...

Logo Pasino du Havre - Casino-Hôtel - Spa
in partnership with
Logo Nextory

Yönetmen Nia DaCosta’dan modern Ibsen uyarlaması: 'Hedda Gabler'

• Oct 31, 2025, 3:41 PM
12 min de lecture
1

Yönetmen Nia DaCosta, Norveçli yazar Henrik Ibsen’in 1891 tarihli klasik oyunu 'Hedda Gabler’ı sinemaya uyarladı. Film, bu yıl Toronto Uluslararası Film Festivali’nde prömiyerini gerçekleştirdi.

35 yaşındaki DaCosta, daha önce 2021 yapımı 'Candyman' ve 2023’te vizyona giren 'The Marvels' ile tanınıyor. Yeni filminde, Hedda karakterini, rakiplerini her ne pahasına olursa olsun çökertmeyi planladığı bir geceyi detaylarıyla anlatıyor.

Film, yeni evli, paraya ve statüye düşkün ancak sıkıcı akademisyen George Tesman (Tom Bateman) ile evliliğinden son derece bunalmış Hedda Tesman’ın (kızlık soyadı Gabler) hikayesiyle başlıyor.

Tesman çifti balayından dönmüş ve muhteşem ve aşırı pahalı yeni evlerinde, sosyeteye yeniden adım atmak için gösterişli bir parti vermeye hazırlanır.

Tom Bateman ve Tessa Thompson, George ve Hedda Tesman rolünde
Tom Bateman ve Tessa Thompson, George ve Hedda Tesman rolünde Parisa Taghizadeh/Prime - © Amazon Content Services LLC

Yeni evli George Tesman, borç içinde yüzmekte ve karısı Hedda Tesman’ın beklediği lüks yaşam tarzını karşılayamamaktadır. Partideki konuklardan biri olan Profesör Greenwood (Finbar Lynch) ise, Tesman’ın üniversite profesörlüğü için karar verecek kişidir.

Eğlence başlamadan önce George Tesman, Hedda’yı yatak odasında uyarır: “Bu gece hiçbir şey ters gidemez, Hedda. Hiçbir şey.” Ancak Hedda, eski sevgilisi Dr. Eileen Lovborg (Nina Hoss) gibi özel bir konuğu hesaba katmamıştır. Lovborg, aşk ilişkilerinin çöküşünden bu yana değiştiğini ve artık ayık bir hayat sürdüğünü belirtirken, yanında iş ortağı Thea (Imogen Poots) bulunmaktadır. Partiye, erkek merkezli akademi dünyasında geri dönüşünü kalıcılaştırmayı umduğu ve cinselliğin geleceği üzerine yazdığı cüretkâr bir el yazmasıyla katılır.

Filmin beş bölümü boyunca Hedda, geleceğini güvence altına almak için sinsi ama nihayetinde başarısız planlarını yürütürken, mükemmel ev sahibi maskesinin arkasına zorlukla saklanır.

Cesur bir uyarlama

Yönetmen Nia DaCosta, özgürlük ve güç arayışını zekice ve göz kamaştırıcı bir öyküyle sinemaya taşıyor. Ibsen’in klasik hikayesi, DaCosta’nın cesur uyarlama tercihleri sayesinde modern ve heyecan verici bir hâl alıyor.

Filmin en dikkat çekici değişikliklerinden biri, hikayeyi Ibsen’in Norveç’inden 1950’lerin İngiltere’sine taşıma kararı. Bu, Hedda’nın savaş sonrası baskılanmış bir toplumda özgürlüğünü bulma mücadelesini güçlendiriyor.

Set tasarımında da bu değişiklikler kendini gösteriyor. Yapım tasarımcısı Cara Brower ve set dekoratörü Stella Fox, aksiyonun yalnızca Tesman malikanesinde geçtiği filmde, Hedda’nın 20. yüzyıl ortalarındaki sosyetik statüsünü yansıtan bir ortam yaratmış. Kübist portreler ve büyük merdivenin tavus kuşu duvar kağıdı, hem ev için cesur bir dekoratif seçim hem de güç ve güzellik sembolizmi taşıyan bir gönderme niteliğinde. Set tasarımı, akıllıca kullanılan ışıklandırma ve aynalarla daha da etkileyici hâle getirilmiş.

Hedda
Hedda Courtesy of Prime - © Amazon Content Services LLC

Film aynı zamanda bir çok sembollerden de besleniyor. Kırmızı renk, Hedda'nın şüpheli ahlakını ve akacak kanı sürekli hatırlatan bir unsur olarak her yerde karşımıza çıkıyor.

Ama aynı zamanda DaCosta'nın önceki filmlerinden aşina olduğumuz mecazları kullandığı da hissediliyor. Hedda boynunda babasının miras bıraktığı bir silah çantasının anahtarını taşıyor.

Silahın ne zaman ateş alacağını merak etmemize gerek yok, zira Hedda hikâyenin en başında kuru sıkı atış talimi yaparken görülüyor.

Silah, filmin sonlarına doğru, onu içmeye devam etmeye ve iş arkadaşlarının önünde kendini utandırmaya ittikten sonra Hedda'nın silahı Eileen'e bir intihar silahı olarak sunmasıyla yeniden ortaya çıkıyor.

DaCosta’nın en çarpıcı uyarlama tercihlerinden biri, Ibsen’in oyununda erkek olan Eilert Lövborg karakterini Eileen olarak değiştirerek cinsiyetini farklılaştırması oldu.

Nina Hoss, bu lezbiyen ilişkide kurtuluş ve kabul görme ihtiyacı ile özgürlük arayışı arasında kalan parlak bir yazar rolünde olağanüstü performans sergiliyor.

DaCosta, bu değişikliğin Hedda’nın kendi sosyal ilerleme arayışını daha da ön plana çıkardığını belirtiyor. Hedda, Eileen’den kaçtığı ve rahat bir heteroseksüel evlilik içinde ev kadını olduğu için “bir korkak” olarak nitelendiriliyor.

Tessa Thompson, Nina Hoss ve Imogen Poots Hedda'da
Tessa Thompson, Nina Hoss ve Imogen Poots Hedda'da Parisa Taghizadeh/Prime - © Amazon Content Services LLC

Ancak iki kadın aynı perspektiften konuşmuyor. DaCosta'nın canlandırdığı karakter siyahi bir kadın ve yönetmen bu kimliğin beraberinde getirdiği karmaşıklığı ustalıkla işliyor.

Hedda, kendi çıkarlarına hizmet eden, ahlaki açıdan şüpheli ve zaman zaman çileden çıkarıcı bir anti-kahraman olarak öne çıkıyor. Yönetmen Nia DaCosta, RogerEbert.com’a verdiği röportajda, “Siyahlar olarak olumsuz bir şekilde görünmekten çok korkuyoruz çünkü geçim kaynaklarımız için riskler çok yüksek. Ekranda karmaşık Siyah kadınları, özellikle de kötü davranan Siyah kadınları sunmaya kararlıyım” dedi.

2018’deki ilk filmi 'Little Woods’tan sonra DaCosta ile ikinci işbirliğini yapan Tessa Thompson, bu belirsizliği başarıyla yansıtıyor.

Hedda, kendi seçtiği ama sahibi olmadığı büyük evde, çoğunlukla nefret ettiği beyazlarla bir arada yaşarken, saygıdeğer bir generalin sevgili ama gayrimeşru kızı olarak onların statü ve ayrıcalıklarına erişmeyi de arzuluyor.

Hedda
Hedda Courtesy of Prime - © Amazon Content Services LLC

Norveçli oyun yazarı Henrik Ibsen, 1890 tarihli bir mektubunda bir oyunu karakterin evlenmeden önceki soyadıyla adlandırmasının amacını şöyle açıklıyordu: “Amacım, Hedda’nın kişiliğinin kocası yerine babasının kızı olarak görülmesi gerektiğini göstermekti.”

Yönetmen Nia DaCosta ise uyarlamasında Hedda’yı, kendisi dışında hiçbir bağlılığa sahip olmadan özgürleştiriyor ve onun soyadının büyüklüğünü ölümsüzleştiriyor.

Filmde bir karakter partide Hedda’ya, “Evcilleşmeden önce sen ateştin” diyor. DaCosta’nın modern anlatımı, Hedda’nın hâlâ öyle olduğunu kanıtlıyor.