Narin Güran davasında ara karar: Sanıkların tutukluluğu devam edecek
Diyarbakır'da kaybolduktan günler sonra cansız bedeni dere yatağında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili davanın ilk duruşması üç günün sonunda Pazar erken saatlerde tamamlandı.
Dört tutuklu sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ara kararında, duruşmaların 26 Aralık Perşembe gününe ertelenmesine ve sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Dava dosyasında tutuklu 12 şüpheliden 4'ü hakkında "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
İddianamede amca Salim Güran'ın aracında Narin'e ait DNA ve kıl örneği bulunması, anne Yüksel Güran ve ağabey Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar'ın HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre küçük kızın öldürüldüğü olay anında aynı evde olduğunun tespit edildiği belirtildi.
Duruşmaya Narin’in babası Arif Güran'ın "müşteki", aralarında tutuklu sanıkların da bulunduğu 21 kişinin ise "tanık" sıfatıyla katılması için "zorla getirme" kararı çıkarıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu da "müşteki kurum" sıfatıyla duruşmaya davet edildi.
Yeni kamera görüntüleri sunuldu
NTV'de yer alan habere göre duruşmanın üçüncü gününde, Narin Güran'ın köyüne ait yeni kamera kayıtları mahkemeye sunuldu. Görüntüler, baba Arif Güran'ın evinin karşısındaki Dara 2 Askeri Üs Bölgesi'nin güvenlik kameralarına ait.
Aile uzun zamandır bu görüntülerin davanın seyrini değiştireceğini ileri sürüyordu. Ancak görüntüler incelendiğinde delil niteliğinde bir bilgi bulunamadı. Özellikle baba Arif Güran'ın vurguladığı "şahingöz" kamerasının kayıt yapmadığı, sadece terör soruşturmalarında bir hareketlilik olduğunda merkezden müdahale için kullanılan bir kamera olduğu ortaya çıktı.
Savunma avukatları ise iddianamedeki en önemli delil olan, sanıkların cinayetin işlendiği düşünülen saatlerde birlikte Arif Güran'ın evinde olduğunu gösteren baz istasyonu kayıtlarını çürütmeye odaklandı. Avukatlar, sanıkların konumunu gösteren baz istasyonu ve telefon görüşmelerini açığa çıkaran HTS kayıtlarında önemli zaman kaymaları olabileceğini savundu.
Savunmanın çürütmeye çalıştığı deliller arasındaki baz istasyonu kayıtları iddianamede şu şekilde yer almıştı:
"21 Ağustos'ta anne Yüksel Güran'ın saat 14.28'de ikametinde olduğu, 16.39'a kadar ikametinde bulunmaya devam ettiği, ikameti dışında bir yerde olmadığı değerlendirilmektedir. Salim Güran'ın aynı gün 14.52 sıralarında ikametinden çıktığı, 15.19'a kadar Arif Güran'ın ikameti ve yakınlarında bulunduğu, 15.20'de Arif Güran'ın ikametine geldiği ve giriş yaptığı, daha sonra evin arka tarafında bulunan ahır kısmına geçip geri Arif Güran'ın ikametine girdiği ve 16.10'a kadar Arif Güran'ın evinde ve müştemilatında olduğu, Nevzat Bahtiyar ile 21 Ağustos günü 15.10 ile 15.40 arası hareketlerinin uyumlu olduğu ve birlikte oldukları değerlendirilmektedir."
'İddianame sosyal medyadan etkilendi'
Sanık avukatları ayrıca, basında ve sosyal medyada aileye yönelik karalama kampanyaları yapıldığını dile getirerek, davanın seyrinin ve hazırlanan iddianamenin dezenformasyondan etkilendiğini iddia etti.
Ara kararda mahkeme heyeti, daraltılmış baz raporunu hazırlayanlardan hangi yöntem ile hangi baz verilerini kullanarak, hangi cihazlar ve hangi kriterlere uyularak, bilimsel tekniklerin neler olduğunu gösterecek ve sapma payının olup olmama ihtimalini de değerlendirecek ayrıntılı ek rapor hazırlanmasına hükmetti.
Bazı sanıklar jandarma ve savcılık sorgularında işkence gördüklerini ileri sürerken, Nevzat Bahtiyar, küçük Narin'i amcası Salim Güran'ın öldürdüğü ve kendisinin de cesedi dere kenarına taşıdığı iddiasını yineledi.
Savunmanın iddialarına karşılık, davaya müdahil olan müşteki avuktaları da, karşı iddialarını aktardı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Avukatı Abdullah Yılmaz, delillerin kuvvetli olduğunu vurgulayarak, "24 Ağustos’ta 21.00 sıralarında dış bir müdahale olmaksızın yangın gerçekleşiyor. 2 gün sonra yine Enes Güran’ın gözünde morluk ve diş izi tespit ediliyor. Burada maalesef bir ayrım yapılamıyor. 30 Ağustos’ta Narin’in yakınlarının telefonları inceleniyor. Salim Güran’ın kullandığı araç var. Burada bir arama ve inceleme yapılıyor, Van jandarma kriminalden. Burada aracın şoför koltuğunda DNA profili tespit ediliyor. Aracın sağ arka iç kısmında, Narin’e ait kıl tespit ediliyor," ifadelerini kullandı.
"Olaydan 12 gün sonra amca tutuklanıyor. 6 gün sonra da Narin’in bedeni bulunuyor. 2 Eylül’de arama çalışmaları devam ederken, Yüksel Güran adeta kızının öldüğünden emin, oğlu Enes için ‘Ne yapabilirim’ söylemlerinde bulunduğu tutanaklarda var. 8 Eylül’de, Narin'in cenazesinin bulunduğu gün kadınlar arasında bir tartışma yaşanıyor. Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın araçlarında toprak numuneleri inceleniyor ve benzer oldukları tespit ediliyor. Dolayısıyla bu dosyanın kilit noktasının Enes Güran olduğunu düşünüyoruz. Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun."
Yesterday