Kneecap, İsrail yanlısı protestoculara rağmen Paris'teki Rock en Seine festivalinde öne çıktı

Dün bütün gözler, Fransa'nın başkenti Paris’te düzenlenen Rock en Seine festivalinde sahneye çıkan tartışmalı İrlandalı rap grubu Kneecap’teydi.
Ülkenin en büyük ve en popüler müzik etkinliklerinden birinin kadrosuna grubun dahil edilmesi başlı başına bir tartışma konusu olmuştu. Grubun programdan çıkarılması için çağrılar yapılmış, festivalin fonları önemli ölçüde kesilmişti. İçişleri Bakanı Bruno Retailleau ise herhangi bir düzensizliğe karşı sıfır tolerans politikasını bir kez daha yinelemek zorunda kalmıştı.
Rock en Seine’in sahibi Matthieu Pigasse, Kneecap’in sahnedeki varlığına karşı çıkanlara, “Filistin davasını desteklemenin kamu düzeni için bir tehdit olduğunu iddia etmek utanç verici,” sözleriyle seslendi.
Peki, grup nasıl davrandı? Tam anlamıyla: 'Kneecap usulü.'
Tartışmalı İsrail karşıtı açıklamaları nedeniyle haftalardır gerilimin odağında olan rap üçlüsü, Rock en Seine sahnesine çıktı.
Sahnede yer alacaklarını X’te yaptıkları paylaşımla duyuran grup, mesajlarında Fransız Devrimi’nin ünlü sloganı olan "Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik" ifadelerine de yer verdi
“La République française, bugün Rock En Seine’de görüşürüz. Saat 18:25’te Paris'te sahnedeyiz. Bizi durdurmaya çalıştılar, başaramadılar. Liberté, Égalité, Fraternité (Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik).”
Grup, tıpkı kısa süre önce İngiltere ve Macaristan hükümetlerine yaptıkları gibi Fransız hükümetine mesaj göndermekte vakit kaybetmedi.
Gösteri ekranlarında Fransızca olarak şu ifadeler yer aldı: “Le gouvernement Français est complice: il vend et facilite le commerce d’armes à l’armée Israélienne.” (“Fransız hükümeti suç ortağıdır: İsrail ordusuna silah satıyor ve bu ticareti kolaylaştırıyor.”)
Paris’te düzenlenen Rock en Seine festivalinde sahne alan İrlandalı rap grubu Kneecap’in performansı, İsrail yanlısı göstericiler tarafından engellenmeye çalışıldı.
Ellerinde anti-Kneecap bayrakları taşıyan ve düdük çalan bir grup, konserin başlamasını sabote etmeye kalkıştı.
Grup üyeleri sahneden protestoculara yanıt verdi. Rapçi Moglai Bap, “Bizi durdurmaya çalışıyorlar, festivalde yer almamızı istemiyorlar. Onlara izin vermeyeceğiz. Biz onlar gibi değiliz, biz İsrail gibi değiliz. Kavga için burada değiliz, eğlenmek için buradayız. Düdük çalan olursa güvenliğe bildirin, çıkarılsınlar. Burada sadece sevgi ve Filistin’e destek var,” ifadelerini kullandı.
Grubun diğer üyesi Mo Chara ise, “Öfkeli olduğumuzu, hayal kırıklığı yaşadığımızı biliyorum. Ancak bu insanlar bunu hissetmesin. Biz, sevgi, keyif ve dayanışma için buradayız,” dedi.
Protestocular güvenlik görevlilerince alandan çıkarılırken, kalabalık “Özgür Filistin” sloganları attı.
Konserin başındaki protesto girişiminin ardından Kneecap’in Rock en Seine’deki performansı sorunsuz şekilde devam etti.
Almanya’daki Hurricane ve Southside festivalleri ile Macaristan’daki Sziget festivali rap üçlüsünü programdan çıkarırken, Green Man ve Rock en Seine gibi festivaller ise gruba ve ifade özgürlüğüne destek verdi.
Kneecap, kendilerine yöneltilen antisemitizm suçlamalarını sürekli olarak reddediyor.
Grup, bu suçlamaların “yanlış ve kasıtlı biçimde silah haline getirildiğini”, bunun da “soykırımı gizlemek, kafa karıştırmak ve dikkat dağıtmak için” kullanıldığını savunuyor. İddialardan ve bazı festivallerin iptallerinden etkilenmeyen grup, platformunu “Yahudi halkına değil, İsrail’in Gazze’deki savaşına” karşı ses çıkarmak için kullanmaya devam ediyor.
Bunu Coachella’da sahneye çıkarak ABD hükümetinin İsrail’e verdiği desteği kınayarak yaptı. Best Kept Secret festivalinde gösteri öncesi ekrana yansıyan mesajda “İsrail’in soykırımı ve Batı medyasının örtbası” vurgulandı.
Glastonbury’de Bob Vylan ile birlikte çıktıkları sahne büyük tartışma yaratarak polis soruşturmasına yol açtı. Grup ayrıca Oslo’daki Oyafestivalen’de ve Macaristan’da –ülkeye girişleri Başbakan Viktor Orban tarafından yasaklanmasına rağmen– hayranlarına gönderdiği video mesajıyla da tepkisini dile getirdi.
Geçen hafta grup üyesi Mo Chara, geçtiğimiz kasım ayında bir konserde Hizbullah bayrağı açtığı iddiasıyla hakkında Mayıs ayında yöneltilen terör suçlamaları kapsamında Westminster Sulh Ceza Mahkemesi’ne çıktı.
Mo Chara, ikinci kez şartsız kefaletle serbest bırakıldı. Kararın daha sonra açıklanacağı bildirildi. Bir sonraki duruşma ise 26 Eylül Cuma günü yapılacak.
Grup, yılın başında yöneltilen ilk suçlamaya yanıt olarak şu açıklamayı yapmıştı: “Bu siyasi polisliktir. Bu bir dikkat dağıtma karnavalıdır. Biz hikâye değiliz. Hikâye soykırımdır.”
Today