Postadaki gecikme nedeniyle oy kullanamayan gurbetçi Almanlar seçim reformu istiyor

Yurtdışında yaşayan Almanlar, Pazar günkü kritik federal seçimlerde bazılarının oy kullanmasını engelleyen posta gecikmelerinin ardından kapsamlı seçim reformları yapılması çağrısında bulunuyor.

Mevcut kurallara göre, Alman diasporası yerel büyükelçiliklerinde ya da konsolosluklarında oy kullanamıyor ya da bir vekilden kendi adlarına oy kullanmasını isteyemiyor.

Bunun yerine uluslararası posta sistemine güvenmek zorundalar.

Euronews'e konuşan Avrupa ve diğer ülkelerdeki Alman gurbetçiler, ülkelerinin siyasi geleceğine karar verememekten duydukları hayal kırıklığını dile getirdi.

Gurbetçiler, bu yılki seçimlerin önemi göz önünde bulundurulduğunda demokratik katılım eksikliğinden dolayı özellikle mağdur olduklarını söyledi.

Pazar günkü erken seçim, Sosyal Demokratların (SPD) Yeşiller ve liberal Hür Demokrat Parti (FDP) ile kurduğu koalisyonun Kasım ayında çökmesinin ardından geldi. Aralarındaki anlaşmazlığın bir kısmı durgun Alman ekonomisinin en iyi nasıl canlandırılacağı üzerineydi.

Şu anda anketler merkez sağ Hristiyan Demokratlar Birliği (CDU-CSU) ittifakının oyların yüzde 30'unu, AfD'nin yüzde 20'sini ve SPD'nin de oyların yüzde 15'in biraz üzerinde destekle üçüncü olacağını gösteriyor.

Ayrıca, ülkenin İkinci Dünya Savaşı sonrası tarihinde ilk kez aşırı sağın ikinci olması bekleniyor. Almanya için Alternatif'in (AfD) yükselişi, kutuplaştırıcı tutumları ve partinin ülkedeki toplum üzerinde yaratabileceği etki konusunda tedirgin olan toplumun bir kesimini endişelendiriyor.

Ancak yurt dışındaki seçmenler oylarının sayılmasından ziyade, şimdi her şeyin boşa gitmesinden endişe ediyor.

Oxford Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler araştırmacısı olan Jan Eijking, postadaki gecikmelerden dolayı hayal kırıklığına uğrayan yurt dışındaki Almanlardan biri.

Zamanında kaydını yaptırmış olmasına rağmen Eijking, Perşembe günü eşinin yaşadığı Belçika'da hala oy pusulasını bekliyordu.

"Posta gecikmeleri gibi sıradan bir şey yüzünden oyumu kullanamayacak olmam bana şaşırtıcı geliyor. En azından benim görüşüme göre bu seçim kadar kritik bir seçimde bu özellikle sinir bozucu."

Mektup Cuma günü kendisine ulaşsa ve hızlı teslimatla iade etse bile Eijking mektubun Pazar günü TSİ 18:00'den önce Almanya'ya ulaşacağından şüphe duyuyor: "Eğer orada yaşamıyorsanız Almanya'da olup bitenlerin bir parçası olduğunuzu hissetmek zaten çok zor.''

"Bunun üzerine bir de Almanya'daki bir ulusal seçimde oy kullanmanın önünde bu tür engellerle karşılaşırsanız, yurtdışında yaşayan Almanlar ile Almanya'daki Alman siyaseti arasındaki mesafe daha da artabilir."

Hamburg'da büyümüş olan akademisyen, oy verme sisteminin 21'inci yüzyıla uygun hale getirilmesi gerektiğini düşünüyor.

Ona göre çözümün köklü olması gerekmiyor. Bu, posta yoluyla oy verenlere oy pusulalarını geri göndermeleri için daha geniş bir zaman aralığı tanımak kadar basit olabilir.

'Oy kullanmanın bir yolunu arıyorum'

Eijking'in durumunda olan diğerleri ise sorunun oyların yurtdışındaki büyükelçilik ve konsolosluklarda kullanılmasına ya da vekaleten oy kullanılmasına izin verilerek çözülebileceğini öne sürdü.

Bu arada, oylarını göndermeyi başarmış olanlardan bazıları, oylarının sayılmayabileceği endişesini taşıyor.

İngiltere'de 33 yıldır yaşayan Friedrich Ernst, seçim kağıtlarını 10 Şubat'ta iade ettiğini söyledi. Ancak Perşembe günü itibariyle mektubunun ulaştığına dair bir teyit alamamıştı.

"Son birkaç gündür sürekli olarak bu mektupla ilgili neler olup bittiğini araştırıyorum. Ve hala Alman seçim bürosuna ulaşmadı," dedi.

Postadaki gecikmelerden kaç Alman diasporası üyesinin etkilendiği belli değil. Ancak bir önceki seçime kıyasla daha fazla Alman yurt dışından oy kullanma hakkına sahip.

Yaklaşık 4 milyon gurbetçi Alman'dan 210.000'i Pazar günü oy kullanmak için kayıt yaptırdı. Bu sayı dört yıl önce oy kullanan 130.000 kişiden çok daha fazla.

Federal Seçim Görevlisi, Alman diasporasının yaşadığı oy verme sorunlarıyla ilgili yorum talebine yanıt vermedi.

Aslen Aşağı Saksonya'daki Brunswick'ten gelen ancak şu anda İngiltere'de yaşayan Gerhard Petri ve Maike Windhorst, yurt dışındaki büyükelçiliklerden gelen yeni bir kurye sistemi sayesinde oylarının sayılacağından eminler.

Ancak, her ikisi de önemli bir gelişme kaydedilmesi gerektiğine inanıyor.

"Haklarımıza gerçekten yeterince özen gösterilmiyor. Fransızların yaptığı gibi doğrudan elçilikte oy kullanmayı çok isterdim," diyor Windhorst.