AB-ABD ticaret anlaşması: Brüksel eleştirilere karşı tavrını koruyor

Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu üyelerinden gelen artan eleştiriler ve Donald Trump’ın yeni gümrük tehdidi karşısında, ABD ile yapılan ticaret anlaşmasını kararlılıkla savunmaya devam ediyor.
Ticaret Komiseri Maros Sefcovic çarşamba günü eleştirilere meydan okurcasına, “Bana söyleyin, Avrupa Birliği’nden daha iyi bir anlaşma alan oldu mu? Sadece söyleyin. Okumak isterim. Gösterin,” dedi.
Halihazırda yürürlükte olan anlaşma kapsamında, ABD pazarına giden AB menşeli malların büyük çoğunluğu yüzde 15 gümrük vergisine tabi olurken, ABD menşeli malların büyük çoğunluğu AB’ye girişte vergiden muaf tutuluyor.
Uçaklar, kritik ham maddeler ve yarı iletken ekipman gibi belirli ürünler, 'sıfır vergi' uygulamasından faydalanıyor. Ancak Brüksel, şarap ve alkollü içecekler konusunda Washington’ı ikna edemedi. Bu sektör, Avrupalılar için stratejik öneme sahip.
Buna ek olarak blok, Trump’ın görev süresi sonuna kadar Amerikan enerji sektörüne 750 milyar dolar, Amerikan ekonomisine 600 milyar dolar yatırım ve 40 milyar dolarlık çip almayı taahhüt etti. ABD ise benzer bir taahhütte bulunmadı.
Temmuz sonlarında anlaşmanın açıklanmasından bu yana Komisyon, yoğun eleştiriler ve suçlamalarla karşı karşıya kaldı ve bu baskının yakın zamanda hafiflemesi beklenmiyor.
Çarşamba günü Parlamento’nun ticaret komitesindeki oturumda, milletvekilleri anlaşmanın mevcut yapısından duydukları hayal kırıklığını dile getirdi ve bunu, "blokun stratejik özerklik hedefini riske atan Trump’ın maksimum taleplerine boyun eğilmesi" şeklinde yorumladı.
Yoğun muhalefet, Komisyon’un ABD ürünlerindeki kalan vergileri kaldırmak için sunduğu yasaların geçişini zorlaştırabilir. Karşılığında ABD, AB menşeli otomobilleri kapsayan vergiyi yüzde 27’den yüzde 15’e düşürmekle yükümlü, ancak bu henüz gerçekleşmedi.
Yeşiller grubundan Anna Cavazzini, "Anlaşma oldukça kötü, dengesiz; sadece farklı gümrük hatlarında değil, aynı zamanda fosil yakıtlara bağımlılığımızı artırması açısından da sorunlu," dedi.
Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular (ECR) grubundan Rihards Kols, anlaşmayı “uygulanabilirlikten yoksun” olmakla eleştirdi.
İsveçli liberal Karin Karlsbro, “Transatlantik ilişkiler söz konusu olduğunda ne bekleyebileceğimize dair kırmızı çizgiyi çizmemiz gerekiyor. Anlaşmanın hedeflediği sonuçları gerçekten sağlayacağından nasıl emin olabiliriz?” dedi.
AP milletvekilleri tarafından köşeye sıkıştırılan Komisyon Ticaret Genel Müdürlüğü Genel Müdürü Sabine Weyand, ABD’nin ticaret politikasının Avrupa’nın kontrolünün ötesinde olduğunu ve ekibinin çok az manevra alanı kaldığını savundu.
“Trump yönetimi, gümrük vergilerini araç olarak kullanma konusunda kararlı. Bizim sorumluluğumuz AB çıkarlarını en iyi şekilde savunmak,” dedi. “Bunu yapmaya çalıştık ve başarılı olduk.”
Teknoloji baskısı
Bu arada, ayrı bir basın toplantısında müzakerelere bizzat liderlik eden Ticaret Komiseri Maros Sefcovic, anlaşmanın “ileriye yönelik tek sorumlu yol” olduğunu vurguladı.
“Herhangi bir ticari ve siyasi tırmanış, yalnızca küresel stratejik rakiplerimize hizmet ederdi. Bizim istediğimiz sonuç bu mu?” dedi.
AB’nin istikrar ve öngörülebilirlik mesajı, Trump’ın, büyük teknoloji şirketlerine yeni düzenlemeler getiren ülkelere ek vergi tehdidinde bulunmasıyla sarsıldı.
Trump, Truth Social platformunda, “Amerikan teknoloji şirketleri artık dünyanın ‘kumbarası’ veya ‘paspası’ değildir. Amerika’ya ve harika teknoloji şirketlerimize saygı gösterin, yoksa sonuçlarına katlanın!” diye yazdı.
Trump’ın uyarısı Brüksel’i hazırlıksız yakaladı ve sona erdirmesi planlanan transatlantik ticaret savaşının yeniden alevlenebileceği korkusunu artırdı.
Sefcovic, Euronews’e verdiği yanıtta, “Yasama sürecimizin egemenliği ve kanunlarımıza saygı her zaman çok önemliydi. ABD'ye bunu her zaman çok açık bir şekilde ilettik,” dedi.
“Bunu tartışmalarımızdan ayrı tuttuk. Gelecekte dahil olacak mı? Gelecekte ortaya çıkacak birçok konu var.”