...

Logo Pasino du Havre - Casino-Hôtel - Spa
in partnership with
Logo Nextory

Antropolog Manvir Singh: 'Şamanizm yükselişte ve üç tip şaman var'

• Aug 4, 2025, 6:17 PM
4 min de lecture
1

Batı dünyasında şamanizm yeniden popülerlik kazanıyor.

İngiltere ve Galler’de şamanizmi dini inancı olarak tanımlayanların sayısı, son 10 yılda on kat artarak 650’den 8 bine çıktı. ABD’de ise yüz binlerce kişinin düzenli olarak şamanlara başvurduğu tahmin ediliyor.

Bu yükselişi ve şamanizmin temelini Kaliforniya Üniversitesi’nden antropolog Manvir Singh, yeni kitabı "Shamanism: The Timeless Religion" adlı eserinde mercek altına aldı.

Singh, New Scientist'e verdiği kapsamlı bir röportajda şamanizmin günümüzdeki popülaritesine ve tarihsel gelişimine ilişkin görüşlerini açıkladı.

'100 bin yıllık evrensel bir uygulama'

Singh’e göre şamanizm, insanlığın “davranışsal olarak modern” hale geldiği en az 100 bin yıl öncesine dayanıyor. Arkeolojik kanıtlar arasında hayvan-insan figürlü mağara resimleri ve süslü mezarlar bulunuyor. Ancak asıl güçlü kanıt, şamanizmin hemen her kültürde bağımsız şekilde ortaya çıkması.

Onun tanımına göre şamanizm, bir uzmanın değişmiş bilinç hâllerine girerek görünmeyen varlıklarla iletişime geçtiği ve şifa ya da kehanet gibi hizmetler sunduğu bir uygulama. Dinsel bir uygulama olup olmadığı sorusuna ise şu yanıtı veriyor:

“Şamanizm doğrudan doğaüstü varlıklarla ilişki kurarak kutsama elde etme çabasıdır, yani aslında dinin özüdür.”

Singh’e göre şamanizmin gücü üç temel psikolojik faktöre dayanıyor:

  1. Görünmeyen varlıkların olayları etkilediğine dair sezgi

  2. Törenler ve ritüellerle belirsizlik üzerinde kontrol kurma arzusu

  3. ‘Farklı’ olanın özel güçlere sahip olduğuna inanma eğilimi

Trans hali (kendinden geçme) bu nedenle merkezde yer alıyor. Singh, bunu bir “sahne performansı” gibi tanımlıyor.

'İsa bir şamandı'

Singh, şamanizmin tarihsel izlerini incelerken oldukça tartışmalı bir tez de öne sürdü. Antropolog, “İsa muhtemelen bir şamandı,” diyor. Bu görüşünü, İsa’nın görünmeyen varlıklarla iletişimi, şifa verme ve geleceği öngörme gibi özelliklerine dayandırıyor. Antik Akdeniz bölgesinde şamanik geleneklerin oldukça yaygın olduğunu da hatırlatıyor.

'Üç alanda fayda sağlıyor'

Singh, 10 yıllık saha çalışmaları sonucunda şamanik uygulamaların üç ana alanda fayda sağladığına ikna olmuş:

  • Plasebo etkisini tetikleyerek acıyı hafifletme

  • Zihinsel dönüşümle zarar verici anlatıları değiştirme

  • Sosyal destek hissi sağlayarak kişinin yalnız olmadığını gösterme

Ayrıca şamanik şifa ritüellerinin, özellikle Mentawai Adaları’nda, neredeyse bir festival gibi neşeli ve sosyal bir havada geçtiğini belirtiyor.

Günümüz şamanları kimler?

Singh’e göre Batı’da üç farklı “modern şaman” tipi var:

  1. Neo-şamanlar: Geleneksel ritüelleri günümüz dünyasında uygulayan kişiler.

  2. ‘Çit büyücüleri’: Teknik olarak şaman değiller ama belirsizliği yönetme vaadiyle çalışanlar (örneğin finans uzmanları).

  3. Teknoloji CEO’ları: Uyuşturucu kullanımı, yalnızlık, yoksunluk gibi ritüellerle kendilerini "insanüstü" gibi gösteren liderler. Bu davranışlar, hem kendi güçlerine inanmak hem de başkalarına “öngörülü vizyoner” imajı çizmek için kullanılıyor.

Neden şimdi?

Dini uygulamaların dünya çapında düşüşü ama ruhsal bir şeylere duyulan özlem, Singh’e göre şamanizmin cazibesini artırıyor.

“Şamanizm çok doğrudan, kişisel ve faydalı bir yaklaşım sunuyor. Belirsizliğin arttığı zamanlarda insanlar kontrol sağlayacak her şeye daha fazla yöneliyor."

Antropolog, dini liderlerin şamanizmi neden tehdit olarak gördüğünü ise şöyle açıklıyor: “Şamanlar doğrudan ilahi olanla ilişki kurar. Bu da merkezi dini otoritelerin tekelini sarsar. Yeni öğretiler, yeni yorumlar getirme potansiyeline sahiptirler.”