80 bin yıllık sır: Neandertaller ok kullanmış olabilir

Ok ve yay gibi gelişmiş silahların şimdiye dek yalnızca halen hayatta olan insan türü Homo sapiens’e ait olduğu düşünülüyordu.
Ancak Özbekistan’daki Obi-Rakhmat sığınağında bulunan taş ok uçları, bu algıyı değiştirebilir. Yaklaşık 80 bin yıl öncesine tarihlenen bu küçük ve keskin uçlar, bölgede Neandertallerin hâkim olduğu bir döneme ait.
Araştırmacılara göre keşif kafa karıştırıcı, çünkü Neandertal yerleşimlerinde bulunan taş aletler genellikle iri yapılı ve kasaplık ya da bitki toplamaya yönelik araçlarla benzer şekillerde oluyordu. Ancak Obi-Rakhmat’ta ortaya çıkarılan “üçgen mikrouçlar”, modern insanlara ait çok daha geç dönemlerde bulunan ok uçlarıyla neredeyse birebir aynı.
Bilim insanları bu uçların yalnızca ok benzeri şaftlara takılabilecek kadar dar olduğunu söylüyor: “Bu taş uçlar güçlü darbeye dayanıklı değildi, fakat avın derisini delip şaftın içeri girmesini sağlamak üzere tasarlanmıştı.”
Bu tarz küçük ve keskin uçlar, Üst Paleolitik Çağ’da Homo sapiens’in temel av araçlarından biri haline gelmişti. Modern insanın Batı Avrupa’ya ilk ayak bastığı döneme ait Fransa’daki Mandrin Mağarası’nda da benzer silahların izine rastlanmıştı (yaklaşık 54 bin yıl önce). Araştırmacılar, Mandrin’deki mikrouçlarla Obi-Rakhmat’taki örneklerin de “neredeyse aynı” olduğunu belirtiyor.
Ancak sorular bitmiyor. Obi-Rakhmat’taki ok uçlarının bulunduğu tabakada herhangi bir insan kalıntısı bulunamadı.
Yine de bölge, 70–60 bin yıl önce Afrika’dan çıkan arkaik Homo sapiens gruplarınca yerleşilmişti. Aynı yerde 70 bin yıllık bir tabakada bulunan bir kafatası parçası ve birkaç diş ise Neandertal özellikleri taşıyan, ama Homo sapiens’e özgü bazı morfolojik nitelikleri de barındıran bir çocuğa ait çıktı. Bu durum, iki türün bölgede karşılaşıp çiftleştiğini ve kültürel/teknolojik bilgi paylaşmış olabileceğini düşündürüyor.
Fakat asıl ilginç nokta şu: söz konusu mikrouçlar bu temasın 10 bin yıl öncesine tarihleniyor. Yani bu aletlerin kökeni hâlâ gizemini koruyor.
Araştırmacılar, “Bu şaşırtıcı bulgu, insan topluluklarının Avrasya’ya yayılımının düşünüldüğünden çok daha karmaşık bir süreç olduğunu gösteriyorü” diyor.
Çalışma PLoS One dergisinde yayımlandı.
Yesterday