Papa Leo, Hiroşima saldırısının 80. yıl dönümünde nükleer caydırıcılığı eleştirdi

Papa Leo, çarşamba günü, 2. Dünya Savaşı’nın sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nin Japonya’nın Hiroşima kentine atom bombası atmasının 80. yıl dönümünde yaptığı çağrıda, küresel nükleer caydırıcılık stratejisinin “güvenlik aldatmacısını” eleştirdi.
ABD doğumlu ilk papa olan Leo, haftalık genel kabul konuşmasında, yaklaşık 78 bin kişinin anında hayatını kaybettiği Hiroşima’daki yıkımın, “nükleer silahların neden olduğu yıkıma karşı evrensel bir uyarı” olarak görülmesi gerektiğini söyledi.
Papa Leo, “Günümüz dünyasının güçlü gerilimler ve kanlı çatışmalarla şekillendiği bir dönemde, karşılıklı yok etme tehdidine dayalı aldatıcı güvenliğin yerini diyalog pratiğine bırakmasını diliyorum,” dedi.
Katolik Kilisesi, onlarca yıl boyunca Soğuk Savaş döneminde gelişen nükleer caydırıcılık sistemine zımni bir onay vermişti. Ancak Papa Leo’nun selefi olan Papa Francis, Kilise’nin öğretisini değiştirerek nükleer silahlara sahip olmayı kınamıştı.
Nisan ayında 12 yıllık papalık görevinin ardından hayatını kaybeden Francis, 2021’de yürürlüğe giren ancak nükleer silaha sahip ülkelerden hiçbirinin desteklemediği nükleer silahları yasaklayan BM anlaşmasını da güçlü biçimde savunmuştu.
Papa Leo’nun çarşamba günü yaptığı çağrı, ABD’nin de aralarında bulunduğu 120 ülkenin temsilcilerinin Hiroşima’daki atom bombası saldırısını anmak için düzenlenen yıllık törene katılmasından birkaç saat sonra geldi.
Törene katılanlar arasında, Chicago Kardinali Blase Cupich ve Washington, D.C. Kardinali Robert McElroy’un da yer aldığı Japonya, Güney Kore ve ABD’den Katolik piskoposlardan oluşan bir heyet bulunuyordu.
Piskoposlar çarşamba günü yayımladıkları ortak açıklamada, “Bütün savaşları ve çatışmaları, nükleer silahların kullanılmasını ve bulundurulmasını, ayrıca nükleer silah kullanma tehdidini kesin bir dille kınıyoruz,” diye belirtti.
ABD nükleer denizaltılarının konuşlandırılması
Eski Rusya Devlet Başkanı ve Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna konusunda verdiği ültimatomları “savaş tehdidi” olarak nitelendirdi ve bunun ülkesine karşı bir savaş ilanı anlamına gelebileceğini söyledi.
Medvedev, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda Rusya’nın “Dead Hand” (Ölü El) adı verilen otomatik nükleer karşılık sistemine sahip olduğunu hatırlatarak, gerektiğinde bu tür kapasitelere başvurabileceklerini ima etti.
Bu açıklamalar üzerine Trump, Medvedev’in sözlerini “çok kışkırtıcı” olarak değerlendirerek iki ABD yapımı nükleer denizaltının “uygun bölgelere” konuşlandırılması emrini verdi.
Kremlin ise bu hamleyi önemsemediğini, Amerikan denizaltılarının zaten sürekli görevde olduğunu belirtti. Tartışma, iki ülke arasındaki nükleer söylem gerilimini daha da tırmandırdı.
Today