Kara delik koronasının şekli ilk kez açığa çıkarıldı
Yıldızların genellikle milyonlarca derecelik sıcaklıklara ulaşan dış atmosferlere sahip olduğu iyi biliniyor. Gökbilimciler Güneş'in de sahip olduğu bu dış atmosfere "korona" adını veriyor.
Çoğu zaman yıldızların süpernovayla patlaması sonucu oluşan kara delik dinamiklerine dair bilgiler, bu ekstrem cisimlerin de koronaya sahip olması gerektiğini gösteriyor. Ancak bir kara delikten ışığın bile kaçması mümkün olmadığı için bunları gözlemlemek çok zor.
Ancak kısa süre önce hakemli bilimsel dergi The Astrophysical Journal'da yayınlanan bir çalışmada gökbilimciler, bu incelenmesi zor bölgeye dair gözlemler yaptı ve kara delik koronasının şeklini ilk kez tespit etti.
NASA'nın Görüntüleme X-ışını Polarimetrisi Gezgini (IPXE) adlı gözlemevinden gelen verileri kullanan araştırma ekibi, Samanyolu Galaksisi'ndeki Cygnus X-1 ve X-3 ile Büyük Macellan Bulutu'ndaki LMG X-1 ve X-3 gibi kara delikler hakkında önemli bilgiler edindi.
Ekip, söz konusu kara deliklerin koronalarından saçılan X-ışınlarını gözlemlemekle kalmadı, aynı zamanda ortak bir desen de saptadı.
Verilere göre, kara delik koronasının şekli, Güneş'in dış atmosferinin küre şeklinin aksine, birikim diskine benziyor.
Bir kara deliğin çevresinde dönen gaz, toz ve diğer maddelerden oluşan, genellikle disk şeklindeki yapıya birikim veya yığılma diski adı veriliyor.
Kara deliklerin çok güçlü bir kütle çekimi olduğu için ışık da dahil olmak üzere yakınındaki tüm maddeler içe doğru çekiliyor. Ancak bu maddeler doğrudan kara deliğin içine düşmek yerine genellikle onu çevreleyen disk şeklindeki madde birikimine katılıyor ve burada hızla dönmeye başlıyor. Bu birikim diski kara deliği yavaş yavaş besliyor.
Verilere göre birikim diskinin en içteki bölgesi, kara deliğe akan ve vakum yoğunluğuna yakın aşırı ısınmış bir bölge. İşte bu bölge tıpkı Güneş'in dış atmosferi gibi bir korona, ancak milyonlarca derece yerine milyarlarca derecelik bir sıcaklığa sahip.
Ayrıca çok dağınık olduğu için buradaki ışık, birikim diskinin ışığının yanında sönük kalıyor. Bu da söz konusu bölgeyi incelemenin neden çok zor olduğunu açıklıyor.
Yeni çalışmaya benzer türden araştırmalar ise gökbilimcilerin kara delik modellerini geliştirmelerine yardımcı oluyor.
Bunun yanı sıra kara deliklerin maddeyi nasıl tükettiğinin ve uzak galaksilerde gözlemlenen kara delik çekirdeklerini nasıl güçlendirdiğinin daha iyi anlaşılmasına olanak tanıyor.
Today