...

Logo Pasino du Havre - Casino-Hôtel - Spa
in partnership with
Logo Nextory

İstanbul'dan alınan gizemli sikke, Hıristiyan dünyasında 'Turin Kefeni' tartışmalarını alevlendirdi

• Aug 24, 2025, 12:24 AM
3 min de lecture
1

Hz. İsa’yı resmettiği düşünülen yüz tasvirinin yer aldığı antik bir sikke, Torino Kefeni’nin Hıristiyan dünyasında uzun süredir tartışılan gerçekliğini yeniden gündeme taşıdı.

Hristiyan dünyasında en çok tartışılan dini emanetlerden biri olan Torino Kefeni, yaklaşık 4,4 metre uzunluğunda ve 1,1 metre genişliğinde ketenden yapılmış bir bez. Üzerinde, ön ve arka cepheden görülen bir erkek bedeninin izleri yer alıyor. Bu izlerin çarmıha gerilmiş, yaralanmış birine ait olduğu öne sürülüyor. Bu izler sayesinde kefende yer alan silüetin görüntüleri de çıkarıldı.

1988 yılında yapılan karbon testleri, kefenin 1260-1390 yılları arasına ait olduğunu göstererek onun Hz. İsa’nın cenaze örtüsü olamayacağı sonucunu doğurmuştu. Ancak bazı araştırmacılar, testlerin aslında kefenin o dönemde onarılmış köşelerinden alındığını ve bu nedenle sonuçların yanıltıcı olabileceğini savunuyor.

Şimdi ise 969-976 yılları arasında İstanbul’da basıldığı belirlenen bir bronz follis sikkesi, kefendeki yüz tasvirine çarpıcı derecede benzerlik gösteriyor.

'Sahte olması mümkün değil'

Londra Darphanesi Ofisi’nden tarihçi Justin Robinson, sikkedeki sadece bir santimetrelik portrede, kefende görülen kaş, alın ve burun hattıyla oluşan karakteristik haç biçiminin neredeyse aynen işlendiğini belirtiyor.

Robinson, 2018’de satın aldığı sikkeyle ilgili olarak Daily Mail’e yaptığı açıklamada, “Eğer 10. yüzyılda sikke ustaları kefendeki yüzü kopyaladıysa, bu durumda kefenin Ortaçağ'da uydurulmuş bir sahte materyal olması mümkün değil,” dedi.

Torino Kefeni üzerine uzman isimlerden Michael Kowalski de, gazeteye yaptığı açıklamada sikkedeki portredeki bazı belirgin özelliklerin doğrudan kefenden alınmış gibi göründüğünü vurguladı.

Özellikle başın sol tarafındaki uzun saç tutamlarının dikkat çekici olduğunu söyleyen Kowalski, “Bir ustanın, yalnızca bir tarafı daha uzun gösterme fikrini nereden bulabileceğini anlamak güç. Bunun ancak gerçeğe dayalı bir tasvirden kopyalanmış olması mümkün,” dedi.

Sikkenin ön yüzünde İsa’nın yüzünün etrafında “Tanrı bizimle” yazarken, arka yüzünde “İsa Mesih, Kralların Kralı” ifadesi yer alıyor. Robinson ayrıca sikkenin sağ yanakta belirgin bir iz, bıyığın altında kareye yakın bir işaret, çatallı sakal ve her iki yanda omuzlara doğru uzanan saçlarla birlikte sol tarafta iki paralel tutam gibi kefendeki detaylarla birebir örtüşen unsurlar taşıdığını belirtiyor.

'Bana göre kesin kanıt'

Yüksek çözünürlüklü kefen fotoğraflarında da görülen bu saç tutamları, tarihçilere göre rastlantı olamayacak kadar belirgin. Ayrıca boğazın üzerindeki yatay bant, kefendeki aynı çizgiyle tam uyum gösteriyor.

Robinson, “Bu benzerlikler bana göre kesin kanıt. İmparator, İstanbul'a gelen gerçek İsa tasvirini sikke üzerine taşıtarak imparatorluğun paralarında kullanmak istemiş olabilir. Bu kadar özgün detayların önceden hayal edilmesi neredeyse imkânsız,” diye konuştu.

Tarihçi ayrıca 1988’deki karbon testlerinin güvenilirliğini sorguladı. Test için seçilen parçanın, yüzyıllar boyunca rahiplerin ellerinde tutulmuş ve zamanla onarılmış köşeden alınmış olabileceğini, ayrıca 1532’deki büyük yangının da karbon-14 sonuçlarını bozmuş olabileceğini belirtti.