İsrail Başbakanı Netanyahu, 1915 olaylarını 'Ermeni soykırımı' olarak tanıdı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı sırasında Ermenilere, Rumlara ve Asurilere karşı gerçekleştirdiği iddia edilen 1915 olaylarını ülke tarihinde ilk kez "soykırım" olarak tanımladı.
Ermeni asıllı sunucu Patrick Bet-David ile yaptığı bir podcast söyleşisinde Netanyahu, “Sanırım ('soykırımı') tanıdık. Sanırım Knesset bu yönde bir karar aldı,” dedi. Ancak İsrail parlamentosunda böyle bir yasa tasarısı kabul edilmiş değil.
Netanyahu, bugüne kadar hiçbir İsrail Başbakanı'nın bu kitlesel katliamları neden tanımadığı sorulduğunda ise, “Az önce tanıdım. İşte bu kadar,” yanıtını verdi.
Yaklaşık 1,5 milyon kişinin hayatını kaybettiği öne sürülen 1915 olaylarının 'soykırım' olarak tanınması için Ermenistan uzun süredir uluslararası destek arıyor.
Türkiye ise yüz binlerce Ermeni’nin kitlesel şekilde öldürüldüğü iddia edilen ve zorla sürgün edilmesinin soykırım teşkil ettiği yönündeki iddiaları kesinlikle reddediyor.
Tutum değişiklikleri
Türkiye’nin önemli ticaret ortaklarından biri olan İsrail, uzun süredir bu meseleyle boğuşuyor ve 20. yüzyılın başında gerçekleştiği iddia edilen olayları soykırım olarak tanımlamaya çekiniyordu.
2001 yılında dönemin Dışişleri Bakanı Şimon Peres, “Ermeni iddiaları” olarak nitelendirdiği olguyu kesin bir dille reddetti. İsrail’in, “Holokost ile Ermeni iddiaları arasında benzerlik kurma girişimlerini” de kabul etmediğini söyledi.
Buna karşılık, 2000 yılında sol görüşlü Meretz partisinden dönemin Eğitim Bakanı Yossi Sarid, Ermeni "soykırımının" İsrail’in tarih müfredatına dahil edilmesi planını açıkladı. 11 yıl sonra ise aşırı sağcı Ulusal Birlik partisinden bir milletvekili, 24 Nisan’ın anma günü olarak resmi tatil ilan edilmesini öngören bir yasa tasarısı sundu.
İsrail parlamentosu Knesset, "soykırımın" tanınmasına ilişkin tarihinde ilk kez bir oturum gerçekleştirmiş ve çoğunluğun lehte göründüğü izlenimi oluşmuş olsa da konu nihayetinde oylamaya sunulmamıştı.
Tanınma çağrılarının güçlü bir savunucusu olarak bilinen eski İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin ise, görev süresi boyunca resmi bir adım atmaktan kaçındı. Her yıl yenilenen ve tanıma çağrısı yapan dilekçeyi imzalamayı da sürdürmedi.
2018’de ise "Ermeni Soykırımı’nın" tanınmasına ilişkin yapılması planlanan Knesset oylaması, iktidar koalisyonundan yeterli destek bulunmadığı için iptal edildi.
Türkiye’nin tutumu
Ankara, Netanyahu’nun açıklamalarına henüz yanıt vermemiş olsa da, Türkiye uzun süredir bu katliam iddialarının uluslararası hukukta tanınan anlamıyla soykırım teşkil ettiğini reddediyor.
Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan resmi bir incelemede, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yılları “halkı için trajik bir dönem” olarak tanımlandı ve “Türkler, Ermeniler ve diğerlerinin büyük acılar çektiği” vurgulandı.
İncelemede, “hayatını kaybeden tüm insanların hatırasına gereken şekilde saygı gösterilmesi gerektiği” ifade edilirken, Ermeni tarih anlatısının “yalnızca Ermeni acılarını seçerek öne çıkardığı, bunu çeşitli şekillerde özetlediği ve soykırım olarak sunduğu” savunuldu.
Türkiye ayrıca, “savaş öncesinde ve sırasında çok daha fazla Türk’ün öldüğü ya da katledildiği” iddiasında bulunuyor ve Osmanlı hükümetinin Ermenileri yok etmeye yönelik “kasıtlı bir plan” yürüttüğüne dair kesin kanıt bulunmadığını öne sürüyor.
Nisan ayında Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yayımlayarak, Erivan ile normalleşme sürecine destek çağrısını yineledi ve 1915 olaylarını “tarihî gerçekleri ve uluslararası hukuku çarpıtan” herhangi bir nitelendirmeyi kesin bir dille reddetti.
Türkiye’nin, Ermenistan’ın katliamın soykırım olarak tanınması yönündeki hedefini reddetmesine rağmen iki ülke arasında ilişkilerin normalleştirilmesi amacıyla birkaç tur görüşme gerçekleştirildi.
Aralık 2021’de Türkiye, Washington eski büyükelçisi Serdar Kılıç’ı Ermenistan ile yürütülen normalleşme görüşmelerinde özel temsilci olarak atadı. Ermenistan ise bu görev için Ruben Rubinyan’ı görevlendirdi.
Mart ortasında Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Erivan’da düzenlediği bir basın toplantısında, ülkesinin Türkiye ile ilişkilerinin normalleşmesinin artık “bir zaman meselesi” haline geldiğini söyledi.
Küresel tanınma
Soykırımın tanınması konusu tartışmalı olmaya devam ediyor. Nisan 1995’te Uruguay, 1915 olaylarını "Ermeni Soykırımı" olarak tanıyan ilk ülke oldu.
Bugüne kadar dünya genelinde yalnızca 34 hükümet "Ermeni soykırımı"nı tanıdı.
ABD ise ancak eski Başkan Joe Biden’ın 2021’de göreve gelmesiyle resmi tanıma kararı aldı.
O dönemde alınan karar, Türkiye’nin ABD’nin Ankara Büyükelçisi’ni bakanlığa çağırarak bu değişikliği protesto etmesine yol açtı.
Arap dünyasında ise, vatandaşlarının yüz binlercesi Ermeni kökenli olan yalnızca Suriye ve Lübnan, 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanıyor.
Avrupa’da ise İspanya ve İngiltere hariç çoğu ülke "Ermeni soykırımı"nı tanımış durumda.
1915 olayları
Türkiye, Osmanlı Devleti'nin uyguladığı tehcir politikasının damga vurduğu 1915 yılında yaşananları "iki tarafın da acılar çektiği bir dönem" olarak tanımlarken ABD, Rusya ve birçok Avrupa ülkesinin de içinde bulunduğu 34 devlet, "Ermeni soykırımı" olarak tanıyor.
İlk kez eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy döneminde Avrupa gündemine oturan ve “Ermeni soykırımı'nı” inkar edenlere 1 yıl hapis ve/veya 45 bin euro para cezası öngören “inkar yasası”nı, Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) ifade özgürlüğüne aykırı bulmuştu.
ABAD ayrıca, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’i “Ermeni soykırımını inkar” suçundan mahkum eden İsviçre’nin, Perinçek’in ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmetmiş, İsviçre’yi mahkum etmişti.
Today