Almanya'nın aşırı sağcı AfD partisi, seçimlerin ardından 'herkesle konuşmaya hazır'

Aşırı sağcı parti Almanya için Alternatif'in (AfD) önde gelen milletvekili Rene Aust, Euronews'e verdiği özel röportajda 23 Şubat Pazar günü yapılacak genel seçimlerin ardından koalisyona girmeye hazır olduğunu belirtti.
Tüm Alman partileri Brandmauer (güvenlik duvarı) adı verilen bir uygulama ile AfD ile her türlü iş birliğinin dışında kalmayı taahhüt etmiş olsa da Aust, şu anda anketlerde ikinci sırada yer alan aşırı sağcı partinin "göç, vergilendirme ve benzeri konulardaki vaatlerimizi gerçekleştirebileceğimiz bir koalisyona katılmak" için "neredeyse herkesle konuşmaya" hazır olduğunu söyledi.
AfD'nin oyların yüzde 21 ila yüzde 23'ünü alacağını tahmin ediyor ve diğer siyasi partilerin seçimden sonra iş birliğine hazır olacağını umuyor. "Eğer diğerleri konuşmak istemediklerini söylerlerse, bunu halka açıklamak zorundalar," dedi.
Aust, AfD'nin kimin önerdiğine bakmaksızın "halk için iyi" olduğunu düşündüğü her türlü yasayı destekleyeceğini iddia etti. "Yeşillerden ya da soldan gelmesi umurumuzda değil," dedi.
Daha az göçmen, daha çok silah
AfD, düzensiz göçmenlerin geldikleri ülkelere geri gönderilmeleri için geniş bir yelpazede önlemler ve teşvikler içeren "yeniden göç" fikrine odaklanan bir seçim kampanyası ile şimdiye kadarki en güçlü sonucuna doğru ilerliyor.
AfD, sınır korumasının arttırılmasını ve Almanya'nın çok sayıda mülteciyi Suriye ve Afganistan'a geri göndermesine olanak tanıyacak daha sıkı bir iltica politikası talep ediyor.
Almanya'da canlı bir tartışma konusu olan ordu için ek finansman konusunda Aust'un net fikirleri var. "İklim, toplumsal cinsiyet, LGBTQ, göç [programlarına] yapılan [kamu harcamalarını] keserseniz, vergileri düşürmek, yaşlılar için daha fazla sosyal programa sahip olmak ve ordumuz için daha fazla paraya sahip olursunuz," diyor.
AfD, Alman ordusunun büyük bir yeniden yapılanmaya ihtiyacı olduğuna inanıyor ve askeri harcamaları finanse etmek için daha fazla borç alınmasına karşı olmadığını, ancak bunun sadece son çare olduğunu söylüyor.
"Yapmamız gereken ilk şey, kamu harcamalarımızda önceliklerimizi doğru belirlemektir. Eğer kısa süreliğine savunma kabiliyetleri için biraz daha fazla borçlanmaya ihtiyaç duyulursa, o zaman bunu tartışabiliriz," dedi.
'Avrupa'nın lideri yok'
Donald Trump'ın Ukrayna'daki savaşı sona erdirme stratejisine katılıp katılmadığı sorulan Aust, Suudi Arabistan'daki barış görüşmelerini övdü.
Aust, Avrupa Birliği'nin kendini izole ettiğini ve Trump ile yüz yüze görüşebilecek bir lidere sahip olmadığını savunuyor. "Von der Leyen kamuoyu tarafından desteklenmiyor. O Avrupa'nın lideri değil çünkü gerçek güç AB Konseyi'nde yatıyor," dedi.
Aust'a göre ne mevcut Alman Şansölyesi Olaf Scholz ne de Emmanuel Macron bu rol için uygun. Paris'teki son toplantılarla ilgili olarak "Macron biraz şov yaptı ama gördüğünüz gibi sonuç yok," dedi.
Aşırı sağcı gruplara davet
Rene Aust Euronews'e yaptığı açıklamada, diğer Avrupalı aşırı sağcı partilerden bazı temsilcilerin AfD'nin Berlin'deki genel merkezinde seçim gecesi yapılacak toplantıya davet edildiğini doğruladı.
"AfD'nin de üyesi olduğu Egemen Milletler Avrupası (ESN) grubundan tüm ortaklarımızı ve Avrupa için Vatanseverler [PfE] grubundan diğerlerini, örneğin FPÖ (Avusturya Özgürlük Partisi) ve [İspanyol parti] Vox'u davet ettik."
Bu da Macaristan başbakanı Viktor OrbAn'ın PfE'si ile iş birliğini geliştirme isteğine işaret ediyor ki bazı milletvekilleri AfD'nin de bu gruba katılabileceğine inanıyor.
Bu olasılık sorulduğunda Aust, partisinin ESN grubunda kalacağını ancak Avrupa Parlamentosu'ndaki diğer partilerle iş birliğine hazır olduğunu söyledi. "Vatanseverler'in pek çok girişimini destekledik, ancak ECR ve EPP ile de iyi ilişkiler kurmaya hazırız," dedi.
Today