ABD’li Bakan'dan yolculara 'uygun kıyafet' uyarısı: Tepki çeken sözlere eleştiri yağdı
ABD Ulaştırma Bakanı Sean Duffy, uçak yolculuklarında yolcuların daha özenli ve derli toplu giyinmesi gerektiğini söyleyerek tartışma yarattı. Çağrısına sosyal medyada ve kamuoyunda büyük ölçüde alaycı ve eleştirel tepkiler geldi.
Federal Havacılık İdaresi’nin (FAA) son 15 yılın en yoğun Şükran Günü seyahat dönemi beklendiğini açıklamasının hemen ardından Duffy, “Seyahatin Altın Çağı Sizinle Başlar” adlı yeni bir kampanya başlattı.
Bakanlığın yayınladığı tanıtım videosunda 1950’ler ve 60’lardaki şık giyimli yolcularla dolu düzenli havalimanları görüntüleri; günümüzde kavga eden, çıplak ayaklarını koridora uzatan ya da kabin ekibiyle tartışan yolcuların görüntüleriyle karşılaştırılıyor.
Videoda Duffy'nin şu sözleri dikkat çekti: “Nezaket kapıda bitmez. Saygılı giyiniyor musunuz?”
Newark Havalimanı’nda gazetecilere konuşan Bakan, mesajını daha da netleştirdi: “Lütfen havalimanına terlik ve pijamayla gelmeyelim.”
Bakan'ın sözleri büyük ölçüde tepkiyle karşılandı. Asıl çözülmesi gereken konunun yolcu kıyafetleri değil, rötarlar, iptaller, yüksek bilet fiyatları ve güvenlik kuyrukları olduğu vurgulandı.
Kampanya meselenin özünü kaçırıyor
Sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyüdü.
Pek çok yolcu, hava yolculuğunun daha az değil, daha stresli hissettirdiğini ve Duffy’nin dikkatini kalabalıklara, maliyetlere, gecikmelere ve güvenlik kontrollerine yöneltmesi gerektiğini söyledi.
Bluesky kullanıcısı Terri De, “Bu, uçmanın gerçekten hoş olduğu 50’ler değil. Şimdi sanki sığır gibi sıkıştırılıyoruz ve neredeyse otobüse binmek kadar kötü,” ifadelerini kullandı.
Bir başka Bluesky kullanıcısı da, “Uçuş gecikmeleri yüzünden havalimanı zemininde uyuma ihtimalim makul olduğu sürece, canım ne isterse onu giyerim,” dedi.
ABD Ulaştırma Bakanlığı (DOT), kampanyasının terminallerde ve uçaklarda şiddeti ve düzen bozucu davranışları azaltmayı hedeflediğini söylüyor. 2021’den bu yana 13 bin 800 kural tanımaz yolcu olayı kaydetti ve kabin görevlilerinin beşte biri fiziksel çatışma bildirdi.
Dünya genelinde bu tür olaylar artışta.
IATA’nın 2024 raporuna göre, dünya genelinde 60’tan fazla havayolundan alınan veriler ışığında, her 395 uçuşta bir “olay” (kavgalar, sağlık sorunları, güvenlik ihlalleri vb.) yaşanıyor.
Ancak havacılık tarihçileri bu rakamların bağlamı olmadan yanıltıcı olabileceğini vurguluyor.
Örneğin, 1950’lerde uçak kabinlerinde sigara içmeye izin veriliyordu. Uçak kaçırmalar bugüne göre daha sık yaşanıyordu ve kabin görevlileri görünüşe dayalı katı istihdam kurallarıyla karşı karşıyaydı.
O dönemde bilet fiyatları da daha yüksekti, bu da daha az kişinin hava seyahati yapabileceği anlamına geliyordu.
Ancak hava felaketleri çok daha yaygındı. Airbus verilerine göre, yıllık ölümcül kaza oranı 1961’de milyon uçuş başına 10 iken bugün neredeyse sıfıra geriledi.
Bütün bunlar birlikte düşünüldüğünde, sözde seyahatin altın çağı Duffy’nin geriye dönük değerlendirmesinde gördüğü kadar görkemli olmayabilir.
Havayolları daha rahat bir çizgiye kayarken resmi kıyafet çağrıları
Duffy’nin çağrısı, birçok havayolunun üniforma standartlarını gevşettiği bir döneme denk geliyor.
Avustralya’da, düşük maliyetli taşıyıcı Bonza 2022’de resmi üniformaları tamamen kaldırdı. Kabin ekibi ve pilotlar Bonza logolu tişört, şort ve elbise giyebiliyor. Görünür dövmeler serbest; makyaj ise isteğe bağlı. Eski ticari direktör Carly Povey, hedefin “eğlenceli, canlı ve ‘şimdi’yi yansıtan” bir şey yaratmak olduğunu söyledi.
ABD’de Alaska Airlines 2022’de görünüm kurallarını elden geçirerek katı erkek ve kadın kalıplarını kaldırdı. Havayolu tüm personel için cinsiyetten bağımsız seçenekler oluşturdu ve makyaja, oje kullanımına, kulak başına iki küpeye ve burun piercinglerine izin vermeye başladı.
United Airlines bazı görünür dövmelere ve tüm cinsiyetler için uzun saça izin veriyor; Virgin Atlantic ise 2019’da kadın mürettebat için makyaj zorunluluğunu kaldırdı ve 2022’de dövme kurallarını gevşetti.
Maldivler’de rahat yaklaşım bir adım daha ileri gidiyor. Trans Maldivian Airways’te pilotlar bazen çıplak ayakla ya da parmak arası terlikle uçuyor.
Nezaket çağrısı mı, yoksa yanlış teşhis mi?
Tüm tartışmaya rağmen Duffy’nin çağrısı destek de buldu. Bir Reddit kullanıcısı, “Üstün başın kapalı olduğu sürece ne giydiğin umurumda değil. Daha fazla nezaketi desteklerim,” diye yazdı.
Havacılık uzmanları da hem kabin ekibine hem de diğer yolculara karşı temel bir nezaketin seyahati daha güvenli ve daha katlanılır kıldığı konusunda hemfikir.
Ancak birçok eleştirmen, bakanın mesajının modern uçuşu şekillendiren yapısal baskıları göz ardı ettiğini söylüyor: kalabalık kabinler, kapasitesi zorlanan ekipler, ultra düşük maliyetli fiyatlandırma modelleri ve kapasiteye yakın çalışan havalimanları. Uçmaya alternatiflerin azlığından bahsetmeye bile gerek yok.
Bir başka Reddit kullanıcısı, “Hava yolculuğu bir zamanlar keyifli bir deneyimdi. Bugün pek değil. Havayolları yolcuları meta gibi görüyor,” dedi.
“Hava yolculuğunu düzeltmenin en iyi yolu, insanlar kısa iç hat uçuşları yerine alternatiflere sahip olabilsin diye yurt içi demiryolu ağımızı genişletip geliştirmektir.”
Yolcular pijamayla, kotla ya da smokinle gelsin; çoğu kişi, havada patlak veren gerilimleri tetikleyenin eşofman değil stres olduğundan kuşku duymuyor.
Ve bunun dayandığı sorunlarda iyileşme olmadan, eleştirmenler DOT’un kampanyasının, nezaketin değil her şeyin belirleyici olduğu bir çağda kıyafet kuralı tartışması gibi kulağa gelme riski taşıdığını söylüyor.
Yesterday