...

Logo Pasino du Havre - Casino-Hôtel - Spa
in partnership with
Logo Nextory

Esrar kullanımıyla bağlantılı şizofreni vakalarının oranı 3 kat arttı: Araştırma

• Feb 4, 2025, 6:16 PM
6 min de lecture
1

Nüfusa dayalı yeni bir araştırmaya göre, esrar kullanımıyla bağlantılı yeni şizofreni vakalarının oranı yirmi yıl içinde neredeyse üç katına çıktı. Bu durum uyuşturucuya erişim tıbbi ve daha sonra eğlence amaçlı kullanım için genişletildikçe kademeli olarak arttı.

Uzmanlar, 2006 ve 2022 yılları arasında Kanada'nın Ontario eyaletinde 14 ila 65 yaş arasındaki tüm bireylerin 13,5 milyondan fazla tıbbi kaydını inceleyen yeni çalışmanın, ağır esrar kullanımının şizofreni ve psikoza yol açabileceğine dair artan kanıtlara katkıda bulunduğunu söylüyor.

Ottawa Üniversitesi Aile Hekimliği Bölümü Kanada Araştırma Kürsüsü Başkanı ve Bruyère Sağlık Araştırma Enstitüsü araştırmacılarından Daniel Myran, Euronews Health'e verdiği demeçte, "İncelediğimiz ana konu, yeni şizofreni teşhisi konan kişilerin giderek artan bir kısmının, bu teşhisi almadan önce esrar kullanım bozukluğu nedeniyle tedavi görüp görmediğidir," dedi.

Çalışmanın ilk yazarı olan Myran, "Çalışmaya bakarsanız, bu zaman içinde önemli ölçüde artıyor," dedi.

Araştırmacılar, eyalette esrar kullanımıyla bağlantılı yeni şizofreni vakalarının oranının, yasallaştırılmadan önce yüzde 3,7 iken 2018'de Kanada'da tıbbi olmayan kullanım için yasallaştırıldıktan sonra yüzde 10,3'e yükseldiğini söyledi.

Çalışma Salı günü JAMA Network Open dergisinde yayımlandı.

Şizofreni insidansı nüfus genelinde bir artış olmadan "zaman içinde sabit kalırken," başka türlü belirtilmeyen psikoz insidansı marihuananın yasallaştırılmasından öncesine kıyasla arttı.

Belirli yaş gruplarında, özellikle de genç erkekler arasında, Ontario'da şizofreni görülme sıklığı artıyor gibi görünmekte.

Araştırmacılar, 19 ila 24 yaş arasındaki genç erkeklerde görülen yeni şizofreni vakalarının yaklaşık yüzde 19'unun çalışmanın sonunda esrar kullanım bozukluğuyla bağlantılı olduğunu söyledi.

Myran, "Bence bu çalışma, bunun herkes için güvenli ya da iyi bir şey olmadığını ve özellikle beyinleri gelişmeye devam eden gençlerde esrar kullanımı ile psikoz ve şizofreni arasında çok güçlü bir ilişki olduğunu hatırlatıyor," dedi.

Ağır esrar kullanımının psikozla bağlantılı olduğuna dair 'kanıtlar' artıyor

Önceki araştırmalar da yoğun esrar kullanımı ile şizofreni arasında bir bağlantı olduğuna işaret etmişti.

Danimarka'da 2001 yılından önce doğan 7 milyondan fazla kişiyi kapsayan ve 2021 yılında JAMA Psychiatry'de yayınlanan bir çalışmada, esrar kullanım bozukluğuyla bağlantılı şizofreni vakalarının oranının son yirmi yılda üç ila dört kat arttığı tespit edilmiş ve araştırmacılar bunun "esrar kullanımı ve etki gücündeki artışlar" nedeniyle beklendiğini söylemişti.

2019 yılında Avrupa genelinde 11 bölgede yapılan bir çalışmada da günlük esrar kullanımının, özellikle de yüksek etki gücüne sahip olduğunda, psikoz gelişimiyle bağlantılı olduğu bulundu.

King's College London'da uyuşturucu, genler ve psikoz profesörü olan ve 2019 çalışmasını yöneten Marta Di Forti, Kanada'daki yeni araştırmanın örneklem büyüklüğü ve boylamsal yapısı nedeniyle "istisnai" ve sağlam olduğunu söyledi.

Yeni araştırmada yer almayan Di Forti, ağır esrar kullanıcısı olan hastaların psikoz geliştirdiğini gördü.

Euronews Health'e verdiği demeçte, "Psikozları ağırlıklı olarak bir tür paranoya, bireyin çevresindeki ortamın kendisine düşmanca ve tehdit edici olduğuna dair kesinlik ve korku ile kendini gösteriyor," dedi.

"Bunun kişiyi dış dünyaya nasıl yabancılaştırdığını ve aynı zamanda kişiyi sürekli korkulu hale getirdiğini hayal edebilirsiniz, bu da bazen etkileşimden tamamen çekilme veya oldukça agresif olma şeklinde ortaya çıkabilir," diye ekledi.

'Büyük maliyet'

Araştırmacıların genetik, olumsuz çocukluk deneyimleri ve şizofreniye katkıda bulunabilecek diğer potansiyel faktörler hakkında veri sahibi olmaması da dahil olmak üzere çalışmanın çeşitli sınırlamaları vardı.

Ayrıca sadece hastanede ya da acil serviste esrar kullanım bozukluğu nedeniyle tedavi gören kişiler incelendi, dolayısıyla ekip bağlantıyı hafife alıyor da olabilir.

Çalışmayla ilişkili olmayan Harvard Tıp Fakültesi'nde psikiyatri alanında doçent olan Jodi Gilman, çalışmayla birlikte yayınlanan bir yorumda, bulguların "esrar kullanımı ile psikoz riskinin artması arasındaki ilişkiye dair artan kanıtlara daha fazla destek" eklediğini yazdı.

Çalışma, "bu ilişkinin hem esrarın nörolojik etkilerine hem de psikoz gelişimine karşı gelişimsel olarak savunmasız olan genç yetişkinler arasında en güçlü olduğunu gösteriyor" dedi.

Di Forti, araştırmanın esrarın belirli koşullar altında terapötik kullanım potansiyelini en aza indirmemesi gerektiğini, ancak ülkelerin esrarı yasallaştırmaları halinde, psikoz veya esrar bağımlılığı geliştiren kişilere bakım sağlamaları gerektiğini söyledi.

Ona göre, çalışmanın genel bulguları, bunun "ruh sağlığı hizmetleri için büyük bir maliyet, aile ve toplum için büyük bir maliyet ve gençler için büyük bir maliyet" olduğunu göstermekte.