Teyit: Scholz, Rusya-ABD barış görüşmeleri nedeniyle Almanya'da olağanüstü hal ilan edilmesini istedi mi?

Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, ABD'nin Rusya ile yürüttüğü ikili barış görüşmeleri nedeniyle Almanya'da olağanüstü hal ilan edilmesini emretmedi.
X, Facebook, Instagram ve TikTok'taki kullanıcılar Scholz'u, Federal Meclisi'i vatandaşların haklarını ciddi şekilde kısıtlayacak -Almanca'da "Notstand" olarak bilinen- bir olağanüstü hal ilan etmeye çağırmakla suçladı.
Ancak Scholz'un konuşmasına daha yakından bakıldığında, Alman Anayasası'nda acil bir duruma atıfta bulunan, ancak hükümetin dayattığı olağanüstü hal ile eş anlamlı olmayan tamamen farklı bir kavram olan "Notlage"den bahsettiği anlaşılıyor.
Trump yönetiminin Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da Rus yetkililerle görüşmeye hazırlandığı hafta sonu konuşan Scholz şunları söyledi: "Federal Meclis mümkün olan en kısa sürede Ukrayna'daki savaşın ve bunun Almanya ve Avrupa'nın güvenliği açısından doğurduğu ciddi sonuçların Anayasa'nın 115. Maddesinin ikinci fıkrası uyarınca acil durum (Notlage) olarak sınıflandırılmasını öngören bir karar almalıdır."
Scholz tarafından atıfta bulunulan maddenin, doğal afetlerin ya da "istisnai acil durumların" ülkenin 'borç freni' olarak adlandırılan ve hükümetin kredi limitinin ötesinde borçlanmasına izin veren değişikliklere izin verebileceği belirtiliyor.
Borç freni nedir ve savunma harcamalarını finanse etmek için nasıl kullanılabilir?
Almanya'da devlet borçlanmasına borç freni olarak bilinen katı sınırlamalar getiriliyor. Bunun amacı bütçe açığını ülkenin yıllık gayri safi yurt içi hasılasının (GSYİH) yüzde 0,35'inin altına düşürmektir.
Borç freni 2016 yılında hükümet için, 2020 yılında ise federal eyaletler için yasal olarak bağlayıcı hale geldi. Federal Meclis, borç frenini birçok kez iptal ederek hükümetin milyarlarca euro kredi alabilmesini sağladı.
Geçtiğimiz aylarda hem Scholz'un Sosyal Demokratları (SPD) hem de Yeşiller, Ukrayna'daki savaş ve ardından gelen enerji krizine tepki olarak borç freninin askıya alınmasını savundu.
Scholz'un diğer koalisyon ortakları olan iş dünyası yanlısı Hür Demokratlar (FDP) bu hamleye şiddetle karşı çıkmış ve geçtiğimiz Kasım ayında üçlü koalisyon hükümetinin çökmesine katkıda bulunmuşlardı.
Scholz, pazar günü seçilecek olan yeni hükümetin savunma ve güvenlik harcamalarını arttırmak için bu maddeyi devreye sokmasını beklediğini söyledi.
Almanya'nın bir sonraki şansölyesi olması beklenen Hristiyan Demokrat Friedrich Merz de diğer seçenekler tükendikten sonra borç frenini gevşetmeye açık olduğunu ifade etti.
Bu, CDU partisinin geniş bir kesiminin Almanya'nın katı borçlanma limitlerinde herhangi bir değişikliğe karşı çıkmasına rağmen gerçekleşti.
Kritik oylamadan günler önce yanıltıcı iddialar yayıldı
Scholz'u hedef alan yanıltıcı iddialar, Alman seçmenlerin yeni hükümeti seçmek üzere sandık başına gitmesinden günler önce geldi.
Muhafazakar Hristiyan Demokratlar (CDU/CSU) en büyük parti olarak ortaya çıkmaya ve hükümeti kurmaya hazırlanıyor, ancak bunu yapmak için Scholz'un Sosyal Demokrat Partisi'nin desteğine güvenmek zorunda kalabilirler.
Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi şu anda anketlerde ikinci sırada yer alıyor.
Kremlin tarafından tasarlananlar da dahil olmak üzere koordineli dezenformasyon kampanyalarının oylamanın bütünlüğünü riske atabileceğinden endişe ediliyor.
Kâr amacı gütmeyen bir Alman kuruluşu, Rusya'nın ünlü "Doppelgänger" kampanyasının yeniden ortaya çıktığını ve sahte haberler yaymak için benzer görünümlü alan adları satın alarak tanınmış medya kuruluşlarının web sitelerini klonladığını tespit etti.
Avrupa Komisyonu, Berlin'de düzenlenen bir yuvarlak masa toplantısı ve yakın zamanda risk azaltma önlemlerine yönelik bir stres testi de dahil olmak üzere sosyal medya platformlarıyla iletişim kurarak riskleri en aza indirmeye çalıştı.
Today