Avrupa uçurumun kenarında: ABD-Ukrayna anlaşmazlığı dikkatleri kıtanın üzerine çekiyor

Beyaz Saray'da ABD Başkanı Trump'la yaşadığı tartışmanın ardından Avrupalı ülkeler Ukraynalı lider Volodimir Zelenskiy'i destekleme açıklamaları yaptı ancak bu tartışma onları Kiev'in baş destekçileri konumuna getirdiğinden kritik zorlukları da beraberinde getiriyor.
Oval Ofis'teki tartışmanın en önemli nedenlerinden biri Zelenskiy'nin herhangi bir barış anlaşmasıyla bağlantılı güvenlik garantileri konusunda ısrarcı olmasıydı. Başkan Trump, ABD'nin ticari katılımının kendi başına bir garanti teşkil edeceği konusunda ısrar ederken Avrupalı liderler ve Zelenskiy daha fazlasını istedi.
Zelenskiy Trump'a Putin'in daha önce de anlaşmaları ihlal ettiğini, bu nedenle garantilere ihtiyaç olduğunu söyledi. Trump'ı özellikle kızdıran bir sözünde, Putin'in potansiyel tehdidine işaret edip, "Güzel bir okyanusa sahipsiniz ve bunu şimdi hissetmiyorsunuz ama gelecekte hissedeceksiniz," dedi.
Buna Trump, "Bize ne hissedeceğimizi söyleme. Bunu dikte edecek konumda değilsiniz," diye yüksek sesle karşılık verdi.
"Şu anda elinizde kartlar yok. Milyonlarca insanın hayatıyla kumar oynuyorsunuz," diye de ekledi.
Bu karşılıklı konuşma, potansiyel Rus saldırganlığından hiçbir 'güzel okyanusun' ayırmadığı ve ABD'nin güvenlik garantilerine duyulan arzunun en az Ukrayna'nınki kadar güçlü olduğu Avrupa'daki iktidar koridorlarında dikkatleri çekti.
Avrupalı liderler Ukrayna'nın NATO'ya katılmasını konusunu, ülkeyi nükleer cephaneliği ve askeri gücüyle ABD'nin son çare olarak başvurduğu daha geniş bir Batı güvenlik kalkanının altına sokacağı umuduyla sürekli olarak izlediler.
Çatışma ve dağınık barış girişimi şimdi NATO'nun tutarlılığını ve varlığını tehlikeye atıyor.
Aralarında Fransa, İngiltere, Polonya, İspanya, İrlanda, İzlanda, Almanya, Litvanya, Moldova ve İsveç'in de bulunduğu Avrupa'nın önde gelen siyasetçileri Zelenskiy'e ve Ukrayna'ya koşulsuz desteklerini ifade etmek üzere X'te mesajlar paylaştı.
AB dış politika şefi Kaja Kallas, "Bugün özgür dünyanın yeni bir lidere ihtiyacı olduğu açıkça ortaya çıktı. Bu meydan okumayı göğüslemek biz Avrupalılara düşüyor," dedi.
Avrupa krizi
AB liderleri bir araya gelerek zor durumdaki savunma bütçelerine kaynak yaratmak için çeşitli yollar üzerinde anlaşmaya varacak. Ancak kıtadaki savunma açığı kökleşmiş durumda ve Avrupa'nın ABD'ye aşırı bağımlılığı devam ediyor.
Ukrayna'nın gelecekteki güvenlik garantilerine ilişkin kriz aynı zamanda Avrupa'nın gelecekteki güvenliğine ilişkin bir kriz. Pazar günü Londra'da bir araya gelecek olan Avrupalı liderlerin, ABD'yi işe yarar bir anlaşmaya doğru geri çekerek bu krizden bir çıkış yolu bulmaları gerekecek.
Avrupa'nın bunu yapmak için liderliğe ihtiyacı olacak, ancak başarılı olamaması durumunda da farklı bir liderliğe ihtiyacı olacağı kesin.
Kallas, özgür dünyanın yeni bir lidere ihtiyacı olduğunu, ancak ABD'nin desteğini daha geniş anlamda geri çektiği bir dönemde Ukrayna'nın savunmasının başlıca sponsoru olarak devreye girmenin çok maliyetli olacağını belirtti.
Fransız politikacı Raphaël Glucksman France Info radyosuna verdiği demeçte, "Bundan sonra sadece güçlü sözlere değil, eylemlere, güçlü hareketlere ihtiyacımız olacak," dedi.
Glucksman, AB'yi Ukrayna'nın savunmasını finanse etmek üzere dondurulmuş 200 milyar euro'dan fazla Rus varlığına el koymaya çağırdı. Bu konu mevcut ortamda aciliyet duygusuyla yeniden gündeme gelebilir.
Euronews'e konuşan bir AB kaynağı, "Rus varlıklarına el konulmasına karşı oluşan cephenin dağılmakta olduğunu," söyledi.
"Bu konuda bir hareket görmeyi umuyoruz. Belçika ve Almanya en büyük muhalifler ama Merz döneminde bu durum değişebilir. Belçika'nın bu anın önemini göreceğini umuyoruz," dedi.
Avrupa Halk Partisi'nden (EPP) bir kaynak Euronews'e yaptığı açıklamada, Polonya Başbakanı Donald Tusk tarafından da dile getirilen varlıkların dondurulmasına ilişkin şunları söyledi: "Bence bu çok zor. İşe yarasa bile çok uzun zaman alacaktır."
Avrupa başkentleri, el konulan varlıkların tüketilmesinin Avrupa'nın yatırım için güvenli bir yer olarak güvenilirliğini etkileyebileceği endişesini taşıyor. Ancak riskler artık daha yüksek. AB kaynağının dediği gibi: "Eğer üçüncü dünya savaşını yaşarsak, Avrupa tasarruflar için daha da güvensiz bir yer haline gelecektir."
Today