...

Logo Pasino du Havre - Casino-Hôtel - Spa
in partnership with
Logo Nextory

Araştırma: 'Sağlıklı yaşlanma' genlerden çok yaşam faktörlerine bağlı

• Feb 19, 2025, 3:30 PM
4 min de lecture
1

Nature Medicine dergisinde yayınlanan yeni çalışmada, sağlıklı yaşlanma ve erken ölüm söz konusu olduğunda yaşam tarzı koşulları da dahil olmak üzere çevresel faktörlerin genetikten yaklaşık 10 kat daha önemli olduğunu ortaya kondu.

İngiltere'nin Oxford Üniversitesi tarafından yürütülen araştırmaya göre, yaş, cinsiyet ve çevresel faktörler birlikte ele alındığında ölüm risklerinin yaklaşık yüzde 66'sı bununla açıklanabiliyor.

Çalışmanın ilk yazarı ve Harvard Üniversitesi'nde araştırmacı olan Austin Argentieri bir basın brifinginde, "Farkın ne kadar keskin olduğuna, çevrenin genetikten ne kadar daha önemli olduğuna şaşırdık," dedi.

Çalışmada İngiltere'de yaklaşık yarım milyon kişi incelendi.

Araştırmacılar katılımcıların 22 hastalık için genetik risklerini belirledi, obezite, yüksek tansiyon gibi yaygın sağlık sorunlarını takip etti ve insanların biyolojik olarak ne kadar hızlı yaşlandığını ölçmek için kanlarından alınan proteini kullandı.

Yaşam tarzı ve yaşam koşulları sağlığı nasıl şekillendiriyor?

Başlangıçta 164 çevresel faktöre odaklanıldı. Ancak bunlar hem ölüm hem de biyolojik yaşlanma ile ilişkili 25 temel ölçüme indirgendi.

Bu faktörler eğitim seviyesi, hane geliri, istihdam, uyku seviyeleri, egzersiz, sigara kullanımı, sosyal destek, zihinsel refah, 10 yaşındaki vücut ağırlığı ve kişinin doğduğu sırada annesinin sigara içip içmediğine kadar her şeyi kapsıyordu.

Bu faktörler tek başlarına erken ölme riskinde küçük bir rol oynasa da yaşam boyu bir araya geldiklerinde bu risk artmaktadır.

Argentieri, "Gerçek hayat karmaşık. Tüm bu farklı çevresel etkiler bir araya geliyor," diyor.

Bu faktörlerin 'çevre, davranış ve yaşam tarzının gerçekten temel yönleri ve daha geniş sosyokültürel, fiziksel bağlamlarımız' olduğunu da ekliyor.

Genetik ve çevresel faktörlerin önemi, belirli sağlık sorunları söz konusu olduğunda farklılık gösterdi.

Araştırmaya göre genetik riskler demans, meme, prostat ve kolorektal kanserler için daha büyük bir etkenken; akciğer, kalp ve karaciğer hastalıkları söz konusu olduğunda çevresel faktörler daha önemliydi.

'Genlerimiz geleceğimizi belirlemez'

Çalışmanın çeşitli sınırlamaları da bulunmaktaydı. Sonuçlar diğer ülkelerde farklı olabilir. Çalışmaya dahil edilmeyen diğer faktörler de sağlıkla bağlantılı olabilir. Yani çalışma neden-sonuç ilişkisi değil sadece korelasyon ilişkisi kurmakta.

Argentieri "neyin nerede önemli olduğunu anlamak için" dünyanın diğer yerlerinde daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu söyledi.

Yine de çevresel faktörlerin çoğunun değiştirilebileceği göz önüne alındığında, bağımsız araştırmacılar bulguların insanların sağlığını iyileştirmeye yönelik politika müdahaleleri için bir yol haritası sunduğunu söyledi.

Cambridge Üniversitesi'nde biyoistatistikçi olan ve çalışmaya katılmayan Dr. Stephen Burgess yaptığı açıklamada, sonuçların çoğu durumda 'genlerimizin geleceğimizi belirlemediğinin' altını çizdiğini söyledi.

Burgess, "Genetik zar atabilir ama elimizi nasıl oynayacağımız bize bağlıdır," dedi.