İsrail, Lübnan'da BM askerlerinin yakınlarına dört el bombası attı
Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) salı sabahı yaşanan olayı, “14 aylık İsrail-Hizbullah savaşının sona erdiği kasım ayından bu yana BM personeline yönelik en ciddi saldırılardan biri” şeklinde tanımladı.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından çarşamba günü yapılan açıklamada, "barış güçlerinin kasıtlı hedef alınmadığı, sınır bölgesindeki şüpheli bir hareketlilikten ötürü birkaç ses bombası atıldığı" bildirildi.
Ayrıca UNIFIL ile iletişime geçildiği ve olayın detaylarının karşı tarafa iletildiği belirtildi.
UNIFIL, bir el bombasının BM askeri personeli ve araçlara 20 metre uzaklıkta, diğer üç bombanın yaklaşık 100 metre mesafede düştüğünü duyurdu.
El bombalarını bırakan dronların İsrail'e geri döndüğü gözlemine de yer verildi.
BM Lübnan Geçici Görev Gücü ayrıca, bölgedeki yol çalışmaları hakkında IDF'nin önceden bilgilendirildiğini, olayın Marwahin köyünün güneydoğusunda, sınırdan bir kilometre uzakta yaşandığını aktardı.
"Barış güçlerinin güvenliği açısından yol çalışmaları durduruldu."
BM Sözcüsü Stephane Dujarric, Genel Sekreter Antonio Guterres’in İsrail’in, barış güçlerini kasıtlı hedef almadığı açıklamasını kabul edip etmediği sorusuna şu yanıtı verdi:
“İsrail’in niyetinin ne olduğu bir yana, IDF'nin o bölgedeki yol açma çalışmalarımız hakkında önceden tam olarak bilgilendirildiğidir,” dedi.
Dujarric, “Kimsenin yaralanmamış olmasından dolayı rahatladık. Ancak bu gerçekten trajik olabilirdi,” ifadelerini kullandı.
UNIFIL’de önemli bir role sahip olan Fransa, İsrail'in el bombalı saldırısını kınadı: “Askeri personele saygı, hiçbir istisna olmaksızın tüm taraflar için geçerlidir."
Katar ise olayı “uluslararası insancıl hukukun ciddi bir ihlali” olarak nitelendirdi ve İsrail-Hizbullah savaşını sona erdiren BM Güvenlik Konseyi kararına atıfta bulundu.
Saldırı, BM Güvenlik Konseyi’nin geçen hafta, Lübnan’ın güneyindeki BM barış gücünü 2026'da sona erdirme kararının hemen ardından gerçekleşti. BMGK'da alınan bu karar, ABD ve İsrail’in taleplerine boyun eğildiği şeklindeki yorumları körükledi.
Çok uluslu barış gücü, yaklaşık 50 yıldır Lübnan’ın güneyindeki asayişi sağlamada önemli bir rol oynuyordu.
İsrail-Hizbullah savaşı nedeniyle Lübnan'da 4 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Bunlar arasında yüzlerce sivil vardı. Dünya Bankası'na göre, Orta Doğu ülkesinde 11 milyar dolarlık yıkım meydana geldi. Öte yandan İsrail'de 80'i asker 127 kişi öldü.
Hizbullah, Gazze'deki savaşın başlamasının ertesi günü İsrail'e ateş açtı. Bu saldırıların, ideolojik olarak yakın buldukları Hamas’a destek ve Filistin halkıyla dayanışma amacıyla yapıldığını söylüyorlar.
UNIFIL, barış güçlerini tehlikeye atan tüm eylemleri "kabul edilemez" buluyor. Bunun uluslararası hukuka ve savaşı sona erdiren BM kararına ciddi şekilde aykırı olduğunu vurguluyorlar. Ayrıca, UNIFIL'e göre barış gücünün güvenliğinden IDF sorumlu.
IDF, tartışmalı Şeba Çiftlikleri hattında, Hizbullah militanlarının savaşta kullandığı mühimmatın patlatıldığını açıkladı.
1967'deki Altı Gün Savaşı'ndan önce Suriye'ye bağlı olan Şeba Çiftlikleri, savaş sonrası İsrail'in kontrolüne geçmiş olsa da Lübnan, bu bölgeyi ve yakınlardaki Kfar Chouba tepelerini kendi toprağı olarak görüyor.