...

Logo Pasino du Havre - Casino-Hôtel - Spa
in partnership with
Logo Nextory

Londra'da yapay zeka ile üretilen filmin prömiyeri tepkiler nedeniyle iptal edildi

• Jun 21, 2024, 10:22 AM
12 min de lecture
1

Yapay zekanın eğlence sektörüne etkisi hakkındaki tartışmalar sürerken, İngiltere'nin başkenti Londra'nın simge adreslerinden Prince Charles Sineması'nın yapay zeka tarafından üretilen ‘Son Senarist’ (The Last Screenwriter) filminin gösterimini iptal etmesi gündem oldu.

Gerek beyazperdede sanat filmlerine yer vermesiyle gerekse de eksantrik programları ve gece yarısı film maratonlarıyla uzun zamandır sinemaseverlerin uğrak mekanı haline gelen Prince Charles Sineması'nda yapay zeka ile üretilen filmin 23 Haziran Pazar günü gösterime girmesi bekleniyordu. Ancak kamuoyundan gelen tepkiler üzerine filmin prömiyeri durduruldu.

Tepkilerin nedeni ilk akla geleceği üzere filmin kan ve şiddet dozunun yüksek olması veya cinsellik içeren sahneler değil.

Tüm bu tepkilerin ardında yapay zekanın senaristlerin yerini alacağına dair endişeler yatıyor. Çünkü Son Senarist tamamı yapay zeka tarafından yazılan ilk uzun metrajlı sinema filmi olarak pazarlandı.

Sinema salonunun resmi Instagram hesabı üzerinden yapılan açıklamada, “Dün yaptığımız paylaşımda bu hafta sonu yapay zeka tarafından yazılan bir film projesi adına özel bir etkinlik düzenleyeceğimizi duyurmuştuk. Anlaştığımız müşteri özel işe alım ekibimize bunun bir film yapımcısının yapay zeka ve onun sanat üzerindeki olumsuz etkilerine yönelik münakaşayı ele aldığı deneysel bir proje olduğunu bildirmişti. Filmin içeriği de bu durumu yansıttığı için işe alım ekibimizle kağıt üzerinde anlaşıldı," denildi.

Açıklamada ayrıca, "Filmin reklamını yaptığımız andan itibaren son 24 saat içinde aldığımız geri bildirimler, birçok izleyicimizin sektöre ilişkin bu derin mevzuya değinen bir senarist yerine yapay zekanın kullanılması konusunda güçlü endişelere kapıldığını vurguladı. Bunun sonucunda işe alıma devam etmeme kararı aldık. Hiç şüphesiz ki aldığımız kararın temeli filmlerle kurduğumuz tutkulu bağa ve bizi destekleyenlerin fikirlerine verdiğimiz değere dayanıyor," ifadeleri yer aldı.

"Kararımızın temelinde filmlere olan tutkumuz ve yaptığımız işi destekleyenleri dinlemek yatıyor."

Peter Luisi’nin ChatGPT tarafından yazılan filmi, Jack isimli bir senaristin yazar olmaya programlanmış son model bir yapay zeka sistemi ile karşılaşmasına odaklanıyor. Jack bu yazılım modelini deneylerle sınarken başkalarıyla empati kurabilmek için kendi yazarlık yetenekleriyle boy ölçüştüğünü ve hatta onun kabiliyetini bile aşabildiğini fark ediyor.

Prens Charles Sineması’nın filmin gösterimini iptal etme kararı izleyici kitlesi tarafından övgüyle karşılandı.

Sinema salonunun müdavimlerinden biri “İşte sizi bu yüzden çok seviyorum,” diye yorumda bulundu. “Başka herhangi bir sinema zinciri olsa müşterilerinin fikirlerine bu kadar kulak vermezdi.”

Hayranlardan bir diğeri daha sinema salonunun bu durum karşısındaki duruşuna yönelik minnettarlığını dile getirdi. “Her ne kadar yapay zekanın film prodüksiyon sürecindeki rolü hakkında tartışmalar baş gösterebilse de sektörün bu yöntemi sanatçılara yapılan ödemeleri azaltmak için kullanması da görülmemiş bir durum değil ve böyle bir filmi pazarlayarak bunun geçerliliğini arttırmak ileride büyük sorunlara yol açabilirdi.”

Kimileri ise bu olayı kaçırılmış bir fırsat olarak değerlendirdi. “Bu filmin tüm amacı yapay zekanın sektördeki kullanımını eleştirmek değil miydi zaten? Adı üzerinde “Son Senarist” filmi bu sorunun senaristler adına nelere mahal olabileceğini dikkat çekmeye çalışıyordu. Bence bu film vizyondan çekilmese yapay zeka eleştirilerini gündemde tutmaya devam eden düşündürücü bir proje olabilirdi.”

Bir başkası ise asıl önemli noktanın gözden kaçırıldığını ve bu filmin en ufak denetimin altında ezilmesinin utanç verici olduğunu iddia etti.

Çok sayıda oyuncunun geçtiğimiz sene Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) aktörler sendikası SAG-AFTRA’nın yapay zeka eleştirilerine de odaklanan grevlerine destek vermesiyle yapay zekanın eğlence sektöründeki konumu giderek daha çetrefilli bir mevzuya dönüşmekte. ChatGPT gibi programların gelişmeleri için ağırlıklı olarak telifli materyalleri kullanmaları, fikri mülkiyet sahiplerinin sadece tanınmak için değil aynı zamanda mesleklerini korumak için de mücadele etmeleri gerektiğini gösteriyor.

Peki, Prens Charles’ın hamlesi doğru bir karar mı, yoksa bu tür tartışmaları gündemde tutabilecek kaçırılmış bir fırsat mı? Londra halkının çoğu ilkinden yana görünüyor.