Kılıçdaroğlu siyasi yasak davasında konuştu: ‘Hırsıza hırsız dediğim için buradayım’

Ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "kamu görevlisine hakaret" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması Perşembe günü görülmeye başladı.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şikayeti üzerine açılan davada 11 yıl 8 ay hapis cezası ve siyasi yasak istemiyle yargılanıyor.

NTV'de yer alan habere göre, Ankara Adliyesi'nde görülen duruşma öncesinde eski CHP liderini kalabalık bir grup karşıladı.

Kılıçdaroğlu 18 Kasım'da X hesabından, duruşmaya savunma yapmak için katılacağını dile getirdiği bir video yayınlayarak, "Dostlar safları sıklaştırın. Korkmayın birlikte başaracağız," ifadelerini kullanmıştı.

Duruşmayı izlemek üzere CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Kılıçdaroğlu'nun eşi, çocukları ve suikastla hayatını kaybeden siyasetçi Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş de adliyeye geldi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise Almanya'daki bir panele katılması nedeniyle davaya gelmedi.

Davanın gerekçesi ne?

Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik davayı, ''Erdoğan'ın şikayeti üzerine açılan hakaret davası" olarak tanımladı.

Söz konusu davanın 17-25 Aralık sürecinin ardından Kılıçdaroğlu'nun dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik kullandığı ifadeler nedeniyle açıldığı öğrenildi.

17-25 Aralık süreci, Türkiye'de bir kesim tarafından yolsuzluk operasyonu olarak, bir kesim tarafından da hükümeti devirme teşebbüsü olarak tanımlanan ve 7 Şubat 2011 Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) kriziyle başlayan AK Parti-Gülen yapılanması çatışmasının resmiyete döküldüğü zaman dilimini ifade ediyor.

17 Aralık 2013 sabahı, "rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık" gibi suçlamalarının yöneltildiği çok sayıda kişi, dönemin Cumhuriyet Savcısı Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç'in talimatı ile gözaltına alınmıştı.

Dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Zekeriya Öz'ün koordine ettiği operasyonda o dönemdeki İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Salih Kaan Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, işadamları Ali Ağaoğlu, Reza Zarrab ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in de aralarında yer aldığı 89 kişi gözaltına alındı.

Dönemin Başbakanı Erdoğan ise soruşturmayı hükümeti ve ekonomiyi hedef alan siyasi bir operasyon olarak değerlendirmişti.

Savunmasında ne dedi?

Evrensel'de yer alan habere göre Kılıçdaroğlu, savunmasına "Ben buraya işlediğim bir suçtan ötürü değil, işlenen suçları kayıtlara geçirmek ve tarihe not düşmek için geldim," ifadeleriyle başladı.

Eski CHP lideri, "Sanırım, açılan davaların ve mahkemeye çıkmamın nedeni; Erdoğan'a 'Başçalan, Hırsız ve Başhırsız' demiş olmamdır. Öncelikle ispatlarla sabit olan bu gerçekleri dile getirdiğim için hiçbir pişmanlığımın olmadığını söylemek isterim. Ne mutlu ki bana, mahkeme karşısına, 'Rüşvet suçundan' çıkmadım," diye ekledi.

"Ne mutlu ki bana, 'yetim hakkı yiyen zimmet suçlusu bir hırsız' olarak karşınıza çıkmadım. Ve yine ne mutlu ki bana Sayın Yargıç, karşınıza 'Vatana ihanetten' de çıkmadım. Karşınıza Sayın Yargıç, 'Hırsıza hırsız' dediğim için çıktım."

Türkiye'nin toprak tavizleri vermek zorunda kalacak kadar borçlandırıldığını savunan Kılıçdaroğlu, Erdoğan yönetiminin Kıbrıs ve Ege politikalarında taviz vereceğini ileri sürdü.

Eski ana muhalefet lideri savunmasında, Mayıs 2023 seçimleri için kurulan ve "Altılı Masa" diye tabir edilen ittifaktaki çatlaklara da değindi.

“Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, vasiyet olarak ‘Kılıçdaroğlunu aileme emanet ediyorum’ diyen milliyetçi ve vatansever diye bildiklerimiz iş birlikçi çıktı, onlara inanmakla hata ettim," diyen Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Pişmanım, kurulan müesses nizamı ve ülkenin içine girdiği bu tehlikeyi daha iyi anlatamadım. Sahte videolar ile sahtekarlık yapanlarla daha çok mücadele edemedim."

Yılmaz Tunç: Kılıçdaroğlu hakkında 9 dava 5 soruşturma var

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise gazetecilere yaptığı açıklamada, Kılıçdaroğlu hakkındaki davaya da değinerek, eski CHP lideri ile ilgili halihazırda devam eden dokuz dava ve beş soruşturmanın olduğunu dile getirdi.

Tunç, "Sayın Cumhurbaşkanımıza ağza alınmayacak, toplumun kabul etmeyeceği ifadelerden dolayı soruşturma açılmıştı. Silifke'de Erdemli'de gerçekleşen bu konuşmalarda dosyalar birleştirilmiş, dava devam ediyor. Siyasetçilerimizin konuşmalarını yaparken, yapıcı siyaset yaptıklarında kazançlı çıkacaklarını ifade ediyoruz," diye konuştu.