Almanya, 'Gazze’de kullanılabilecek' askeri teçhizat ihracatını durdurdu

Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, cuma günü yaptığı açıklamada ülkesinin İsrail'e Gazze’de kullanılabilecek askeri teçhizat ihracatını bir sonraki duyuruya kadar durduracağını bildirdi.

İsrail’in güçlü destekçilerinden biri olan Almanya’nın bu kararı, Tel Aviv'in Gazze'yi ele geçirme planlarını açıklamasının ardından geldi.

Şansölye Merz, İsrail’in 'Hamas’ın terörüne karşı kendini savunma hakkı' olduğunu vurgularken, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasının ve 22 aydır süren savaşta ateşkes görüşmelerinin en önemli öncelikleri olduğunu söyledi.

Merz, Hamas’ın Gazze’nin gelecekteki yönetiminde rol almaması gerektiğini belirtti.

Merz, “İsrail güvenlik kabinesinin dün gece onayladığı Gazze Şeridi’nde çok daha sert askeri harekat, Almanya hükümetinin bu hedeflerin nasıl gerçekleştirileceğini görmesini zorlaştırıyor. Bu koşullar altında, Almanya hükümeti Gazze Şeridi’nde kullanılabilecek askeri ekipman ihracatını ilave bir duyuruya kadar onaylamayacak,” dedi.

Merz, Almanya’nın Gazze’deki sivil halkın çektiği acılardan derin endişe duyduğunu ifade etti.

“Planlanan saldırı ile İsrail hükümeti, sivillerin ihtiyaçlarını karşılama konusunda öncekinden çok daha fazla sorumluluk üstleniyor,” dedi.

Ayrıca İsrail’i, BM ve diğer yardım kuruluşları için kapsamlı yardım erişimine izin vermeye çağırdı ve İsrail’in “Gazze’deki insani durumu kapsamlı ve sürdürülebilir şekilde ele almaya devam etmesi gerektiğini,” söyledi.

Almanya ayrıca İsrail hükümetine “Batı Şeria’nın ilhakına yönelik herhangi bir adım atmaması” çağrısında bulundu.

İsrail askeri teçhizatının yaklaşık yüzde 70’ini ABD’den ithal ediyor. Almanya ise İsrail’in ikinci büyük silah tedarikçisi konumunda ve Ekim 2023’te başlayan İsrail-Hamas savaşı süresince Berlin’den İsrail’e 485 milyon euro değerinde silah satıldı.

İtalya ise İsrail’e askeri ekipmanın yüzde 1’inden azını tedarik ediyor.

Görüşlerde değişim

Merz’in açıklamaları, Gazze’de Hamas’a karşı yürütülen savaş ve ortaya çıkan insani kriz konusunda birçok Batılı ülkenin tutumunda yaşanan köklü değişimin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Temmuz ayında Belçika ve İngiltere de dahil 28 ülkenin dışişleri bakanları ortak bir açıklama yaparak, savaşın “hemen sona erdirilmesi” gerektiğini ve İsrail’in uluslararası hukuka uyması gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, “Gazze’deki sivil halkın çektiği acılar yeni boyutlara ulaştı” diyerek, yardımın yavaş yavaş verilmesini ve sivil halkın, özellikle çocukların, temel su ve gıda ihtiyaçlarını karşılamak için uğradığı insanlık dışı saldırıları kınadı.

Ocak ayında İsrail, Gazze’de Filistinlilere yardım ulaştıran ana BM kuruluşu UNRWA’nın faaliyetlerini yasakladı; bu kuruluşun Hamas üyelerine göz yumduğu iddia edildi.

Yardım dağıtımı sorumluluğu, daha önce çatışma bölgelerinde yardım dağıtımı deneyimi olmayan ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı’na (GHF) devredildi.

GHF’nin yardım dağıtım yöntemleri yerleşik yardım kuruluşları tarafından eleştirildi. Gazze’deki dört dağıtım noktasında yardım almak isteyenlerin izdiham ve İsrail güçlerinin ateş açması sonucu hayatını kaybettiği olaylar yaşandı.

Geçen ay ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Eylül ayında yapılacak BM Genel Kurulu’nda Fransa’nın Filistin’i devlet olarak tanıyacağını açıkladı ve bunun bölgeye barış getirmesini umduğunu belirtti. İngiltere de geçen hafta benzer bir karar bildirdi.

Bunu takiben Portekiz hükümeti, Filistin devletinin tanınması konusunda ülkenin ana siyasi partileriyle istişarelere başladığını duyurdu.