...

Logo Pasino du Havre - Casino-Hôtel - Spa
in partnership with
Logo Nextory

İtalyan gelatosundan Türkiye’nin sakızına: Avrupa'da 5 efsane dondurma rotası

• Jul 27, 2025, 10:23 AM
8 min de lecture
1

Avrupa, kremalı İtalyan gelatoları ve zarif Fransız parfeleriyle tanınsa da kıtanın en lezzetli dondurmaları her zaman en bilinen adreslerde karşınıza çıkmaz.

Laponya’nın soğuklarından Akdeniz ovalarına uzanan bu geniş coğrafyada, yerel gelenekler sıra dışı dondurma tariflerine ilham veriyor. Makarna şeklinde sunulan sundae’lerden, güneşte bile erimeyen keçi sütü külahlarına ve hatta kahvaltıda yenebilecek kadar özel tatlara kadar birçok sürpriz var.

İşte Avrupa’da uğruna yola çıkmaya değer beş dondurma deneyimi:

Türkiye'nin çiğnenebilir, reçineli lezzeti

Meşhur Maraş dövme dondurması, sıradan bir top dondurma değil. Genellikle keçi sütü, salep (orkide kökü unu), damla sakızı (reçine) ve şekerle yapılan bu dondurma çiğnenebilir ve yavaş eriyen formuyla öne çıkıyor.

Geçmişi yüzyıllar öncesine, güneydoğudaki Kahramanmaraş yöresine kadar uzanan bu lezzet, artık köylerden İstanbul'un sokaklarına kadar tüm Türkiye'de yaygın.

Üstelik yemesi kadar dondurmaya ulaşma süreci de keyifli. Satıcılar, dondurmayı müşterilere uzatmadan önce külahı ters çevirerek ya da uzatıp geri çekerek küçük bir şov sergiliyor. Kimi zaman kedi-fare oyununa dönen bu sunum, dondurmaya tatlı bir eğlence katıyor.

Antep fıstığı, çikolata ve vişne gibi klasik tatların yanı sıra, safranlı badem, kaymak veya çam sakızı gibi daha sıra dışı aromalarla cesur seçimler de mümkün.

Almanya'nın 'spaghettieis' sürprizi

İlk bakışta bir tabak spagettiyi andırsa da, Spaghettieis aslında dondurmayla yapılan eğlenceli bir Alman tatlısı. Vanilyalı dondurma, makarna görünümü vermek için özel bir presten geçiriliyor, üzerine çilek sosu marinara gibi dökülüyor, son dokunuş ise beyaz çikolatadan rendelenmiş "parmesan" ile yapılıyor.

Bu yaratıcı tatlı 1969’da Mannheim’da Dario Fontanella tarafından icat edildi. Gerçek bir klasik haline gelen Spaghettieis artık Almanya’nın dört bir yanında bulunabiliyor. Orijinal tarifi deneyimlemek isteyenler ise hala Eis Fontanella'nın yolunu tutuyor.

Münih’te ise nostalji peşindeki dondurma severler, 1879’dan bu yana şehrin değişmeyen adreslerinden biri olan aile işletmesi Eiscafe Sarcletti’de, bu lezzeti bir düzine yaratıcı versiyonuyla tatmak için sıraya giriyor.

Sicilya'nın 'brioche con gelato' kahvaltısı

Sicilya’da dondurma sadece tatlı olarak değil, yaz sıcağını yenmenin serinletici bir yolu olarak da tüketiliyor — özellikle kahvaltıda. Yerel halk, hafif tatlı bir brioche çöreğinin ortasını kremalı gelato ile doldurarak ya da yanında serinletici granita ile servis ederek güne başlıyor.

Brioche, genellikle kaşıkla yeniyor ve üzerine çırpılmış krema veya taze fındıkla süsleniyor. İlk duyulduğunda sıra dışı gelen bu kombinasyon, adada espresso kadar yaygın ve sevilen bir lezzet.

1800’lü yıllara dayanan bu gelenek, Sicilya’nın sıcak-soğuk, yumuşak-sert, zengin-ferahlatıcı gibi zıtlıklara duyduğu sevgiyi yansıtıyor. Antep fıstığı, badem ve çikolata parçacıklı stracciatella gibi klasik tatlar, nesiller boyunca favori olmaya devam ediyor.

Brioche con gelato, kremalı gelato toplarıyla doldurularak servis edilir.
Brioche con gelato, kremalı gelato toplarıyla doldurularak servis edilir. Getty via Canva

Brioche con gelato genellikle kaşıkla yense de isterseniz sandviç gibi de rahatça tüketebilirsiniz. Palermo’dan Taormina ve Noto gibi sahil kasabalarına kadar adanın her köşesinde bu lezzeti bulmak mümkün. Gerçek bir klasik arıyorsanız, fıstıklı brioche’siyle efsaneleşen Katanya’daki Don Peppinu’yu mutlaka deneyin.

Savaşın ortasında doğan tatlı: Cafe Liegeois

Adına rağmen Cafe Liegeois'in, Belçika’nın Liege şehriyle doğrudan bir bağlantısı yok. Aslen Cafe Viennois olarak bilinen bu tatlı, Birinci Dünya Savaşı sırasında Alman işgaline direnen Liege halkını onurlandırmak amacıyla Fransa tarafından yeniden adlandırıldı.

Kahve aromalı dondurma toplarının soğutulmuş kahve ile katmanlanması ve üzerine genellikle vanilya ile tatlandırılan, kabarık ve yüksek yağlı Chantilly kremasıyla kaplanmasıyla hazırlanan bu içecek-tatlı melezi, acı ve tatlıyı ferahlatıcı bir dengede buluşturuyor.

Tarihi bir atmosferde bu klasik tadı deneyimlemek için, Paris’in ihtişamını yansıtan ve günümüzde Intercontinental oteli olarak hizmet veren 19. yüzyıl yapısı Cafe de la Paix’i ziyaret edebilirsiniz. Burası, Palais Garnier opera binasına bakarak unutulmaz bir atmosfer sunuyor.

Laponya'nın altın çilek ikramı

Tatlı, ekşi ve ticari olarak büyük ölçekte yetiştirilmesi imkansız olan turuncu böğürtlen, Kuzey Kutbu'nun en zor bulunan hazinelerinden biri.

İsveç, Norveç ve Finlandiya'daki yabani bataklıklarda ve bataklıklarda bulunan bu altın-turuncu meyveler, yaz sonunda toplanır ve uzun zamandır Yerli Sami geleneklerinin temelini oluşturuyor. Kısa süren mevsimleri ve uzak habitatları onları reçelden liköre kadar her şey için değerli bir malzeme haline getiriyor. Ancak asıl tat, turuncu böğürtlen dondurması.

Tatlı, ekşi ve ticari ölçekte yetiştirilmesi neredeyse imkansız olan turuncu böğürtlen, Arktik’in en nadide hazinelerinden biridir.
Tatlı, ekşi ve ticari ölçekte yetiştirilmesi neredeyse imkansız olan turuncu böğürtlen, Arktik’in en nadide hazinelerinden biridir. Unsplash

Finlandiya’nın kuzeyinde, Arktik Dondurma Fabrikası, bölgenin özgün meyvelerini kremalı dondurma toplarına dönüştürerek, tundrada ya da gece yarısı güneşinin altında yapılan yürüyüşlerin ardından benzersiz bir lezzet deneyimine davet ediyor.

İsveç sınırının hemen ötesinde, kıyıdaki Lulea’da bulunan Brandon Lodge ve Grand Hotel Stockholm ise, yerel dondurma ustaları Otto & Glassfabriken iş birliğiyle mevsimlik bu özel tatlıyı, yumuşak ve eriyen kepçeler halinde sunuyor.