Dini inançların değişimi araştırıldı: 'Üç aşama var'

Dünya genelinde dinlerin toplumsal etkisi hızla değişiyor.
Nature Communications dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, dini inanç ve aidiyetlerdeki küresel gerilemeyi üç aşamalı bir süreç olarak tanımlıyor.
Yüz yılı aşkın sayım ve anket verilerine dayanan çalışma, ileri istatistiksel modeller ve yapay zeka destekli analizlerle dinin sosyal yaşamda nasıl zayıfladığını ortaya koyuyor.
Araştırmaya göre dinin gerilemesi basit bir “inanç kaybı” değil; toplumları kökten dönüştüren karmaşık bir aşamalı ilerleme.
Üç aşamalı süreç
ScienceMag'e göre bu süreci oluşturan üç aşama şu şekilde özetlendi:
İlk aşama, dini kurumların tekeline dayalı gücünü kaybetmesiyle başlıyor. Modernleşme, çoğulculuk ve yeni inanç sistemleri, geleneksel otoriteyi sarsıyor.
İkinci aşamada bireyler kendi dini aidiyetlerini seçmeye veya reddetmeye başlıyor. Bu süreçte eğitim, sosyoekonomik durum ve seküler ideolojiler belirleyici oluyor.
Üçüncü aşama ise yaygın sekülerleşme ve “dinsizler”in (nones) yükselişi. İnsanlar kendilerini ateist, agnostik ya da seküler hümanist olarak tanımlıyor ve toplumsal dokuda radikal değişimler yaşanıyor.
Çalışma, eğitim düzeyindeki artış, kentleşme, kuşak değişimi ve toplumsal cinsiyet dinamiklerinin bu dönüşümde kritik rol oynadığını vurguluyor. Özellikle genç nesiller, ebeveynlerine kıyasla çok daha düşük düzeyde dini aidiyet gösteriyor.
Bölgesel farklılıklar da dikkat çekiyor
Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’da dini gerileme hızlı ve belirgin seyrederken, Afrika ve Asya’nın birçok bölgesinde din halen güçlü konumda. Ayrıca göç ve küreselleşme, sekülerleşmiş toplumlarda yeni dini dinamiklerin doğmasına yol açıyor.
Araştırmada kullanılan yapay zeka tabanlı yöntemler, dinin gerileme biçimlerini tahmin etmede yeni bir çığır açıyor. Bilim insanlarına göre bu süreç, yalnızca inanç dünyasını değil; siyaseti, toplumsal uyumu ve kimlik algısını da yeniden şekillendirecek.
Araştırmacılar, sekülerleşmenin baskın trend olduğunu ancak dini canlanmaların ve yeni hareketlerin de ortaya çıkabileceğini hatırlatıyor. Dinin rolünün gelecekte nasıl evrileceği, toplumların anlam, aidiyet ve birlik arayışına nasıl yanıt vereceğine bağlı olacak.
Yesterday