Resmi Gazete'de yayımlandı: Özel Hastaneler Yönetmeliği'nde 'yenidoğan' değişikliği
Resmi Gazete'nin 30 Ocak Perşembe günü tarihli yeni sayısında Özel Hastaneler Yönetmeliği'nde değişikliğe gidildiği ilan edildi. Böylece 27 Mart 2002 tarihli bir önceki yönetmelik yürürlükten kaldırılmış oldu.
Ekim 2024'te Türkiye'de konuşulan "yenidoğan bebek çetesi" vakasına ilişkin, 74 sayfalık yönetmeliğin 40., 41., 42., 43. maddelerinde hasta haklarından, denetimden, yasaklardan ve müeyyidelerden bahsediliyor.
40. maddenin üçüncü fıkrasında "kötü muamele" gibi hasta hakları ihlalinin yapıldığı tespit edilen özel hastanelerde ihlalin gerçekleştiği ilgili birimin faaliyeti uygun şartlar sağlanana kadar Bakanlığın kararı üzerine Valilikçe durdurulacağı ve adli işlemlerin başlatılacağı belirtiliyor.
Devamında söz konusu hak ihlalinin acil servis, tıbbi laboratuvar, görüntüleme ve yoğun bakım gibi özel hastane faaliyetinde zorunlu birimlerden birinde yaşanması durumunda bu birimin İl Sağlık Müdürlüğü tarafından belirlenecek bir komisyonun denetiminde faaliyet göstereceği vurgulanıyor.
Dördüncü fıkrada da hasta odaları, poliklinikler ve bekleme salonlarında hastaların geri bildirimde bulunabileceği “Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi” ile entegre karekod bulunması zorunlu tutuluyor.
42. maddenin altıncı fıkrasında, Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği komisyonun denetimi sırasında, özel hastanenin bir kısmında veya tamamında hastaların tedavisini olumsuz etkileyen, hizmetin devamı halinde hasta sağlığını ve güvenliğini tehlikeye sokan bir durumla karşılaşılması halinde faaliyetlerin Valilikçe durdurulacağı söyleniyor.
'Hasta bilgilerinin gizlilik ilkeleri ihlal edilemez'
43. maddede ise yasakların geniş bir listesi var. Birinci fıkranın b bendinde, yatak sayısından fazla hasta yatırılamayacağı, g bendinde adlarına personel çalışma belgesi düzenlenmeyen kişilerin hastanede çalıştırılamayacağı, ğ bendinde uzmanlık belgesi olmayanların uzman olarak ve kanunen mesleğini icra yetkisi bulunmayan tabiplerin çalıştırılamayacağı, j bendinde suç teşkil eden hiçbir tıbbi işlem yapılamayacağı, k bendinde hasta mahremiyeti ile hasta bilgilerinin gizliliği ilkeleri ihlal edilemeyeceği ifade ediliyor.
Ne olmuştu?
İstanbul'da, 112 Acil Servisi ile ortak hareket ederek, bebek hastaları anlaşmalı oldukları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine gönderip haksız kazanç edindikleri ve bazı bebeklerin ölümlerine neden oldukları belirtilen 'yenidoğan bebek çetesi' Ekim 2024'te Türkiye'nin gündemindeydi.
Basında yer alan iddialara göre, soruşturma, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun halefi Fahrettin Koca döneminde başlamıştı.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nun yürüttüğü, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı 494 sayfalık iddianamede, şüphelilerin, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) fazla para kazanabilmek için bebek hastaların yatış süresini uzattığı, bazılarının sağlık durumunun normalden daha kötü gösterildiği, bazı hasta yakınlarından para alındığı, gelirlerin sağlık çalışanı olan örgüt üyeleriyle paylaşıldığı iddia edildi.
Anadolu Ajansı'nın (AA) ulaştığı iddianamede, "şüphelilerin yaptıkları bu işlemlerle yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde elde edilen kazancı 3-4 katı artırdıkları" belirtildi.
Bebekler, uygun sağlık hizmeti alacakları hastanelere değil, 112 Acil Servisi ile ortak çalışan şüphelilerin seçtiği ve "örgüt adına kârlı görünen" hastanelere gönderiliyordu. İddianameye göre, çetenin asıl amacı bebeklerin iyileştirilmesinden ziyade daha çok para kazanmaktı.
Fakat enfeksiyona açık bir ortam olan yenidoğan ünitelerine yatırılan bebeklerden bazıları, normalden daha uzun süre yatılı kaldıkları veya hiç gereksinim yokken bu bölüme yönlendirildikleri için hayatını kaybetti. Şüpheliler ayrıca, usulsüz bir şekilde hastanedeki ilaçları satarak maddi kazanç elde ediyordu.
İddianamede bahsi geçen hastaneler şu şekilde sıralanıyor: "Akabe Sağlık Tesisleri AŞ'ye ait özel Avcılar Hospital Hastanesi, Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri AŞ'ye ait Özel Avrupa Şafak Hastanesi ve Özel İstanbul Şafak Hastanesi, Medilife Sağlık Hizmetleri ve Yonca Sağlık Hizmetlerine bağlı Özel Bağcılar Medilife Hastanesi ve Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Refik Arslan AŞ'ye bağlı Özel Bağcılar Şafak Hastanesi, Beymed AŞ'ye ait Özel Birinci Hastanesi, Doğamed AŞ'ye ait Özel Doğa Hospital Hastanesi, Reyap AŞ'ye ait Özel Reyap İstanbul Hastanesi ve Çorlu Reyap Hastanesi, Ekip Sağlık AŞ'ye ait Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Esenler Güney Hastanesi ve Silivri Kolan Hastanesi'nin yenidoğan yoğun bakım ünitesi."
Bu hastanelerden biri (Özel Avcılar Hospital), 2013-2016 yıllarında Sağlık Bakanlığı yapmış olan Mehmet Müezzinoğlu'na aitti.
Euronews Türkçe'nin konuyla ilgili olarak ulaştığı Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi milletvekilleri, soruları cevapsız bıraktı.
Tanım
Yönetmelik, ağız ve diş sağlığı hastaneleri hariç olmak üzere gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerine ait hastaneleri kapsıyor.
Metinde özel hastanelerin tanımı, "...asgari olarak öngörülen bina, hizmet, tıbbi cihaz ve personel standartlarını haiz olmak kaydıyla, yirmi dört saat süreyle sürekli ve düzenli olarak, bünyesindeki mevcut uzmanlık dallarıyla hastalara ayakta ve yatarak muayene, teşhis ve tedavi hizmeti verir," şeklinde yapılıyor.
En az 100 hasta yatağı
Buna ek olarak, özel hastanelerin gözlem yatakları hariç en az 100 hasta yatağı ile açılacağı vurgulanıyor. Bu rakam, Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği sağlık hizmet bölgelerine göre planlanan doktor sayısı ve hizmet ihtiyacı doğrultusunda en az 50 yataklı olacak şekilde, Bakanlığın izni doğrultusunda esnetilebilir.
Ayrıca, yoğun bakım yatak sayısının toplamının, ruhsata esas olan hasta yatak sayısının yüzde 30'unu geçemeyeceği vurgulanıyor.
Hastaların istirahatini engellemeyecek hizmet birimlerine izin
Hastane personeline, hastalara ve hasta yakınlarına hizmet vermek ve işletilmek üzere kafeterya, kantin, çiçekçi, berber, lostra gibi birimlerin kurulabileceği, bu hizmetlerin satın alınabileceği veya taşeron olarak başka bir firmaya devredilebileceği bildirilirken, bu kısımların "tıbbi hizmet birimlerinin bulunduğu yerler ile hasta tedavi ve istirahatini engelleyecek yerlerde kurulamayacağının" altı çiziliyor.
Bu doğrultuda, hastane binası içinde hiçbir surette başka amaca yönelik iş yerinin bulunamayacağı, bina içindeki bir bölümün yönetmelik dışındaki bir amaçla faaliyet göstermek üzere üçüncü kişilere kiralanamayacağı veya hiçbir şekilde devredilemeyeceği belirtiliyor.
Zorunluluklar
Yönetmelikte, özel hastanelerde bir adet seyyar röntgen cihazı bulunması ve en az 500 mA gücünde röntgen cihazının bulunduğu bir radyoloji merkezi kurulması 'zorunlu' tutuluyor.
Buna ek olarak acil servislerinin bulunması, uzmanlık dallarının gerektirdiği tıbbi biyokimya ve tıbbi mikrobiyoloji laboratuvarı, uzman tabip kadrosu, bir özel hastaneye 'zorunlu' tutulan diğer başlıklar olarak öne çıkıyor.
Özel hastanelerin kendi sahipliğinde veya hizmet sözleşmesi ile en az bir acil yardım ambulansı bulundurması bir diğer şart.
Yine hastanede kullanılıp bedeli hastadan alınan ilaç ve sarf malzemesinin tür ve miktarlarını gösteren listenin, adli vakalara ilişkin olanların asılları verilmemek kaydıyla, özel hastanede veya dışarıda yapılan ve bedeli hasta tarafından ödenen her türlü tetkik, tahlil ve görüntüleme sonuçlarının, dışarıdan satın alınan ilaç ve malzemenin reçetelerinin, hastaların klinik ve laboratuvar bulguları, hastalığın teşhisi, seyri, yapılan incelemeler ile tedavi ve sonucuna ilişkin tedaviyi yapan tabip tarafından düzenlenecek çıkış özetinin ücretsiz verilmesi gerekiyor.
Kimler hastane açamaz?
Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan hüküm giymiş gerçek kişiler, kamu görevinden yasaklı gerçek kişiler ve bunlarla ortaklık yapısında bulunanların özel hastane açmasına "izin" verilmiyor.
Bu kişilerin ruhsatlı özel hastanelerin ruhsatlarını devralamayacağı, adına özel hastane ruhsatı bulunan tüzel kişilerin ortaklık yapısında bulunamayacağı vurgulanıyor.
Hastanesinin ruhsat iptali gerçekleşen kişilerle özel hukuk tüzel kişileri için beş yıl boyunca yeni özel hastane ruhsatı düzenlenemeyeceği yazılı.
Ayrıca 11 Nisan 1928 tarihli, 1219 sayılı "Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun"un, 28. maddesinde sayılan suçları işleyenler de bu kapsama alınıyor. Bunlar şu şekilde:
"Hekimlik mesleğinin icrasında, ...kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıl veya daha fazla süreyle ya da devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından hapis cezasına mahkum olanlar."
En az dört klinisyen uzman tabip şartı
Yönetmeliğin, "Planlama, Ön İzin, Ruhsat ve Faaliyet İzin Belgesi" başlıklı bölümünde, Sağlık Bakanlığı'nın özel hastanelere verilebilecek yatak kapasitesi, özellikli merkez, ünite, tıbbi cihaz ile uzmanlık dalları ve kadro sayılarını belirleyeceği, bu planlamanın her yıl ilan edileceği, Bakanlığın talebi uygun görülen hastaneler için "planlama uygunluk belgesi" düzenleyeceği belirtiliyor.
"Planlama uygunluk belgesinin" devredilemeyeceği ve hastane yönetiminin ünite, tıbbi cihaz ve yatak kapasitesi değişikliği ile ilgili en geç iki yıl içinde ön izin alması şart koşuluyor.
Ön izin sürecinde Sağlık Bakanlığı'na bağlı ekiplerin denetim sürecini yürüteceği, değerlendirmede hastanenin uygun görülmesi halinde en geç 30 gün içinde belgenin düzenleneceği, evrakta eksiklik veya uygunsuzluk varsa, bunun İl veya İlçe Müdürlüğü aracıyla başvuru sahibine iletileceği vurgulanıyor.
Bu bölümde, özel hastanelerin dört klinisyen uzman tabipten az olmamak kaydıyla Bakanlıkça belirlenen toplam uzman tabip kadrolarının en az dörtte biri sayısında klinisyen uzman tabip ile faaliyetlere başlayabileceği söyleniyor.
Today