Fransa'da tacize uğrayan bir öğretmenin intiharı sonrası soruşturma başlatıldı

42 yaşındaki öğretmen Caroline Grandjean’ın intiharı, Fransa'da eğitim camiasında büyük şok yarattı.
Pazartesi günü Grandjean, cinsel yönelimi nedeniyle yaklaşık iki yıldır süren tacizlerin ardından hayatına son verdi.
Ölümünün ardından Fransa Eğitim Bakanlığı, salı akşamı “olaya yol açan tüm olguların ve süreçlerin açığa çıkarılması” için idari bir soruşturma başlattı.
Okulun ilk günü gelen trajedi
Pazartesi sabahı Grandjean, intihar etme niyetini paylaşmak için Fransa’nın "ulusal intiharı önleme hattını" aradı.
Polis alarma geçti ve onu bulmaya çalıştı.
Cesedi, okuluna yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta bulundu.
Grandjean’ın yaşadığı sıkıntılar Aralık 2023’te, yalnızca 15 öğrencinin kayıtlı olduğu okulunda homofobik duvar yazıları keşfetmesiyle başladı.
Birkaç ay sonra, Mart 2024’te, yeni yazılar ortaya çıktı, ardından ölüm tehditleri içeren bir mektup geldi. Birden fazla şikayette bulunmasına rağmen taciz devam etti.
Akademi müfettişliği kendisine tayin teklif etti, ancak Grandjean bunu reddetti.
2024–2025 eğitim yılı başlamadan hemen önce yeni hakaretler nedeniyle yeniden çalışmayı bıraktı. Bir daha okula dönmedi.
Yakınlarına göre öğretmen, kurum tarafından terk edilmiş hissediyordu; iddiaya göre kurum, onu korumak yerine başka bir yere göndermeyi tercih etmişti.
Öğretmen ve çizer Christophe Tardieux, 20 Minutes gazetesinde yayımlanan yazısında şunları söyledi: “Caroline’ın okulun ilk gününde hayatına son verme kararı, ulusal eğitim sistemine verilmiş bir mesajdır. Her şeyden ötürü bu sistemi sorumlu tutuyor. İnsanların bilmesini ve ses çıkarmasını istedi. Çünkü kurum, sessizlikten besleniyor ve onu susturmak için her şeyi yaptı.”
Euronews, Tardieux ve Grandjean’ın yakınlarının bu iddiaları hakkında akademi müfettişliğine ulaştı.
Eğitim camiasında büyük öfke
Bir öğretmen sendikasının sözcüsü Aurelie Gagnier, bu trajedinin Fransız eğitim sistemindeki yapısal sorunları gözler önüne serdiğini söyledi.
Zor durumdaki öğretmenlere somut destek sağlanmamasını eleştirdi: “Böyle durumlarda, eğitim yetkililerinin net ve sarsılmaz bir destek göstermesi gerekir. Yetkililerin ziyareti ve psikolojik destek sağlanması şart.”
Euronews’a konuşan Gagnier, ciddi kaynak yetersizliğine de dikkat çekti: “Her 16 bin Eğitim Bakanlığı çalışanına sadece bir iş yeri hekimi düşüyor. Neredeyse hiç iş yeri psikoloğu yok.”
Sendika lideri ayrıca, kurum içinde intihar konusundaki tabuya vurgu yaptı: “2021’de intihar uyarıları için bir rehber hazırladık ama asla yayımlanmadı. Sebebi mi? Rehberde ‘intihar’ kelimesi geçiyor ve Bakanlığın İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü bu kelimenin dolaşıma girmesini istemiyor. Bu konuda çok büyük bir direnç var.”
Sendikalara göre, her trajedi bir uyarı niteliğinde olmalı.
LGBTQ+ bireyler için endişe verici tablo
LGBTQ+ hakları dernekleri de aynı öfkeyi paylaşıyor.
SOS Homophobie başkanı Julia Torlet, Caroline Grandjean’ın ölümünün önlenebilir olduğunu savundu: “Taciz edilen öğrenciler korunuyor ama iş personele gelince benzer bir durum söz konusu değil. Öğretmenler sadece başka bir bölgeye tayin ediliyor.”
Torlet ayrıca daha geniş ve endişe verici bir eğilime dikkat çekti: “25 yaş altındaki LGBTQ+ gençler arasında intihar oranı, genel nüfusa göre dört kat fazla. Trans gençlerde ise yedi kat fazla. Üstelik her iki kişiden biri iş yerinde cinsel kimliğini açıklamaya cesaret edemiyor.”
Torlet şöyle devam etti: “Yasal hakların olması, zihniyetin değişeceği anlamına gelmez. Yasaların olması, kurumların insanları olarak koruduğu anlamına da gelmez. Biz bu keskin çelişkiye dikkat çekmek istiyoruz.”