Zonguldak'ta 'FETÖ' operasyonu: ALES ve YDS sorularının verildiği beş kişi gözaltına alındı
2013'te Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitim Sınavı (ALES) ile Yabancı Dil Sınavı (YDS) sorularının çalınmasına ilişkin yürütülen operasyonda Zonguldak'ta Gülen yapılanmasına üye olduğu iddia edilen beş kişi gözaltına alındı.
Habertürk'ün DHA'dan aktardığı bilgiye göre, gözaltına alınanlar arasında akademisyenler de bulunuyor.
Operasyon, Zonguldak İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin yürüttüğü soruşturma kapsamında daha önce yakalanan bir itirafçının ifadesinden hareketle yapıldı.
Söz konusu itirafçı, 2013'te bir grubun, "Sizin için hayırlı olacak," denilerek bir eve götürüldüğünü ve gruba aynı yılın ALES ve YDS sorularının gösterildiğini ifade etmişti.
Buradan hareketle soruşturmayı derinleştiren ekiplerin, bahsi geçen evde soruları alan beş kişiyi tespit ederek gözaltına aldığı bildirildi. Yakalananlardan iki kişinin Ankara ve Rize'de ikamet eden akademisyenler olduğu aktarıldı.
Şüphelilere "terör örgütü üyesi olmak ve kamu kurum ve kuruluşlarını zarar uğratma suretiyle nitelikli dolandırıcılık" suçlarından işlem yapıldı.
Mahkemeye çıkarılan şüphelilerden birinin tutuklandığı belirtildi.
Gülen yapılanması, 1999 yılından öldüğü 20 Ekim 2024 tarihine kadar Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) yaşamış olan Fetullah Gülen tarafından kuruldu ve Türkiye'de "Fetullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY)" olarak tanımlanıyor.
Şeffaflık konusunda ilk günden beri pek çok eleştirinin hedefinde olan Gülen yapılanması, Türk hükümeti içinde bir "paralel yapı" kurmakla, sınav sorularını çalmakla, yapılanmaya sert eleştiriler yönelten Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nu öldürmekle, Yarbay Ali Tatar'ın intihar etmesine neden olan Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy ve Askeri Casusluk gibi "kumpas davaları" düzenlemekle, Hrant Dink suikastini gerçekleştirmekle, 15 Temmuz 2016 darbe girişimini organize etmekle ve pek çok diğer kriminal eylemle suçlanıyor.
Grubun lideri Gülen, ölümüne kadar bütün bu suçlamaları reddetti. Bununla beraber, uzun yıllar kendisinin "sağ kolu" olarak bilinen Nurettin Veren'den Gülen'in öz yeğeni Ebuseleme Gülen'e kadar pek çok itirafçı yapılanmayı eleştiriyor ve bu suçlamalarda doğruluk payı olduğunu belirtiyor.
Yapılanma hakkındaki ilk dava 1999 yılında açılmıştı. Savcı, hazırladığı iddianamede mensupların ve yapılanmanın lideri konumundaki Gülen'in "anayasal sistemi değiştirerek yerine İslami esaslara dayalı devlet kurmak amacıyla yasadışı örgüt kurup, bu amaç doğrultusunda faaliyetlerde bulunduğu" gerekçesiyle hapis istemi ile dava açmıştı.
2013 yılında iktidar Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) Gülen yapılanmasıyla ilişkilerinin bozulmasının ve bilhassa 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından yapıya karşı açılan davalarda çok sayıda kişi cezaevine gönderildi.
Gülen yapılanmasına yakınlığı ile bilinen bazı milyarder iş insanlarının cezaevine girmemesine karşılık alt düzey mensupların cezaevine girmesi ve olağanüstü hal döneminde Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) yoluyla işlerinden edilmesi de sıkça eleştirilere konu oldu.
Konuyla alakalı eski AK Parti milletvekili Şamil Tayyar, bir "FETÖ borsası" olduğunu ve yeterli miktarda rüşveti veren iş insanlarının cezaevine girmediğini iddia etmişti.
Tayyar, "Milyon dolarlar dönüyor. Ben bunu söylüyorum. Evet. İtirafçı adı altında işadamlarını serbest bırakıyorlar. Türkiye’nin birçok yerinde var bu," demişti.
Today