Münih Güvenlik Konferansı'ndan dikkat çeken 7 alıntı

Küresel liderler, bakanlar ve diğer kilit politika yapıcılar, Ukrayna ve Rusya ile olası barış müzakerelerinin başlatılması başta olmak üzere dünyanın karşı karşıya olduğu başlıca zorlukları tartışmak üzere hafta sonu Münih'te bir araya geldi.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve ABD'nin yeni Başkan Yardımcısı JD Vance tarafından yapılan ve mutlaka kulak verilmesi gereken konuşmalar, Atlantik'in iki yakasının önümüzdeki tehditlere ilişkin değerlendirmelerinde ne kadar kopuk olduklarını açıkça ortaya koydu.
Euronews üç gün süren yıllık toplantıdan akılda kalan yedi alıntıyı sizler için toparladı.
Ursula von der Leyen: Cesur yeni bir yaklaşım
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen cuma günü yaptığı açıklamada, "Savunma yatırımları için kaçış maddesinin etkinleştirilmesini teklif edeceğimi duyurabilirim. Bu, üye devletlerin savunma harcamalarını önemli ölçüde arttırmalarına olanak sağlayacaktır," dedi.
Bağlam: AB üye ülkelerinin önümüzdeki 10 yıl içinde savunmaya 500 milyar euro yatırım yapması gerekiyor ve liderler ortak araçlar üzerinde anlaşmaya varmakta zorlanıyor.
Mali kuralların gevşetilmesi, bu ayın başlarında AB liderleri tarafından savunma konusunda gayrı resmi bir geri çekilmenin ardından potansiyel bir çözüm olarak ortaya atılmıştı. Bu sayede mali açıdan çok az hareket alanı olan üye devletler, AB kurallarını ihlal etmeden ve para cezalarına yol açabilecek Aşırı Açık Prosedürü'nün hedefi haline gelmeden savunma harcamalarını arttırabilecekler.
Halihazırda sekiz üye ülke böyle bir prosedürün hedefi olurken, von der Leyen konferansta bu tedbirin "cesur yeni bir yaklaşımın" parçası olacağını çünkü "Avrupa'nın güvenliği söz konusu olduğunda Avrupa'nın daha fazlasını yapması gerektiğini" söyledi.
"Avrupa masaya daha fazlasını getirmeli," diye ekledi.
JD Vance: Avrupa temel değerlerinden uzaklaşıyor
JD Vance ise yaptığı konuşmada, "Avrupa'ya karşı en çok endişe duyduğum tehdit Rusya değil, Çin değil, başka herhangi bir dış aktör değil. Endişelendiğim şey içeriden gelen bir tehdit: Avrupa'nın en temel değerlerinden, Amerika Birleşik Devletleri ile paylaştığı değerlerden uzaklaşması," ifadelerini kullandı.
Bağlam: Avrupa, hafta başında ABD Başkanı Donald Trump ve Savunma Bakanı Pete Hegseth tarafından yapılan açıklamaların ardından Vance'in ABD yönetiminin Rusya ile barış görüşmelerine yönelik stratejisine açıklık getireceğini umuyordu.
ABD Başkanı yaptığı açıklamada, Avrupa'nın ve Ukrayna'nın Rusya ile müzakerelerden dışlanabileceğini ima ederken, Savunma Bakanı da Ukrayna'nın NATO üyesi olacağına ya da 2014 öncesi sınırlarına döneceğine inanmanın "gerçekçi olmadığını" söyledi.
Ancak Vance, Ukrayna'ya kısaca atıfta bulunarak, 10 dakikalık açılış konuşmasının büyük bölümünü demokratik değerler konusunda geri adım attığı ve seçmenlerini dinlemediği iddiasıyla Avrupa'yı eleştirmeye ayırdı.
Rutte: Ukrayna'nın NATO üyeliği hala masada
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte cuma günü gazetecilere verdiği demeçte, "Bu barış anlaşmasıyla ilgili değil. Bazıları bunun barış anlaşmasının bir parçası olması gerektiğini düşünüyor ama bu sonucun bir parçası değil. Adım adım ilerlemeliyiz, anlaşmanın (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin'in tekrar denemeyeceğini garanti altına aldığından emin olmalıyız," dedi.
Bağlam: Hegseth'in hafta başında Brüksel'de düzenlenen NATO bakanlar toplantısında yaptığı açıklama, Ukrayna'nın savaşı sona erdirmek için Rusya ile yürütülen barış müzakerelerinin bir parçası olarak askeri ittifaka katılma isteğinden vazgeçmek zorunda kalabileceğini ima ediyor gibiydi.
Oysa müttefikler geçen yıl Washington'da yapılan bir zirvenin ardından Ukrayna'nın üyelik yolunda "geri dönülmez bir yolda" olduğunu belirtmişti.
Ancak Rutte, NATO üyeliğinin barış görüşmelerine bağlı olacağı iddiasını reddetti.
Zelenskiy: Avrupa'nın silahlı kuvvetlerini oluşturalım
Zelenskiy cumartesi günü yaptığı hırçın konuşmada, "Avrupa'nın geleceğinin sadece Avrupalılara bağlı olması ve Avrupa ile ilgili kararların Avrupa'da alınması için Avrupa Silahlı Kuvvetleri'ni inşa etmeliyiz," dedi.
Bağlam: Trump'ın Ukrayna'ya danışmadan Putin ile uzun bir telefon görüşmesi yaptığını açıklaması, Washington'un Avrupa'ya kendi güvenliği için daha fazla sorumluluk alması yönünde yaptığı çağrılar ve dış politikasını Hint-Pasifik bölgesine kaydırması, istihbarat kurumlarının Rusya'nın 2030 yılına kadar Avrupalı bir NATO müttefikine saldırabilecek imkanlara sahip olabileceği yönündeki uyarılarıyla birleşince Avrupa'nın kendi caydırıcılığı ve kabiliyetleri konusundaki tartışmalar hız kazanıyor.
"Açık konuşalım, Amerika'nın kendisini tehdit eden konularda Avrupa ile işbirliği yapmayı reddetmesi ihtimalini göz ardı edemeyiz" diyen Zelenskiy, "Ukrayna bizim müdahalemiz olmadan arkamızdan iş çevirmeyi asla kabul etmeyecek ve aynı kural tüm Avrupa için geçerli olmalı," diye ekledi.
Merz: Almanya'nın AB liderliğini yeniden tesis edeceğim
Friedrich Merz cumartesi günü bir panelde yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Bire bir görüşmelerde ve konferanstaki toplantılarda Avrupa Birliği'nde Alman liderliğinin eksik olduğunu duyuyorum. Almanya'dan liderlik talep edenlere tamamen katılıyorum ve açıkçası bunu yapmaya hazırım çünkü Almanya'nın Avrupa'nın merkezinde stratejik bir konumda olduğunu ve Avrupa'daki pek çok şeyin Almanya'ya bağlı olduğunu görüyorum."
Bağlam: Muhafazakar Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU) liderinin, 23 Şubat'ta yapılacak seçimlerin ardından Almanya'nın bir sonraki Şansölyesi olması bekleniyor.
Ülkedeki seçimler, görevdeki başbakan Olaf Scholz'un üç partili koalisyonunun çökmesinin ardından öne çekildi ve bir dizi politika alanında sert tartışmalara sahne oldu.
Bu çekişme Almanya'nın ekonomik sıkıntılarıyla birleşince Berlin'in Avrupa düzeyindeki sesi zayıfladı.
Graham: ABD-Ukrayna mineral anlaşması Putin için 'kabus'
ABD'li Senatör Lindsey Graham cumartesi günü katıldığı bir panelde, "Eğer bu maden anlaşması gerçekleşirse, bu Putin için bir kabus olur çünkü daha önce sahip olmadığımız bir şeyi savunmak zorunda kalırız. Dolayısıyla bu maden anlaşmasını destekleseniz iyi edersiniz," dedi.
Bağlam: Bu hafta başında verdiği bir mülakatta Trump, ABD'nin Ukrayna'ya askeri desteğinin devamının, askeri teçhizat da dahil olmak üzere çok çeşitli günlük ve yüksek teknoloji ürünü cihazlarda kullanılan kritik hammaddelere ilişkin 500 milyar dolarlık bir anlaşmaya bağlı olabileceğini öne sürdü.
Çin, lityum, galyum ve germanyum dahil olmak üzere bu malzemelerin bir kısmının küresel madencilik ve işleme faaliyetlerinin önemli bir kısmını kontrol ediyor.
Graham ayrıca, "Başkan Trump'a söyledim, eski Sovyetler Birliği olabilir, Rus imparatorluğu olabilir ama onun (Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin) paranın peşinde olduğunu biliyorum. Ukrayna'nın sahip olduklarını onun zenginleşmek için çalmasına izin vermeyin," dedi.
"(Anlaşmayla birlikte) Başkan Trump Amerikan halkına gidip Ukrayna'nın bir yük değil, bir fayda olduğunu söyleyebilir. Trilyonlarca dolar değerindeki madenlerin üzerinde oturuyorlar ve Batı ile ittifak yaparak hepimiz bundan faydalanabiliriz," diye ekledi.
Kellogg: Avrupa muhtemelen barış görüşmelerinde olmayacak
Trump'ın Ukrayna ve Rusya özel temsilcisi Keith Kellogg cumartesi günü yaptığı açıklamada, "Ukraynalıları, Rusları ve açıkça Amerikalıları masaya oturtup konuşabilirsiniz," dedi.
Bağlam: Avrupalı liderler ve Zelenskiy aylardır Rusya ile yapılacak herhangi bir barış görüşmesinin tüm kıtanın güvenliğini etkileyeceği için kendilerini de içermesi gerektiğini belirtiyordu.
Ancak Trump'ın Putin'le yaptığı telefon görüşmesi her iki tarafın da dışlanabileceğini ortaya koydu ve geçtiğimiz hafta Avrupa başkentleri ile Kiev arasında diplomatik bir telaşa yol açtı.
Kellogg olası barış görüşmelerine Avrupa'nın katılımıyla ilgili olarak ise şunları söyledi: "Ben gerçekçilikten yanayım. Bunun gerçekleşmeyeceğini düşünüyorum." Ancak "Avrupa ittifakının" Ukrayna'nın egemenliğini sağlamak için "kritik önemde" olacağını da sözlerine ekledi.
Today