UAEA: Ukrayna’daki Zaporijya nükleer santrali yakınında hava saldırısı

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), salı günü yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın güneydoğusundaki Rusya kontrolündeki Zaporijya nükleer santralinde görev yapan ekibin, tesisin yakınlarında bombardıman sesi duyduğunu ve üç ayrı noktadan yükselen siyah duman gördüğünü bildirdi.

BM’nin nükleer denetim kuruluşuna bağlı ekip, santralin çevresinin dışında, tesisin sahadışı dizel yakıt depolama alanına yaklaşık 400 metre mesafede bir bölgeye çok sayıda top mermisinin düştüğü bilgisini aldıklarını açıkladı.

UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi, “Can kaybı ya da ekipman hasarı bildirilmedi ancak bu olay bir kez daha nükleer güvenliğe yönelik sürekli tehlikelerin altını çizdi,” dedi.

Olayla ilgili ne Rusya’dan ne de Ukrayna tarafından herhangi bir açıklama yapılmadı.

Rus güçleri, Avrupa’nın en büyüğü olan ve altı reaktöre sahip Zaporijya nükleer santralini, Moskova’nın Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgalinin ilk haftalarında ele geçirdi.

Taraflar, santralde nükleer güvenliği tehlikeye atan eylemlerle ilgili olarak düzenli şekilde birbirini suçluyor.

Bombardıman olayları sık sık yaşanıyor. Santralin reaktörleri kapalı olsa da içlerinde bulunan nükleer yakıtın soğutulması gerekiyor.

Geçen hafta Moskova tarafından atanan Zaporijya bölgesi valisi, Ukrayna’ya ait bir dronun santral yakınında havada infilak ettiğini açıkladı.

Santral personeli, önceki hafta reaktörlerin yakınındaki bir eğitim merkezine iki saldırı düzenlendiğini bildirmişti.

Tesisin güvenliğini tehdit eden eylemlerden kaçınılması çağrısında bulunan UAEA’nın, Zaporijya santralinde ve Ukrayna’daki diğer üç nükleer tesiste sürekli görev yapan gözlemcileri bulunuyor.

Zaporijya santrali, ABD Başkanı Donald Trump’ın da gündemine geldi. Trump, Rusya ile Ukrayna arasında ateşkes sağlama çabaları kapsamında bu santralin korunmasını önemli bir konu olarak dile getiriyor.

Trump, Mart ayında Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmesinde, ABD’nin Ukrayna’nın nükleer santrallerini sahiplenip işleterek Rus saldırılarından koruyabileceğini öne sürmüştü.