Marine Le Pen, Fransız savcıları 'siyasi idam cezası' istemekle suçladı

Fransız aşırı sağcı lider Marine Le Pen, zimmetine para geçirme davasında "siyasi idam cezası" ile karşı karşıya olduğunu ve savcıların kamu görevinden beş yıl men edilmesini istediğini, bunun da 2027 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmasını engelleyecek bir ceza olduğunu söyledi.

Le Pen, partisi Ulusal Birlik (RN) ve 24 kişiden oluşan parti yetkilileri, çalışanları, eski milletvekilleri ve parlamento asistanları, 2004-2016 yılları arasında parti için çalışan personele AB düzenlemelerini ihlal ederek ödeme yapmak için AB fonlarını kullanmakla suçlanıyor. Suçlananların hepsi suçlamaları reddetti.

Fransız savcılar geçtiğimiz hafta Paris'teki bir mahkemeden Le Pen'in zimmetine para geçirmekten suçlu bulunmasını, üç yılı tecilli olmak üzere beş yıl hapis cezasına çarptırılmasını ve 300.000 euro para cezasına çarptırılmasını talep etti.

Ayrıca geçici bir infazla birlikte beş yıl süreyle aday olamama cezası da talep ettiler. Nadiren kullanılan bu araç, yasağın herhangi bir temyize bakılmaksızın geçerli olacağı ve üç kez cumhurbaşkanı adayı olan Le Pen'in 2027 seçimlerinde tekrar aday olmasını engelleyeceği anlamına geliyor.

Le Pen çarşamba akşamı Fransız radyo kanalı RTL'ye verdiği demeçte davanın "siyasileştirildiğini" ve savcıların istediği cezanın "gerçek bir öfkeye" neden olduğunu söyledi.

Le Pen verdiği röportajda, "Savcılık, talepleriyle huzurun bozulmasına neden oldu" dedi. Le Pen daha önce savcıların "sadece" 2027'de cumhurbaşkanlığına aday olmasını engellemekle ilgilendiklerini söylemişti. Anket şirketi Ifop tarafından yapılan son kamuoyu araştırmaları Le Pen'in seçimlerde önde olacağını gösteriyor.

Savcılar, Le Pen ve diğer sanıkların soruşturma sırasında defalarca zaman kazanmaya çalıştıkları için geçici infazın istendiğini söylediler. Savcılara göre bu yasak, bu tür suçların tekrar işlenmesini engelleyecek.

Davanın kasım ayı sonunda tamamlanması ve kararın önümüzdeki yılın başlarında verilmesi bekleniyor.

'Tamamen masum'

RTL'ye verdiği mülakatta Le Pen, Fransa Başbakanı Michel Barnier'nin kırılgan azınlık hükümetini, 2024 yılı sonuna kadar oylama yapılmaksızın yasama organından kısaltılmış bir bütçe geçirme planları nedeniyle tehdit etti.

RN partisi, hayat pahalılığı endişelerinin bütçede dikkate alınmadığını söylerken Le Pen, üyelerinin bu konuda Barnier'nin koalisyonuna verdikleri desteği çekebileceklerini açıkladı.

RTL'ye verdiği demeçte "Fransızların alım gücünün bir kez daha darbe almasını kabul etmeyeceğiz," dedi. "Bu bir kırmızı çizgidir ve aşılması halinde güvensizlik oyu vereceğiz."

Le Pen ayrıca, bu hafta başında kamu görevine aday olan herhangi bir adayın cezai hüküm giymemiş olması gerektiğini söylemesinin ardından, RN lideri olarak halefi Jordan Bardella'yı da savundu.

Bardella BFM TV'ye verdiği demeçte Le Pen'in "tamamen masum" olduğunu ve zimmete para geçirme davasında suçlu bulunması halinde temyizde aklanacağını söyledi.

Yine de Le Pen'in RN'nin mahkumiyeti olan herhangi bir milletvekili adayını dışlaması gerektiği ilkesine tabi tutulup tutulmayacağı sorulduğunda, "Le Pen'in masum olduğunu" tekrar belirtmeden önce "Tabii ki" dedi.

Çarşamba günü bu konu sorulduğunda Le Pen, Bardella'nın yorumlarını küçümsedi ve ikilinin "güvene dayalı bir ilişkisi" olduğunu belirtti.