AB'nin statü düşürmeye destek vermesiyle kurtlar korumasını kaybediyor
Avrupa Konseyi, kurtların koruma statüsünün 'sıkı koruma' statüsünden 'koruma' statüsüne indirilmesi yönündeki Avrupa Birliği (AB) önerisini destekleyerek, bu hamlenin bilime dayalı olmaktan ziyade siyasi olduğunu söyleyen çevrecilerin tepkisini çekti.
Avrupa Komisyonu, geçtiğimiz aralık ayında Avrupa'nın yaban hayatı ve doğal yaşam alanlarının korunmasına ilişkin Bern Sözleşmesi'nde değişiklik yapılmasını, AB'nin kendi doğa koruma yasasının değiştirilmesi için gerekli bir ön hazırlık olarak teklif etmişti.
AB yürütme organı, bunun "kurt popülasyonlarının yönetiminde daha fazla esneklik" sağlayacağını belirtti. Başkan Ursula von der Leyen oylamayı "kırsal topluluklarımız ve çiftçilerimiz için önemli bir haber" olarak nitelendirdi ve geçim kaynaklarını korumak için "dengeli bir yaklaşım" gerektiğini vurguladı.
Von der Leyen, 2022 yılında bir kurt saldırısında bir midillisini kaybetmiş ve geçen yıl bu hayvanların insanlar için de risk oluşturduğunu öne sürdüğü için eleştirilmişti.
Yeni atanan çevre komiseri Jessika Roswall, yıllar boyunca devam eden koruma önlemlerinin başarısını kabul etti ancak "sahadaki gerçeklerin" değiştiğini söyledi. Roswall, "Kurt nüfusunun giderek artması ve bunun yarattığı risk, kurdun yasal koruma statüsünde değişiklik yapılasını gerektirmiştir," dedi.
Yeşiller Milletvekili Thomas Waitz, AB yürütmesinin, üyeleri "sorumsuzca öfke ve korkuları körükleyen" merkez sağ Avrupa Halk Partisi'nin (EPP) baskısına "boyun eğdiğini" söyledi.
EPP, bu yıl 'yeşil anlaşma' mevzuatına karşı daha geniş bir tepkinin ortasında yeni bir Doğa Restorasyon Yasası'nı engellemeyi kıl payı başarmıştı.
İzlanda, Azerbaycan ve Tunus'u kapsayan bir bölgede 50 ülke tarafından onaylanan uluslararası anlaşmaya göre, kesin koruma altındaki türler kasıtlı olarak öldürülmemeli, yakalanmamalı, tutulmamalı, rahatsız edilmemeli ve üreme alanlarına zarar verilmemeli.
Sözleşmenin daimi komitesi tarafından Strazburg'da kapalı kapılar ardında alınan karar, anlaşmanın en az üçte biri ya da 17 tarafı resmi olarak itiraz etmezse üç ay içinde yürürlüğe girecek.
'Tehlikeli bir emsal'
Doğa korumacılar için, endüstriyel tarım ve avcılık lobisinin baskısı ile sağcı ve popülist siyasi grupların desteğinin doğrudan sonucu olarak gördükleri bir öneriyi onaylama kararı, daha geniş anlamda doğa koruma için kötü bir haber.
"AB'nin kurtlar için yasal korumaları azaltma kararı, ayılar ve vaşak gibi diğer Avrupa türleri için tehlikeli bir emsal teşkil ediyor," diyen Humane Society International/Avrupa Kamu İşleri Başkanı Joanna Swabe, değişikliklerin tamamen bilimsel kanıtlara dayanması gerektiğini vurguladı.
Swabe, "Bunun yerine, kurtlarla ilgili kararlar açıkça siyasi çıkarlar tarafından yönlendiriliyor ve büyük etoburlarla bir arada yaşamayı denemek yerine tüfeklere başvurmayı tercih eden avcılar gibi sesleri gür çıkan grupları yatıştırmayı başarıyor," dedi.
Eurogroup for Animals'dan Lea Badoz'a göre kurt, siyasi güç dengesinin sağa kaydığı Brüksel'de "siyasi bir piyon" haline geldi.
"Korumanın seviyesini düşürmek ne bir arada yaşama sorunlarını çözecek ne de çiftçilere yardımcı olacaktır," diyen Badoz, şunları da ekledi: "Yanlış anlamalara dayanıyor ve kurtları tehdit ederken çiftçilere ve yerel topluluklara gerçek bir destek sağlamıyor."
Bu görüşler BirdLife Avrupa ve Orta Asya'dan Sofie Ruysschaert tarafından da yinelendi ve bu hamlenin kurt popülasyonlarını yok olmanın eşiğinden döndürme konusunda onlarca yıldır kaydedilen ilerlemeyi geri döndürme riski taşıdığı vurgulandı. "Liderler, insanlar ve yaban hayatı arasında bilime dayalı bir arada yaşama tedbirlerine yatırım yapmak yerine, daha geniş toplumsal sorunlar için yaban hayatını günah keçisi ilan eden siyasi bir söylemi seçti."
Brüksel'den U dönüşü
AB, kendi önerisi için oyların 27'sini sağlayarak bir blok olarak oy kullandı. Teklifin kabul edilebilmesi için sözleşmeye taraf en az yedi ülkenin daha lehte oy kullanarak gerekli üçte iki çoğunluğa ulaşması gerekiyordu.
Konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynağa göre, sonuçta sadece beş ülke - Bosna-Hersek, Monako, Karadağ ve İngiltere - aleyhte oy kullanırken, Tunus ve Türkiye çekimser kaldı. Avrupa Konseyi, Euronews'e yaptığı açıklamada, oylamanın tüm detaylarını 6 Aralık Cuma günü yayınlayacağını söyledi.
Avrupa Çevre Bürosu'ndan Florencia Sanchez Brüksel'in bu hamlesinin "Avrupa çevre yönetişimini baltaladığını ve AB çevre politikasının bilimsel kanıtlara dayanan bir politika olarak güvenilirliğini azalttığını" söyledi.
Bugünkü oylama, 2022 yılında İsviçre'nin aynı koruma statüsü düşürme önerisini reddeden AB'nin tutumunun tersine çevrilmesi anlamına geliyor - bu öneri, o dönemde sadece Azerbaycan, Belarus, Gürcistan, Lihtenştayn ve Türkiye'den destek almıştı.
Kar amacı gütmeyen İtalyan Green Impact, AB Konseyi'nin Komisyon'un önerisini destekleme kararına Avrupa Adalet Divanı'nda itiraz etmeyi planladığını açıklarken, grubun başkanı Gaia Angelini "1970'ler ve 1980'lerde tasarlanan eskimiş düzenleyici çerçevenin" gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.
Bern Sözleşmesi 1982 yılında yürürlüğe girmiş ve o tarihten bu yana Avrupa'daki kurt nüfusu üç üye ülke hariç tüm üye ülkelerde 20.000'in üzerine çıkmıştır. Avrupa Komisyonu geçen yılki teklifine eşlik eden bir raporda, sayıların 2012'den bu yana kabaca iki katına çıktığını ve Avrupa'nın altı milyon koyunundan yaklaşık 1.500'ünün her yıl kurt saldırıları nedeniyle kaybedildiğini öne sürdü.