TÜSİAD yöneticileri Orhan Turan ve Ömer Arif Aras adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nin (TÜSİAD) iktidara yönelik eleştirilerine tepki göstermesinin ardından hakkında soruşturma başlatılan kurum başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras Çarşamba günü akşam saatlerinde adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İlk olarak savcılığa ifade veren Turan ve Aras, bunun ardından 'yurt dışına çıkış yasağı' şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edilmişti.
Çıkarıldıkları nöbetçi hakimlik tarafından savcılığın talebi uygulandı ve Turan ile Aras, 'yurt dışına çıkış yasağı' adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Turan ve Aras hakkında "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" ve "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" gibi suçlamalarla soruşturma başlatmıştı.
Turan ve Aras, Çarşamba günü polis eşliğinde ifadeye götürülmüştü.
İş insanlarının ifadeye götürülmesinden kısa bir süre önce Çarşamba günü Meclis'te Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) grup toplantısında konuşan Erdoğan, TÜSİAD'ın açıklamalarını 'provokasyon' olarak nitelendirerek şunları söyledi:
''Eski Türkiye'yi özlüyor olabilirsiniz, ama yeni Türkiye'de haddinizi bileceksiniz. İş adamı derneği iseniz, iş adamı derneği gibi davranmayı öğreneceksiniz. Milleti kışkırtmayacak, devletin kurumlarını provoke etmeyeceksiniz. Yargıyı baskı altına almaya çalışmayacaksınız. TÜSİAD haddini bilmeyi öğreneceksin.''
Kurumun Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı Ömer Aras'a yönelik açılan soruşturmayla ilgili olarak TÜSİAD tarafından salı günü yapılan açıklamada ''Önerilerimizle katkıda bulunmak, ülkemize karşı sorumluluğumuzdur,'' sözlerine yer verildi.
Ne olmuştu?
TÜSİAD 14 Şubat'ta İstanbul'da genel kurul toplantısı yapmıştı. Toplantıda öne çıkan ise hükümete eleştiriler olmuştu. TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras son dönemde yaşanan gelişmelerin toplumda derin endişe yarattığını belirtmişti. Aras, ''Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, yerlerine kayyum atanıyor. Bir siyasi parti lideri hakkında önce soruşturma başlatılıyor, sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor,'' demişti.
Kartalkaya’da 78 kişinin yaşamını yitirdiği otel faciasını hatırlatan Aras, ''Yangın çıkabilir ama 78 kişi ölmez. Ölüyorsa nedeni usulüne uygun yapılmayan binalar ve denetimsizliktir,'' ifadelerini kullanmıştı.
Ayrıca geçen yıl Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeninde 9 işçinin, Soma’da ise 301 madencinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Aras, "Kurallarımız vardır ama uymayan çoktur, yeterli denetim yoktur. Bu ölümlerin ana nedeni sistem bozukluğudur... Bu sistemin nasıl düzeleceği çok net bellidir. Sistemin kendi kendini düzeltme mekanizması olmalıdır. Sorumlular görevden ayrılmalı, hesap vermeli ve yerlerine yetkin kişiler gelmelidir," diye konuşmuştu.
Aras, enflasyonun nedeninin de iktidarın politikaları olduğunu dile getirmişti.
TÜSİAD Başkanı da aynı gün hükümete bazı eleştiriler yöneltmişti.
Türkiye'nin en büyük işveren örgütü olan kurumdan seneler sonra gelen bu çıkışa ise hükümetten tepki gelmişti.
Adalet Bakanı: Yargıyı yönlendirme çabaları hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı
TÜSİAD'a cevap veren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise, "Ayrıcalıklı kesimlerin yön verdiği Türkiye'nin artık geride kaldığını anlamayanlar şunu bilmelidir ki; hiç kimse veya hiçbir kuruluş, kendisini milletin iradesinin ve hukukun üstünde göremez," demişti.
Yargı ve siyaseti yönlendirme çabalarının hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı olduğunu bildiren Tunç, şunları söylemişti:
"Sivil toplum kuruluşlarının görüş açıklaması elbette demokratik bir hak olmakla birlikte, yargıyı ve siyaseti yönlendirme çabaları, demokrasinin ruhuna ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır. Demokrasi sadece belli çevrelerin değil, topyekun milletin ve devletin ortak emanetidir. Türkiye, eski Türkiye değildir. Ayrıcalıklı kesimlerin yön verdiği Türkiye'nin artık geride kaldığını anlamayanlar şunu bilmelidir ki; hiç kimse veya hiçbir kuruluş, kendisini milletin iradesinin ve hukukun üstünde göremez. Hukuk düzenine yönelik her türlü müdahale girişimine karşı, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hukuk çerçevesinde en güçlü şekilde karşılık vereceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın."
Today