desteğini alan hava savunma sistemi projesi, Avrupa'daki olası bir savunma ortaklığının önde gelen projelerinden biri olarak öne çıktı.
Avrupa, İsrail'in Demir Kubbe teknolojisine benzer bir şekilde olası bir Rus saldırısından korunmayı umuyor.
Ancak Almanya'nın "Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi" önerisi, aralarında Patriot füzelerinin üreticisi Raytheon'un da bulunduğu ABD'li ve İsrailli tedarikçilere dayandığı gerekçesiyle eleştiriliyor.
Hava kalkanı aynı zamanda yüz milyarlarca euro gibi devasa bir finansmana ihtiyaç duyuyor ve ortak borçlanma yoluyla finanse edilmesi önerileri şimdilik siyasi çıkmazda.
Trump yönetiminin NATO'dan çekilmesi ya da Avrupa'dan ithal edilen mallara yüzde 10 gümrük vergisi koyarak bir ticaret savaşı başlatması ihtimali göz önünde bulundurulduğunda sorun daha da vahim bir hal alıyor.
Havacılık, güvenlik ve savunma alanlarında AB, İngiltere ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bölgelerde faaliyet gösteren 4000 Avrupalı şirketi temsil eden bir grup olan Avrupa Havacılık ve Savunma Sanayii Derneği'nin (ASD) salı günü yayınladığı bir raporda,, üyelerin savunma cirosunun yüzde 17 artarak 159 milyar euroya (5,8 trilyon Türk Lirası) ulaştığı ve hava, deniz ve kara sektörlerinde de benzer bir büyüme yaşandığı bildirildi.
Bu artış, Avrupa hükümetlerinin savaştan zarar görmüş Ukrayna'ya yardım etmeyi ve onlarca yılın ardından savunmalarını güçlendirmeyi hedeflediği bir dönemde meydana geldi.
Ancak yerli tedarikçiler çoğu zaman bu talebe yetişemiyor ve bu da Avrupa hükümetlerinin başta ABD olmak üzere yurt dışından silah ve diğer teknolojileri satın alma arayışına girmesine neden oluyor.
Johansson, "Büyüme söz konusu olduğunda, muhtemelen elimizden geldiğince hızlı ilerlediğimizi düşünüyorum," dedi ve daha fazla genişlemenin uzun vadeli kesinlik gerektirdiğini, örneğin Avrupa Yatırım Bankası'nın askeri teknolojiye yatırım yapmasına izin verilmesi gerektiğini söyledi.
Airbus CEO'su ve ASD Başkanı Guillaume Faury'e göre, savunma sektöründeki büyüme oranları şaşırtıcı derecede yüksek.
Gazetecilere verdiği demeçte, "Bu [yüzde 17'lik] nedenlerine baktığınızda, bunun temel olarak kısa vadeli ikmal, mühimmat, füzeler ve Ukrayna'ya arka çıkan Avrupa ülkelerinin ihtiyaç duyulan şeylerden kaynaklandığını görürsünüz." dedi.
Faury yeni iş birliği projelerinin doğru bir odak noktası olduğunu kabul etmekle birlikte "çok daha fazlasının" yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
"Gözlerimizi uzun vadeli bir bakış açısına çevirmeliyiz. Avrupalılar olarak daha dirençli ve dolayısıyla daha egemen olmalıyız," ifadelerini kullandı.
Yesterday