2025'te Avrupa'nın popüler tatil destinasyonları hangileri olacak?
Çevrimiçi seyahat acentesi Opodo'nun yeni raporuna göre Paris, Barselona ve Palma de Mallorca bu yıl dünya genelinde en çok rezervasyon yapılan destinasyonlar oldu. İlk 10'da ayrıca İstanbul, Londra, Madrid, Roma, Lizbon, Amsterdam ve Malaga da yer aldı.
Bilbao, Stuttgart ve Jersey gibi daha az bilinen destinasyonlar da ilk 50'ye girerken, Bremen uluslararası gezginler arasında yükselişe geçti.
2025’e yaklaşırken, Paris ve Londra, Avrupa’nın en popüler destinasyonları olarak cazibesini koruyor, İngiltere’yi ziyaret edenlerin yüzde 20’sini ise Alman gezginler oluşturuyor.
Ancak büyük şehirler aşırı turizmden bunalmışken, sıradan rotaların dışına çıkma zamanı gelmiş olabilir mi? Reddit’in Avrupa Seyahati forumunda gezginler, daha az bilinen favori destinasyonlarını paylaştı.
Feribotlar, bira ve yürüyüş: Almanya'nın Tuna Geçidi'ni keşfedin
Almanya’nın Bavyera bölgesi, bira meraklıları için adeta bir nimet.
Tuna Nehri kıyısındaki Weltenburg Manastırı, dünyanın en eski manastır bira fabrikası olduğunu iddia ederek ziyaretçilerini ağırlıyor. Burada, kestane ağaçlarının gölgelediği bira bahçesinde, mağarada yaşlandırılmış geleneksel Weltenburger Barock Dunkel'in tadına bakabilirsiniz.
Daha sonra, Tuna Boğazı boyunca yükselen kireçtaşı kayalıkları arasında "süper manzaralı" bir yürüyüşe çıkabilir veya nehrin karşısındaki Kelheim kasabasına feribotla geçebilirsiniz. Kelheim’a, Amsterdam, Frankfurt, Münih, Prag ve Viyana’dan direkt tren bağlantısı olan Regensburg üzerinden ulaşmak oldukça kolay.
UNESCO korumasındaki Regensburg, renkli binaları ve 12. yüzyıldan kalma Taş Köprüsü ile, İkinci Dünya Savaşı’nı büyük ölçüde zarar görmeden atlatmış nadir Alman şehirlerinden biri olarak da mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir nokta.
Muhteşem sahil şeridi ve tarih: Güney Batı Yarımadası için Londra'dan kaçış
Londra’dan Devon ve Cornwall’a kaçış yaparak, “muhteşem bir sahil şeridi dünyası” keşfedebilirsiniz. Bir Reddit kullanıcısı, bölgenin yüzlerce plaj, uçurum, koy, İngiltere’nin güneybatısını saran sahil yolları ve dar sokaklı tarihi sahil köyleriyle gezginleri beklediğini vurguluyor.
Devon’un Jurassic Sahili’nde fosil avına çıkabilir, Cornwall’un batısındaki engebeli Tin Sahili’nde endüstriyel tarihe dalabilir veya Penzance’da 17. yüzyıl korsanlarının izini sürebilirsiniz. Londra’dan Gece Rivierası yataklı treni ile Penzance’a yaklaşık sekiz saatte ulaşmak mümkün.
Aeroskobing, Danimarka'da çayırlarda ve rüzgârlı sahillerde bisiklet sürün
Danimarka’nın Aero Adası'ndaki masalsı Aeroskobing kasabası, 18. yüzyıldan kalma Arnavut kaldırımlı sokakları ve huzurlu atmosferiyle büyüleyici bir deneyim sunuyor.
Bu şirin kasabayı, Noel pazarının kurulduğu festival sezonunda veya yazın düzenlenen Aero Caz Festivali sırasında ziyaret edebilirsiniz. Bir Reddit kullanıcısı, bisikletle kasabanın huzurlu çayırları ve rüzgârlı kumsallarını keşfettikten sonra Aeroskobing Bageri Aps’ta limonlu kek ile enerji toplamanızı öneriyor ve “Avrupa’da yediğim en iyi unlu mamul” yorumunu yapıyor.
Aeroskobing’e, Aarhus ve Kopenhag’dan yaklaşık iki saat uzaklıktaki Svendborg’dan feribotla ulaşabilirsiniz.
Friesland, Hollanda'da çınlayan koyun çanları
Amsterdam, çoğu uluslararası gezgin için Hollanda'nın simgesi olsa da, ülkenin başkentinin ötesinde keşfedilecek pek çok güzellik bulunuyor.
Leeuwarden’den Hindeloopen’e giden bir trenle seyahat eden bir Reddit kullanıcısı, Friesland eyaletinin kuzeyine yönelerek “kalabalıkların küçük aile çiftliklerine, yabani fundalıklara ve kayalık setlere dönüştüğü” pastoral bir manzaraya tanıklık ediyor.
“Bütün öğleden sonra kimseyle karşılaşmadım, sadece koyunlar vardı; rüzgarın taşıdığı çan seslerini hâlâ hatırlıyorum."
Friesland, görülmeye değer pek çok yere ev sahipliği yapıyor. Dünyanın en büyük buz pateni etkinliği olan 200 kilometrelik tur burada düzenleniyor. Ayrıca Hindeloopen’deki Frisian Buz Pateni Müzesi’nde dünyanın en büyük paten koleksiyonunu görebilirsiniz.
Biraz daha uzaklara gitmek isterseniz, Wadden Denizi Adaları'nın doğa rezervleri ve kum tepelerine uzanan bir feribot yolculuğuna çıkabilirsiniz.
Yürüyüş yollarıyla çevrili, az bilinen bir Yunan adası
Yunanistan, aşırı turizmin etkilerini yakından hissediyor. Geçtiğimiz yaz Akropolis, kalabalığı kontrol altına almak için günlük ziyaretçi sayısına sınırlama getirdi. Sektör yetkilileri de sezon dışı seyahatin teşvik edilmesi gibi yeni çözümler üzerinde durarak değişim ihtiyacını vurguladı.
Atina ve Santorini dünya çapında üne kavuşmuşken, Yunanistan’ın daha az bilinen bölgeleri de keşfedilmeyi bekleyen zengin deneyimler sunuyor.
Kiklad adalarından Amorgos, Yunanistan’ın keşfedilmeyi bekleyen gizli cevherlerinden biri. Bir Reddit kullanıcısının sözleriyle, “Tamamen alışılmışın dışında ve nefes kesici güzellikte manzaralara sahip.” Gemi enkazları, kayalıklardaki yel değirmenleri ve tarihi manastırlarıyla bu ada, dost canlısı insanlarıyla “yüzde 100 en iyi Yunan adası” olarak öne çıkıyor.
Doğal koyları ve antik kayalık patikaları keşfedin, taze keçi peynirinin tadına varın ve 10. yüzyıldan kalma uçurum kenarındaki Panagia Hozoviotissa Manastırı'nda sessizliğin tadını çıkarın. Amorgos’a Atina’dan yıl boyunca, yaz aylarında daha sık feribot seferleri bulunuyor. Ayrıca Paros ve Mikonos gibi komşu adalardan da kolayca ulaşabilirsiniz.