HRW: 'Sudan İç Savaşı'nda militanlar, 7 yaşından küçük kız çocuklarına tecavüz etti'
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) tarafından Pazartesi günü yayınlanan bir rapora göre, Sudan'daki paramiliter Hızlı Destek Güçleri (RSF) ve müttefikleri, ülkedeki iç savaş sırasında yedi yaşından küçük kız çocuklarına tecavüz etmekle suçlanıyor.
Güney Kordofan eyaletinde yapılan kapsamlı görüşmelere dayanan bulgular, Afrika'nın üçüncü büyük ülkesinde acımasız bir çatışmanın patlak vermesinden 20 ay sonra ortaya çıktı. Bu süreçte binlerce insan öldürüldü, milyonlarcası da yerinden edildi.
HRW'nin raporunda, Sudan ordusuna karşı savaşan yarı askeri güç olan RSF'nin yaygın cinsel saldırılarda bulunduğu belirtiliyor.
Bu, ekim ayında BM Sudan Bağımsız Uluslararası Gerçekleri Araştırma Misyonu'nun RSF'yi büyük çaplı cinsel saldırılar uygulamakla suçladığı sonuçları yansıtıyor.
Grubun "Hemedti" olarak bilinen lideri Muhammed Hamdan Dagalo'ya yorum için ulaşılamadı. RSF daha önce bu tür iddiaları soruşturacağını ve failleri sorumlu tutacağını bildirmişti.
BM'nin çalışmasına ve HRW'nin önceki raporlarına göre Hemedti'nin rakibi Abdülfettah El Burhan liderliğindeki Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) de başkent Hartum'da ve çevre şehirlerde toplu tecavüz eylemleri gerçekleştirdi.
Ancak HRW gibi kuruluşlar Sudan'da kayıtlara geçen cinsel suçların çoğunun RSF veya onlara bağlı milisler tarafından işlendiğini söylüyor.
HRW'nin Güney Kordofan'daki son çalışmasında yer alan araştırmacılar, etnik kökeni nedeniyle hedef alındığını söyleyen, Nuba halklarından bir kadınla konuştu.
"Nuba", Sudan'ın güneybatısındaki Nuba Dağları bölgesinde yaşayan, farklı etnik gruplardan ve kültürel topluluklardan oluşan bir halk topluluğu.
"Kocam ve oğlum beni savunmaya çalıştı, bu yüzden RSF savaşçılarından biri onları vurdu ve öldürdü. Sonra altısı birden bana tecavüz etmeye devam ettiler," dedi.
HRW tecavüzden kurtulan yedi kişinin yanı sıra bir grup tanıkla konuştu. Toplamda, yaşları yedi ila 50 arasında değişen ve tecavüze uğradığı düşünülen 79 kız çocuğu ve kadın hakkında bilgi aldı.
Olayların çoğu bu yıl Güney Kordofan'daki Habila kasabası yakınlarında meydana gelmişti.
HRW'nin kriz ve çatışma direktör yardımcısı Belkis Wille, "Hayatta kalanlar, RSF savaşçıları tarafından ailelerinin önünde veya uzun süreler boyunca toplu tecavüze uğradıklarını anlattı," dedi.
Wille sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu araştırma, RSF'nin evlere girip kadınlara ve kız çocuklarına defalarca tecavüz ettiği Sudan'da cinsel şiddetin boyutları hakkında bir süredir duyduğumuz şeyleri vurguluyor."
"Ancak şimdiye kadar Sudanlı mağdurlar, bu korkunç suçları durdurmak için anlamlı çabalar göstermenin yanı sıra, hizmetlere bile ulaşamadılar."
Wille, BM ve Afrika Birliği'ni bu kız çocuklarına ve kadınlara yardım sunmaya, saldırganların adalete teslim edilmesine aracı olmaya çağırdı.
Raporda vurgulanan kurbanlardan biri, RSF savaşçıları tarafından Habila yakınlarındaki Fayu kasabasındaki evinden alındığında üç aylık hamile olan 18 yaşındaki Hania'ydı.
Hania, Fayu'nun 85 kilometre kuzeyindeki Dibeibat'ta bulunan büyük bir RSF askeri üssünde düzinelerce kız ve kadınla birlikte seks kölesi olarak tutulduğunu söyledi.
Askerlerin sabah ve akşam gelip tecavüz edecekleri kızları seçtiklerini belirtti. Başarısız bir kaçma girişiminin ardından kendilerine sadece sorgum unu ve su karışımı yemek verilen esirlerin diz çökmüş vaziyette birbirlerine zincirlendiğini aktardı.
"Teller ve ağaç dallarıyla tıpkı ahıra benzer bir yer kurdular. Zincirlerle bağlandık, bir zincirde 10 kız. Tuvalete gitmemiz gerektiğinde bizi sadece bir dakika serbest bırakıyorlardı," dedi.
Hania HRW'ye, kendisine tecavüz etmesini engellemeye çalıştığında savaşçılardan birinin metal uçlu bir kırbaçla kendisini dövdüğünü söyledi. Bu olay sonrası yaklaşık üç hafta boyunca hastanede tedavi görmüş.
Esaret sırasında hamile kalan 18 yaşındaki kadın ve aynı yaştaki bir arkadaşı, üç ay sonra kendilerine acıyan bir asker tarafından serbest bırakıldıklarını söylüyor.
HRW'nin görüştüğü kadınların hiçbiri saldırganların adalet önüne çıkarılabileceğini düşünmüyordu.
Mağdurlardan biri, "Allah'a havale ettim," dedi.
BM Dünya Gıda Programı'na (WFP) göre, Sudan'da yaşanan şiddet olaylarının yanı sıra çatışmalar da ülkeyi kıtlığın eşiğine getirdi ve ülke nüfusunun yarısından fazlası akut gıda güvensizliği tehdidi altında.
Öte yandan, barışı sağlamaya yönelik uluslararası çabalar henüz RSF ve SAF arasında sürdürülebilir bir diyalogla sonuçlanmadı.
Today