Rutte'den Trump'a mesaj: Ukrayna'daki Kuzey Kore birlikleri ABD'yi de tehdit ediyor
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Donald Trump'a doğrudan bir çağrıda bulunarak, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını desteklemek üzere Kuzey Kore birliklerinin konuşlandırılmasının yalnızca Avrupa için değil, aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri (ABD) için de ciddi bir tehdit oluşturduğunu ve bunun Hint-Pasifik bölgesinde potansiyel sonuçları olacağını söyledi.
Trump'ın yeniden seçilmesi, Cumhuriyetçilerin Beyaz Saray'a geçtikten sonra Ukrayna'yı Kremlin'e karşı savunmasız bırakabileceği ve NATO'nun kolektif savunma garantilerini zayıflatabileceği endişelerine yol açtı. Trump seçim kampanyası sırasında Rusya'yı, ittifakın askeri harcama hedefini tutturamayan ülkelere "ne isterlerse yapmaları" için "cesaretlendireceğini" söyleyince tepkilere yol açmıştı.
Perşembe günü gazetecilere konuşan Rutte, bu en kötü senaryoları reddetti ve 20 Ocak'ta 47. ABD Başkanı olarak göreve başlayacak olan Trump ile iyi bir çalışma ilişkisi kurmayı umduğunu ifade etti. Ukrayna savaşında yaşanan son gelişmelerin Washington'un önemsemesi için yeterli bir neden olduğunu söyledi.
Pentagon, Ukrayna'nın kısmen işgal ettiği Rusya'nın Kursk bölgesine yaklaşık 10.000 Kuzey Kore askerinin gönderildiğini ve piyade taktikleri konusunda eğitildiğini tahmin ediyor. Askeri güçlerin transferi Kiev ve Batı'yı yüksek alarm durumuna geçirdi.
Rutte Budapeşte'de Avrupalı liderlerin katıldığı üst düzey bir toplantıda gazetecilere yaptığı açıklamada, "Rusya, Ukrayna'ya karşı savaşta Kuzey Kore'nin yardımına karşılık en son teknolojiyi Kuzey Kore'ye teslim ediyor. Bu da sadece NATO'nun Avrupa ayağı için değil aynı zamanda ABD için de bir tehdit oluşturuyor," dedi.
Rutte, Trump'ın sert bir politika izleyeceği sözünü verdiği Çin ve İran'ı da Rusya'nın işgaline ortak olarak gösterdi.
"Birlikte çalışmak zorundayız. Bu nedenle Donald Trump ile bir araya gelerek bu tehditlere birlikte nasıl karşı koyabileceğimizi ve daha fazla ne yapmamız gerektiğini tartışmak için sabırsızlanıyorum," dedi.
"Evet, bunun bir parçası ve burada kesinlikle haklı. NATO'nun Avrupa tarafında daha fazla harcama yapmamız, kabiliyet hedeflerine ulaştığımızdan emin olmak için daha fazlasını yapmamız gerekecek."
Haziran ayında yayınlanan bir rapor, 32 NATO üyesinden 23'ünün şu anda GSYH'lerinin en az yüzde 2'sini savunmaya harcama hedefini karşıladığını gösteriyor. Bu eğilim Trump'ın ilk döneminde başladı ve Vladimir Putin'in Ukrayna'yı işgal emrini vermesinden sonra büyük ölçüde hızlandı.
İttifakın yeni güvenlik ortamıyla baş edebilmek için daha yüksek bir hedef belirlemesi gerekip gerekmediği sorusuna Genel Sekreter, bu konudaki kararın liderlere bırakılması gerektiğini söyledi.
Rutte, Hollanda başbakanı olarak Trump'la çalışma deneyimini hatırlattı ve Trump'la diğer Avrupalı liderlerden daha iyi iletişim kurduğunu söyledi. Bu geçmişi, NATO liderliği adaylığını açıkladığında ön plana çıkmasına yardımcı oldu.
Rutte, "Onunla dört yıl boyunca çok iyi çalıştım. Ne istediği konusunda son derece net," dedi. "Ortak pozisyonlara gelmek için birbirinizle anlaşmanız gerektiğini anlıyor ve bunu yapabileceğimizi düşünüyorum."
Trump'ın yeniden seçilmesi Budapeşte'de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (EPC) toplantısına damgasını vurdu.
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Cumhuriyetçilerin geri dönüşünün askeri harcamaları daha da canlandırabileceği için "Avrupa için iyi olabileceğini" öngördü. Rama gazetecilere yaptığı açıklamada "Gerçekleri görmeden histerik olmayalım" dedi.
Ülkesi yüzde 2'lik hedefe ulaşamayan Belçikalı mevkidaşı Alexander De Croo ise, "Güvenliğimiz başka birine, örneğin Amerika Birleşik Devletleri'ne yaptırmak istediğimiz bir şey değil. Avrupa bunu kendi başına yapabilmelidir," dedi.
Finlandiyalı Petteri Orpo ise Beyaz Saray'da kim oturursa otursun Avrupa'nın Ukrayna'yı "gerektiği sürece ve gerektiği kadar" desteklemesi gerektiğini söyledi.
Yesterday