Rusya yeni Suriye yönetimi ile ilişkilerini korumaya çalışıyor
Suriye'de devrik lider Beşar Esad yönetiminin hızla çökmesi, konuyu takip eden uzmanlar için bile büyük bir sürpriz oldu.
Aynı şaşırtıcı durum, Esad'ın en yakın müttefiki olan Rusya'nın, muhalif isyancıların stratejik şehirleri ve son olarak Şam'ı ele geçirme operasyonlarına karşılık vermemesinde de yaşandı.
Bunun nedeni olarak en yaygın görüş; Rusya'nın Ukrayna'da devam eden çatışmaları olarak gösteriliyor. Moskova'nın aynı anda birden fazla çatışmayla başa çıkabilecek kadar güçlü olmadığı belirtiliyor.
Moskova'nın, Suriye'deki muhalif isyancıların ilerleyişi sırasında bir öncelik belirlemesi gerekiyordu ve bu da Ukrayna'daki savaştı.
Ancak uzmanlara göre Rus askerlerinin Suriye'den çekilmesi Kremlin'in bölgeye olan ilgisini kaybettiği anlamına gelmiyor. Özellikle de Suriye'nin Orta Doğu'ya açılan bir tür kapı olduğu düşünüldüğünde.
Letonya (Avrupa'yı Yenile - RENEW) milletvekili Ivars Ijabs Euronews'e verdiği demeçte, Ukrayna'nın Rusya için en önemli bölge olduğunu dile getirdi.
Ijabs, "Rusya Federasyonu için ana mücadele alanı tabii ki Ukrayna. Çünkü hepimiz işlerin nasıl geliştiğini biliyoruz. Muhtemelen yeni Amerikan yönetimiyle birlikte bazı değişiklikler olacak ve sadece oraya odaklanıyorlar. Bu süreçte, Suriye'ye değil Ukrayna'ya öncelik verme kararı alındı," ifadelerini kullandı.
Rusya şimdiye kadar Esad'a verdiği destek konusunda çok netti.
2015 yılında Esad'ın talebi üzerine Suriye'ye askeri müdahalede bulunulmuş ve hem Suriyeli muhaliflere hem de Irak Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) karşı savaşmak üzere farklı birlikler (paralı asker yapılanması Wagner Grubu da dahil) gönderilmişti.
Askeri destek Suriye genelinde hava saldırılarını da içeriyordu.
2017 yılında Rus hükümeti kalıcı olarak asker konuşlandırmaya karar verdi. Dolayısıyla Rusya'nın, muhalif isyancıların ilerleyişine karşı Esad'a yardım etme imkanı vardı.
Ancak isyancılar Suriye'nin kontrolünü ele geçirdiğinde Rusya, Esad yönetimini desteklemek için askeri gücünü kullanmadı. Tek jesti Esad ve ailesine sığınma teklif etmek oldu.
Bir başka RENEW milletvekili olan Bulgaristan'dan Nikola Minchev de Kremlin'in Suriye'deki angajman eksikliğini benzer şekilde açıklıyor:
"Rusların çabaları tamamen Ukrayna'daki savaşa odaklanmış durumda ve Ukrayna'daki savaşta bile Kuzey Kore'nin desteğine ihtiyaçları var. İşte bu yüzden Suriye'deki Esad rejimine herhangi bir yardımda bulunmayı göze alamadılar. Ve bu yüzden Rusya, destekçi pozisyonunu koruyamadı."
Ukrayna'da yaklaşık 3 yıldır süren savaşın ardından Rusya, Afrika, Orta Doğu ve Suriye dahil olmak üzere diğer çatışmalara katılımını azaltmak zorunda kaldı.
Rusya'nın kırılgan savunma hattına değinen Brüksel'deki Egmont Enstitüsü'nden uzman Dr. Joris Van Bladen, "Kremlin şu anda Ukrayna'daki cephe hattına odaklanmış durumda. Yaz aylarında Ukrayna, Kursk bölgesine girdiğinde açıkça bunun çok kırılgan bir savunma hattı olduğunu gördük. Bu aynı zamanda asıl odak noktasının Donbas'taki cephe hattı olduğunu da gösterdi," değerlendirmesinde bulundu.
Ancak tüm bu gelişmeler Rusya'nın Suriye'ye olan ilgisini tamamen kaybettiği anlamına gelmiyor. Aksine, Rusya yeni Suriye hükümetiyle ilişkiler kurarak daha karmaşık bir strateji geliştiriyor.
Özellikle son zamanlarda Rus yetkililerin ve medyasının muhalifleri "terörist" olarak adlandırması da başka bir sürpriz olarak değerlendiriliyor.
Rusya ayrıca Suriye'deki Hristiyan azınlığı koruduğunu da iddia ediyordu. Suriye'de 2015'te savaş başlamadan önce nüfusun yaklaşık yüzde 10'u (1,5 milyon kişi) Hristiyandı ve bunların çoğu Ortodoks kilisesine bağlıydı.
9 yıl sonra Hristiyanların nüfusu yaklaşık yüzde 2'ye (300.000) düştü. Ve Rusya'nın mevcut Hristiyan nüfusu artık umursamadığı yorumları yapılıyor.
Joris Van Bladen ise, Rusya'nın Orta Doğu'ya olan ilgisinin devam ettiğini ve bölgedeki varlığını devam ettirmek istediğini savunarak şunları söyledi:
"Rus propaganda ve iletişim ortamının bir anda, kelimenin tam anlamıyla bir gecede değiştiğini gördük. Rusya'nın Suriye'de sahip olduğu askeri varlıkları korumak için yeni hükümetle mümkün olduğunca hızlı bir şekilde ilişki kurmak istediği açık."
Rusya'nın Suriye'de stratejik öneme sahip iki askeri üssü bulunuyordu. Bunlardan biri Akdeniz kıyısındaki Tartus deniz üssü ve liman kenti Lazkiye yakınlarındaki Hmeymim hava üssüydü.
Bu nedenle Kremlin yeni Suriye rejimi ile bir uzlaşma arayışında görünüyor. Şu an için sadece Rusya'nın bölgedeki geleceği değil, varlığını sürdürebileceği de belirsizliğini koruyor.
Bölgeden gelen birçok çelişkili bilgi bulunuyor.
Rus devlet medyasına göre Moskova, bir anlaşmanın parçası olarak Suriye'deki üslerin geleceğini güvence altına aldı. Ancak Ukrayna istihbaratı Rusya'nın silahlarını ve askeri teçhizatını çoktan çektiğini bildiriyor.
Dolayısıyla durumu analiz etmek oldukça zor olsa da en kuvvetli ihtimal, Rusya'nın Suriye'de barış gücü gibi davranmaya çalışabileceği olarak görülüyor.
Today