Papa Leo, Gazze'de 'zorunlu tahliyelerin' sona erdirilmesini istedi

Papa Leo, çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere yönelik “toplu cezalandırma” ve "zorunlu tahliye" uygulamalarına son vermesini talep ederek, kuşatma altındaki bölgede derhal ve kalıcı bir ateşkes çağrısında bulundu.
Bu çağrı, İsrail’in yeni bir askeri harekata hazırlandığı sırada yapıldı.
Papa, Vatikan’daki genel izleyici salonunda binlerce kişinin katıldığı haftalık genel anlatısında, 22 aydır süren savaşın sona ermesi için yaptığı son çağrıyı okurken iki kez alkışlarla kesildi.
Papa ayrıca, Hamas tarafından rehin alınan kişilerin serbest bırakılmasını talep etti — bunlardan 50’si hala Gazze’de bulunuyor — ve her iki taraf ile uluslararası aktörlerin, “bu kadar ölüme yol açan” savaşı sonlandırmasını istedi.
“Kalıcı bir ateşkesin sağlanmasını, insani yardımların güvenli şekilde ulaştırılmasını ve insani hukukun tamamen uygulanmasını talep ediyorum,” dedi Leo.
Uluslararası hukuka atıfta bulunarak sivillerin korunması yükümlülüğünü ve “toplu cezalandırma, rastgele güç kullanımı ve nüfusun zorla yerinden edilmesinin yasaklanmasını” hatırlattı.
İsrail, özellikle kıtlığın belgelendiği Gazze'de genişletilmiş bir harekat başlatmayı planladığını açıkladı; bu adımın ardından Gazze halkı hazırlıklara başladı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'ye yönelik harekata onay verirken, aynı zamanda ateşkes arayışlarını sürdüreceklerini söylemişti. Fakat İsrail, hala son ateşkes görüşmelerine bir müzakere heyeti göndermedi.
Netanyahu, genişletilmiş harekatın Hamas'ı zayıflatmanın ve rehineleri kurtarmanın en etkili yolu olduğunu belirtse de rehinelerin aileleri ve destekçileri, Gazze'deki yakınlarının tehlikeye atılacağını düşünüp harekata tepki gösteriyor.
Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihli saldırılarında bin 200 kişi hayatını kaybederken 251 kişi rehin alındı. Çoğu rehine daha önceki ateşkes anlaşmalarıyla serbest bırakıldı. İsrail Savunma Kuvvetleri de sekiz rehineyi sağ kurtardı. Gazze'de bulunan 50 rehineden yaklaşık 20'sinin hayatta olduğuna inanılıyor.
Diğer taraftan Papa Leo, Kudüs’te Latin ve Yunan Ortodoks patrikleri tarafından yapılan ortak açıklamaya dikkat çekti.
Açıklamada, Gazze'deki iki Hristiyan kilisesinde görev yapan rahipler ve rahibelerin, İsrail’in harekat öncesi tahliye emirlerine rağmen görevlerine devam ettiği belirtildi.
Kiliselerde barınan kişilerin zayıf ve kötü beslenmiş olmaları nedeniyle tahliyeye zorlanmalarının adeta bir “ölüm cezası” anlamına geldiği vurgulandı.
Holy Family Katolik Kilisesi ve Saint Porphyrius Ortodoks Kilisesi, savaş boyunca yüzlerce Filistinli sivile, yaşlılara, kadınlara, çocuklara ve engellilere ev sahipliği yaptı.
Papa Francis, hastanedeki son günlerinde bile Holy Family Kilisesi rahibiyle günlük olarak iletişim kurarak, buradaki insanlar için dayanışma ve destek gösterdi; kilisedeki kişilerin bakımını ise Rahibe Teresa’nın Hayırsever Kız Kardeşleri üstleniyordu.
Katolik Kardinal Pierbattista Pizzaballa ve Ortodoks Patrik Theophilos, ortak açıklamalarında, Papa Leo’nun geçen hafta sonu yaptığı konuşmada, insanların kendi topraklarında kalma ve zorla tahliye edilmeme haklarını açık ve güçlü bir şekilde savunduğunu belirtti.
“Bütün halklar, en küçük ve en zayıf olanlar bile güçlüler tarafından kimlikleri ve hakları açısından, özellikle kendi topraklarında yaşama hakları açısından saygı görmelidir; kimse onları sürgüne zorlayamaz,” demişti Papa.
Netanyahu, kendi hükümetinin “gönüllü göç” olarak tanımladığı şekilde Gazze halkının diğer ülkelere taşınması gerektiğini belirtmişti.
Ancak insan hakları örgütleri buna karşı çıkıyor ve Filistinliler, savaş sırasında geçici olarak ayrılmaları durumunda İsrail’in onları geri kabul etmeyeceğinden endişe duyuyor.