En az 15 kişinin öldüğü Bondi Plajı saldırısı hakkında neler biliniyor?

Avustralya’nın Sidney kentinde Bondi Beach’te düzenlenen Hanuka kutlamasına iki silahlı kişinin ateş açması sonucu en az 15 kişi hayatını kaybetti. Avustralyalı yetkililer saldırıyı Yahudi toplumunu hedef alan bir terör eylemi olarak niteledi.

Saldırı, pazar günü yerel saatle 18:45 sıralarında Sydney’in doğu banliyölerindeki Bondi Beach’te başladı.

Chabad of Bondi tarafından Hanuka’nın ilk gecesi dolayısıyla her yıl düzenlenen 'Deniz Kenarında Hanuka' etkinliği için yaklaşık 1000 kişi sahilde toplanmıştı.

Siyah giysiler giyen saldırganlar, sahile inen bir yaya köprüsünden uzun namlulu silahlarla yaklaşık 10 dakika boyunca ateş açtı.

Görgü tanıkları, yüzlerce kişinin kumların üzerinden ve çevredeki sokaklara doğru kaçtığını, birçok kişinin eşyalarını geride bıraktığını, büyük bir panik yaşandığını anlattı.

Kayıplar

Saldırıda 15 kişi hayatını kaybetti. Saldırganlardan biri polis tarafından vurularak öldürüldü, diğeri ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı.

En az 40 kişi yaralı olarak hastaneye sevk edildi; yaralılar arasında üç çocuğun bulunduğu bildirildi.

İki polis memurunun da vurulduğu, ameliyat geçirdikleri ve durumlarının ciddi olduğu açıklandı.

Şu ana kadar kimlikleri açıklanan hayatını kaybedenler arasında Bondi Chabad’da yardımcı haham olan ve etkinliğin organizatörlerinden Rabbi Eli Schlanger, 10 yaşında bir kız çocuğu, Holokost’tan kurtulan Alexander Kleytman, Fransa vatandaşı Dan Elkayam ve İsrail vatandaşı bir kişi bulunuyor. Bilgiler İsrail Dışişleri Bakanlığı tarafından doğrulandı.

Şüpheliler

Polis, saldırganların baba ve oğul olduğunu açıkladı.

50 yaşındaki baba olay yerinde polis tarafından vurularak öldürüldü. Yeni Güney Galler Polis Komiseri Mal Lanyon, saldırganın “ruhsatlı silah sahibi olduğunu ve adına kayıtlı altı ateşli silah bulunduğunu” söyledi.

24 yaşındaki oğul ise ağır ancak stabil durumda polis gözetiminde tutuluyor.

Avustralya medyası saldırganların, Sidney’in güneybatısındaki Bonnyrigg banliyösünde yaşayan Sajid ve Naveed Akram olduğunu yazdı.

Polis, şüphelilerden biriyle bağlantılı olduğu belirtilen Bonnyrigg’deki bir eve baskın düzenledi.

Avustralya İç Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) Başkanı Mike Burgess, saldırganlardan birinin ASIO tarafından bilindiğini ancak “acil tehdit” olarak değerlendirilmediğini açıkladı.

Yetkililer başlangıçta üçüncü bir şüpheli ihtimali üzerinde durmuştu ancak şu an için başka bir saldırgan aranmadığı bildirildi.

Polis, saldırganlardan biriyle bağlantılı olduğu belirtilen Campbell Parade’deki bir araçtan el yapımı patlayıcı düzenekler buldu ve etkisiz hale getirdi.

Kahraman

Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde, beyaz gömlekli bir kişinin saldırganlardan birine arkadan müdahale ederek silahını aldığı görüldü.

Avustralya medyası bu kişinin Sydney’de manavlık yapan 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed olduğunu yazdı.

El-Ahmed, boğuşma sırasında biri kolundan, diğeri elinden olmak üzere iki kez vuruldu. Ameliyat geçiren El-Ahmed’in iyileşme sürecinde olduğu bildirildi.

Yeni Güney Galler Başbakanı Chris Minns, El-Ahmed’i “gerçek bir kahraman” olarak nitelendirerek, “Onun cesareti sayesinde bu gece hayatta olan çok ama çok insan var” dedi.

Tepkiler

Başbakan Anthony Albanese saldırıyı 'saf kötülük, antisemitizm ve terör eylemi' olarak tanımladı.

“Bu saldırı, Hanuka’nın ilk gününde Yahudi toplumunu bilinçli şekilde hedef aldı. Yahudi Avustralyalılara yönelik bir saldırı, tüm Avustralyalılara yönelik bir saldırıdır,” dedi.

Polis, pazar gecesi saldırıyı resmen terör olayı ilan etti. Soruşturmayı Avustralya’nın terörle mücadele birimi yürütüyor. Ülke genelinde bayraklar yarıya indirildi.

Dünya liderleri saldırıyı kınadı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, saldırıyı “antisemitik bir terör eylemi” olarak niteledi ve antisemitizmle mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, “Kalplerimiz Sidney’deki Yahudi kardeşlerimizle” ifadelerini kullandı ve Avustralya’ya “antisemitizm dalgasına karşı mücadele” çağrısı yaptı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise Avustralya hükümetini “antisemitik ateşe benzin dökmekle” suçladı.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Antisemitizmin bu dünyada yeri yok,” dedi.

İngiltere Kralı III. Charles ve Kraliçe Camilla, “korkunç antisemitik terör saldırısı” karşısında dehşete düştüklerini belirtti ve polis ile sivillerin cesur müdahalesini övdü.

Kral Charles, “Acı zamanlarında Avustralyalılar her zaman birlik olur. Hanuka’nın kalbindeki ışığın, böylesi bir kötülüğün karanlığını her zaman yeneceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Bu saldırı, Avustralya’da 1996’daki Port Arthur katliamından bu yana yaşanan en kanlı toplu silahlı saldırı olarak kayıtlara geçti. O saldırının ardından ülkede kapsamlı silah kontrol yasaları yürürlüğe girmişti.

Avustralya’da Ekim 2023’ten bu yana antisemitik olaylarda ciddi artış yaşanıyor. Avustralya Yahudileri Yürütme Konseyi (ECAJ), Ekim 2024–Eylül 2025 arasında 1.654 antisemitik olay kayda geçtiğini, bunun Ekim 2023 öncesi ortalamanın neredeyse beş katı olduğunu açıkladı.

Son dönemde Melbourne’deki bir sinagog ve Sidney’deki bir koşer restorana yönelik kundaklama saldırılarının da İran bağlantılı olduğu belirtilmişti.

Bondi Beach, 2024’te 2 milyondan fazla turist ağırlayan Avustralya’nın en ünlü plajlarından biri. Sidney’in doğu banliyöleri, ülkedeki yaklaşık 150 bin kişilik Yahudi nüfusunun üçte birine ev sahipliği yapıyor.