'Saatçiliğin Oscarları': 90 finalist saat ilk kez GPHG 2025 sergisinde Türkiye’de gösterildi

İstanbul'daki Vakko Hotel Sumahan Bosphorus’ta düzenlenen Grand Prix d’Horlogerie de Geneve (GPHG) 2025 sergisi, 57 markanın 15 farklı kategoride yarışan 90 finalist saatini ilk kez Türkiye’de izleyicilerle buluşturdu.

Etkinlik, yüksek saatçiliğin teknik ustalığını, estetik zarafetini ve yaratıcı tasarım anlayışını gözler önüne sererken, ziyaretçilere zanaatkarlık ve inovasyonun büyüleyici dünyasında unutulmaz bir yolculuk sundu.

Cenevre Turizm ve Kongre Vakfı (Geneva Tourism & Congress Foundation), Grand Prix d’Horlogerie de Geneve (GPHG) ve Türk Hava Yolları (THY) iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, saatçiliğin sanatsal ruhu İstanbul’a taşındı.

İsviçre merkezli GPHG Vakfı tarafından her yıl düzenlenen ve saat dünyasının en prestijli etkinliklerinden biri olarak kabul edilen sergi, Vakko’nun katkıları ve Garanti BBVA Özel Bankacılık sponsorluğuyla Türkiye’de ilk kez gerçekleştirildi.

Etkinlikte, konuklar uzman rehberler eşliğinde finalist saatleri yakından inceleme fırsatı buldu. Sergi süresince düzenlenen rehberli turlar, her bir modelin yaratıcı süreci, teknik mükemmeliyetleri ve ilham veren hikâyelerini katılımcılara tanıttı. 57 markanın 15 farklı kategoride yarışan 90 finalist saati, geleneksel vitrin anlayışının ötesinde modern bir sunumla sergilendi.

Vakko Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko, “Bu sergi yalnızca yüksek saatçiliğe değil, zamanın sanatına, estetik ve ustalığa bir övgü niteliğinde. Vakko olarak, moda ile başlayan yolculuğumuzu sanat, kültür ve yaşamın farklı alanlarıyla buluşturuyoruz. Bugün, saatçiliğin en prestijli uluslararası platformunu Türkiye’ye getirmenin gururunu yaşıyoruz” dedi.

GPHG Vakfı Başkanı Raymond Loretan, “İsviçre ile Türkiye arasındaki dostluk antlaşmasının 100. yılını kutladığımız bu anlamlı dönemde, akademimizin aday gösterdiği saatleri Türkiye’de ilk kez sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Sergi, çağdaş saatçiliğin yaratıcılığı ve mükemmeliyetine dair eşsiz bir panoramayı kamuoyuna sunuyor."

"Bu yıl Shanghai’ın ardından ilk kez İstanbul’a gelen GPHG 2025 sergisinin nihai durağı, Cenevre Sanat ve Tarih Müzesi olacak. Bu eserler 13 Kasım Perşembe günü Cenevre’de gerçekleştirilecek 25. GPHG Ödül Töreni’nde aralarında prestijli ‘Aiguille d’Or’ (Altın Akrep) büyük ödülünün de bulunduğu 20 farklı ödül için yarışacaklar. İstanbul’da gerçekleşen sergi ile İsviçre ve Türkiye arasındaki dostluk bağlarını daha da güçlendiren bu verimli kültürel iş birliğinin bir parçası olmaktan büyük gurur duyuyoruz.”

İsviçre Büyükelçisi Guillaume Scheurer de, “Zanaatkârlık, mükemmellik ve yenilikçilik, Vakko ile olan bu özel iş birliğimizin temelini oluşturuyor. Türkiye’ye yapılan saat ihracatında tarihi bir artış yaşandı ve bu sergi, iki ülke arasındaki kültürel ve ekonomik bağları güçlendiriyor” ifadelerini kullandı.

Cenevre'ye yolculuk

Etkinlik, saatçiliğin ötesinde Cenevre’yi bir destinasyon olarak da öne çıkardı- saatçilikteki mükemmeliyetin; canlı kültürel yaşam, dünya çapında öne çıkan gastronomi, lüks konaklama ve büyüleyici göl manzaralarıyla buluştuğu bir şehir. Katılımcılar Cenevre saatlerinin yanı sıra, şehrin zaman tanımayan yaşam tarzını da deneyimlemeye davet edildiler.

2011 yılından bu yana düzenlenen GPHG sergileri, New York’tan Shanghai’a, Paris’ten Sidney’e kadar dünyanın dört bir yanını dolaşarak, İsviçre’nin saatçilik sanatını farklı kültürlerden izleyicilerle buluşturdu. İstanbul’da gerçekleşen sergi de aynı geleneği sürdürerek hem saatçiliğin geleceğini hem de Cenevre’nin benzersiz cazibesini keşfetme fırsatı sundu.

Cenevre Turizm ve Kongre Vakfı Genel Direktörü Adrien Genier, konuklara şehir hakkında bilgi vererek şöyle dedi: “Cenevre sadece bir şehir değil; dünyanın saatçilik endüstrisinin kalbidir — kusursuzluğun, yeniliğin ve lüksün sembolüdür. ‘Haute horlogerie’ dünyasını keşfetmek isteyen ziyaretçiler için Cenevre, modern çağda da yaşamaya devam eden büyüleyici bir zanaatkârlık ve gelenek hikâyesi sunar. Saatçilik Cenevre’de yalnızca bir sanayi değil; şehrin kimliğini ve ekonomisini şekillendiren bir kültürel mirastır. Bu sektör, zanaatkârlardan mühendislere, perakendecilerden pazarlamacılara kadar binlerce kişiye istihdam sağlamaktadır ve hem yerel hem de ulusal ekonominin vazgeçilmez bir parçasıdır.”