Arnavutköy’de sanat ve kültürün yeni merkezi: ISTANBUL’74

İstanbul, New York ve dünyanın farklı köşelerinde düzenlediği sergiler ve projelerle ISTANBUL’74, kültürlerarası diyaloğun köprülerini kurarak ilham verici ve unutulmaz deneyimler yaratıyor. 

ISTANBUL’74 şimdi de Arnavutköy’de yenilenmiş beş katlı geleneksel bir ahşap binada, yıllar içinde oluşan topluluğu için bir buluşma noktası oluşturuyor. '74'ün ana sergi programı ve özel projelerinin ötesinde, bu yeni mekan, yaratıcılığın sınırsız olanaklarını ve heyecan dolu bir geleceğin kapılarını aralayan bir alan sunuyor.

Euronews'e konuşan ve mekanın kurucularından olan Demet Müftüoğlu Eşeli, "Arnavutköy'deki yeni mekanımız, ISTANBUL’74 olarak 15 yıllık birikimimizin bir yansıması olarak, disiplinlerarası işbirlikleri ve yaratıcı projeler için açık bir alan sunmayı amaçlıyor. Burası beş katlı tarihi bir ahşap bina. Mimari olarak geçmişin mirasını modern bir yaklaşımla birleştirerek farklı disiplinlerin bir araya geldiği bir buluşma noktası oluşturuyor. Sergi alanlarının ötesinde bir platform olan bu mekan, ziyaretçilerine yaratıcı süreçlere tanıklık etme olanağı da tanıyor," dedi.

"Çağdaş sanat eserlerinden mekana özgü yerleştirmelere kadar geniş bir yelpazede sunulan projelerle, şehrin kültürel dinamizmine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Ayrıca, sanatta tasarıma, gastronomiden performans sanatlarına kadar çeşitli alanları bir araya getirerek, sanatın birleştirici gücünü desteklemeyi amaçlıyoruz," diye ekledi.

Şehrin kültürel dokusuyla iç içe geçmiş Arnavutköy, yüzyıllardır medeniyetlerin ve kültürlerin izlerini taşıyan çok katmanlı bir tarih sunuyor. Bu mahalle, 4'üncü yüzyıldan bu yana çok kültürlü bir nüfusa ev sahipliği yaparak çeşitliliği kucaklıyor. Boğaz’ın büyüleyici manzarasına karşı konumlanan semt, ’74’ün İstanbul’dan dünyaya açılan kültürel ve sanatsal bağlar kurma misyonu için ideal bir zemin hazırlıyor.

Yeni mekan, yaratıcı topluluk için bir buluşma noktası olarak tasarlanmış ve dinamik bir “açık alan” modeli üzerine inşa edilmiş.

Mekanın açılış programında, ISTANBUL’74, Freeman & Lowe ve Boo-Hooray işbirliğiyle düzenlenen "Rastlantısal Orman: Bir Okuma Odası" sergisi, uzun süreli ödünç alınan bir koleksiyonla izleyiciye sunuldu. William S. Burroughs’un "The Electronic Revolution" eserinden ilham alan bu sergi, dilin, hikaye anlatımının ve değişimin dönüştürücü etkisini araştırıyor. Ayrıca Dinleme Odası, Alphan Eşeli’nin plak koleksiyonundan derlenen ve her ay yenilenen bir seçkiyle ziyaretçilere zengin bir ses deneyimi sunuyor.

Fotoğraf sanatına odaklanan bir diğer etkinlikte, Jonas Bresnan’ın "A Day in Arnavutköy"* adlı serisi, mahallenin gündelik yaşamını ve eşsiz cazibesini yansıtarak izleyicilere yeni bir perspektif sunuyor. Bu seri, 31 Aralık 2024’e kadar görülebilir.

Mekanın üçüncü katında, ISTANBUL’74 ve PiArtworks işbirliğiyle Mehmet Ali Uysal’ın "Hanger" adlı yerleştirmesi yer alıyor. Sanatçının içsel yolculuğunu form ve varlık üzerinden ele alan eser, altı farklı formatta yeniden şekillendirilmiştir ve 31 Aralık 2024’e kadar sergilenmeye devam edecektir.

Dördüncü katta, Performistanbul işbirliğiyle gerçekleştirilen Ekin Bernay’ın "Kalp" performansı, uzun bir aradan sonra tekrar sanatseverlerle buluştu. 22-25 Kasım 2024 tarihleri arasında düzenlenen performans, katılımcılara kalp ve gönül arasındaki bağa dokunan güçlü bir ritüel sunuyor.

Arnavutköy’ün çok katmanlı tarihi ve kozmopolit dokusundan ilham alan ISTANBUL’74, Boğaz’ın büyüleyici atmosferini yaratıcılıkla buluşturarak bölgenin kültürel mirasını yeniden yorumlamayı hedefliyor. Yeni mekan, hem semtin köklü geçmişine saygı duruşunda bulunuyor hem de çağdaş projelerle geleceğe ışık tutuyor.

Mekanın sanat haritasındaki rolü

15. yılını kutlamaya hazırlanan ISTANBUL’74, 2025 yılında düzenlenecek IST. ULUSLARARASI SANAT VE KÜLTÜR FESTİVALİ ile İstanbul’u uluslararası sanat arenasında önemli bir konuma taşımayı hedefliyor. Yeni mekan, festivalin kalbinde yer alacak ve şehrin kültürel dinamizmini artıran bir merkez olarak hizmet verecek. Festival, sanatçılar, tasarımcılar ve yaratıcı zihinleri bir araya getirerek kültürel diyalogları güçlendirmeye devam edecek.

ISTANBUL’74, sanatçılar ve yaratıcı zihinlerle uzun yıllara dayanan iş birliği bağlarını güçlü bir şekilde sürdürüyor. Bu bağlamda, projeler sadece bireysel yaratımlarla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda disiplinlerarası bir diyalog ortamı sunuyor. Her etkinlik, ziyaretçilere yalnızca sanatın gözlemcisi değil, bir parçası olma fırsatı sağlıyor. Bu yaklaşım, sanatın dönüştürücü gücünü ortaya çıkararak yerel ve küresel düzeyde yeni yaratıcı boyutlar kazandırıyor.

ISTANBUL’74, gelecekte sanatın yemek kültürü gibi farklı yaratıcı süreçlerle kesiştiği alanlara odaklanmayı planlıyor. Misafir sanatçı programlarıyla yerel ve uluslararası isimlere İstanbul’un kültürel dokusundan ilham alma fırsatı sunulurken, festivalin yeni teması sanat ve toplumsal konulara küresel bir perspektif kazandırmayı hedefliyor.

ISTANBUL’74, yalnızca sanat ve kültür projeleriyle değil, aynı zamanda sinema alanında da üretimlere imza atıyor. Kurucu ortak Alphan Eşeli’nin üzerinde çalıştığı, başrolünde Hazar Ergüçlü’nün yer aldığı "MUTTER" filmi, Atlantik Film ortaklığıyla hayata geçiyor. Bu film, yaratıcı iş birliklerinin güçlü bir örneği olarak dikkat çekiyor.